BÜYÜK OYUN

1

" İyi işti Gökyüzü timi dağılabilirsiniz."

Albayın sözleri üzerine tim dağılmıştır. Arda üzerini değişip bahçeye indi. Bir süre sonra omzunda bir el hissedip döndü ve arkasında ki Gökyüzü timini gördü.

"Komutanım iyi misiniz? Daldiniz."

Dedi Burak.

" İyiyim sadece bugün benim için önemli bir günde geçmişe gittim."

" Komutanım siz hep demez misiniz 'biz bir takımız gizlimiz saklimiz olmaz' diye bize de anlatır mısınız?"

Dedi Emre , Arda komutana hitaben.

" Peki anlatıyorum ve kimseye söylemiyeceğiniz konusunda size güveniyorum. O yüzden baştan başlıyacağım. 11 yıl önceydi . Ekip ile göreve çıkmıştık. Teröristlerin kampını bastık. Evlerin birinde bir kız bulduk . Göçmen kızıydı, Kübra. Kaçırılmış. Silah arkadaşım Sinan ile birbirlerine aşık oldular . Yaklaşık 1 ay sonra düğün yaptık. Kızın kimsesi yoktu zaten. 1 yıl sonra kızları oldu, Ay. Su yeşili gözleri ve kumral saçları vardı. Çok güzeldi. Ay büyüdü 1 yaşına girdi Sinan ASLA eşi benzerine rastlanmayancak bir de bileklik ve kolye yaptırdı. O gün Ay'ın 2 yaşına 1 hafta vardı. Biz yine göreve çıktık, Çolak'ı yakalamak için. Onun oğlu bizi görünce intihar etti kendini vurdu. O şerefsiz hep bizi suçladı. Bizim ne sevdiğimiz ne ana babamız vardı. Kimsesizdik. Sinan hariç. Ona güvenliği için en azından ailesi için burdan uzaklaşması gerektiğini söyledik ama dinlemedi. Kübra da eşinin yanındaydı. İkiside, onlara birşey olursa Ay'a benim sahip çıkmamı istediler ve bende kabul ettim. Ay 'ın doğum gününe 2 gün kala Sinan, Kübra ve Ay kaçırıldı. Ay 'ın doğum gününde onları bulduk ama ne yazık ki Kübra ve Sinan ölmüşlerdi. Ay ise ortalarında yatıyordu. Ay'ı aldım daha doğrudur almaya çalıştım ama daha önce pek fazla görüşmedigimiz için gelmedi. Çok inatçıydı. Ama en sonunda aldım.

Bir kaç işlem başlayıp Ay 'ı yanıma alicaktim. Ama başaramadım. Sinan'a verdiğim sözü tutamadım onu koruyamadim! Kaçırıldı, yine. Her yeri aradım ama bulamadım bir gün bir istihbarat üzerine baskın yaptık. Geldiğimizde kamp boşalmıştı ama bir ev yanıyordu. Yangını durdurup içine baktık Ay 'in bilekliği vardı.
O gün orda benim için zaman durdu devremin emanetine sahip çıkmamıştım. Ay'ım gitmişti. "

Arda komutan derin bir iç çekti.
Tüm tim komutanlarının anlattığı şeyden çok etkilenmişti.
Anlaşılan bu hikayede yanan Ay idi. Ortamı dağıtmak isteyen Demir:

"Komutanım siz bugün yeni bir eve taşınıyordunuz galiba bizde yardıma gelebikirmiyiz? "

"Eğer yorulmayacaksanız gelin aslanım "

& "Emredersiniz komutanım."

Saat akşam 8 idi.

- Gizem 'in dayısı bu saatde genelde bir yere gider ve içerdi. Gizem 10 yaşında olmasına rağmen kendini korumayı bilirdi daha doğrusu öğrenmeye mecbur kalmıştı. Nasıl mı? Anne ve babası o daha küçükken ölmüştü ve dayısı ile birlikte yaşıyordu. Dayısı Hamdi ise Gizem'e şiddet uygulardı. Gizem nasıl tanıştıklarını bilmesede dayısının bazı teröristler ile konuştuğunu biliyordu. Hamdi para göz olduğu için bazen onlara Gizem'i satardı. Orda Gizem'e bir şey yapmazlardi aslında, hatta Gizem bile bazen anlam veremezdi. Ama her seferinde odalardan kurtulutdu. Gerçi Gizem'in başı yine beladan çıkmazdı. Arkadaşları ile nerdeyse karismadıkları şey yoktu.

Ömer,Sude, Ege, Kaya, Burcu ve Sarp. Evet bunlar Gizem'in canından çok sevdiği arkadaşları idi. Aralarında gizli saklı yoktu. Hepsi Gizem'in şiddet gördüğünü bildirdi ve şikayetçi olması konusunda ısrar ederdi fakat Gizem eğer dayısının elinden alınıp yurda verilirse onlardan ayrılacağı için şikayet edemezdi.

Gizem dışarı çıkmıştı. Hareketli olduğu için evde bunalırdı. Normalde akşam çıkmazdı çünkü eve gidince dayısı kızardı. Ama artık işi çözmüştü. Çıkarken kapıyı kilitliyor dayısı gelince açamıyor ve sızıyordu. Sonra Gizem de eve giriyordu. -

Gökyüzü timi Arda komutanın eşyalarını yerleştirmesinde yardım etmişti. Ardından bir büfe ye gelmişlerdi.

( Büfe dediğim bir araba var orda yemekler yapılıyor ve küçük masalara götürülüyor ama ona ne dendiğini bilmediğim için öyle dedim)

Bir masaya oturup dönerleri ve ayranlarini istediler. Müşteriler çok fazlaydı ve servisi yetiştiremeyen Haldun usta oradan geçen Gizem'e seslendi:

"Gizem! Kızım servise bir el atarmisin?"

" Ah, tabiki geldim Haldun amca."

Haldun usta gülümseyerek dönerlerin ve ayranlarin olduğu tepsiyi Gizem'e verdi ve gidilecek masayı gösterdi.

"Buyrun, siparişleriniz geldi başka bir isteğiniz var mı?"

Demirhan küçük kıza ufak bir tebessüm edip :

"Ben bir tane daha istiyorum yanınada bir ayran"
Dedi. Kızda ona sıcacık bir şekilde gülümsedi ve:

"Haldun amca, buraya bir tane tam ve ayran". Dedi.

"Tamam Gizemcim. Sen arkadan ayran götürür müsün?"

"Hay hay patron." Deyip kısa bir selam verdi ve gülerek arkaya gitti. Ayranı alıp tam masaya geldi ki bir ses duyuldu:

"Ay! Kızım nerdesin seni arıyoruz 2 saatdir. Bir şey oldu diye korktuk." Dedi Gizem'in en yakın arkadaşı Ömer . Tamam digerleride yakındı ama Ömer'in yeri ayrıydı Gizem için.

Ay ismini duyan Arda komutan başını yemeğinden kaldırdı veeeee..