"Ela Hanım, sakin bir yer bulunca Yunus'a haber vereceğim. Sizi gelip alması için,"
"Ablam! Ya bir şey olduysa?"
"Endişe etmeyin lütfen Ela Hanım. Elbette yalnız bırakmam ki bıraksam bile bir kaç kişinin üstesinden gelir o."
"E kim var yanında?"
"Sevgilisi,"
"Yok artık! Durun bir dakika ablamın bundan haberi var mı?"
" Bilmiyorum. İnşAllah bir kaç seneye kalmaz öğrenir."
Şen bir kahkaha attı Ela. Sevmişti bu adamı. Genç koruma ise aynadan baktı kıza. Onun gülmesi ile dudakları kıvrıldı. Kız çocuklarına gülmek çok yakışıyordu.
Sakin ve güvenli bir yer buldukları zaman koruma Yunus'a mesaj atarak Ela'yı almasını istedi. Genç koruma karşısındaki kızın rahatsız olmaması için bakışlarını bile ona değiştirmemeye çalışıyordu. Sonuçta tanımadığı bir adamla başbaşaydı şu an. Rahatsız olması da çok normal kaçardı. Lakin Ela'nın üzerinde öyle bir rahatsızlık yoktu. Ablasına güveniyordu. Gerçi karışısındaki ki adam da ona güven veriyordu hareketleri ile.
"Affedersiniz benim hatam, sormayı unuttum. İstediğiniz herhangi bir şey var mı, Ela Hanım? Yiyecek, içecek? Yada daha başka bir şey?"
"Hayır, istemiyorum. Teşekkür ederim- ııı,"
"Volkan. İsmim Volkan."
"Aaa! Ben yabancı diye hatırlıyorum isminizi. Yani ablamdan dolayı."
"Mira Hanım işte. Wallace kelimesinin telaffuzu hoşuna gittiği için öyle sesleniyor bana." Sesindeki bıkkınlık tonu ile kıkırdadı Ela. "Yerin kulağı var! Ablam, hakkında böyle dediğini duyarsa burnundan getiri Volkan abi!"
Serseri bir gülüş takındı koruma. " Bir şey yapmasam bile sırf canı sıkıldığında da getiriyor zaten."
"Kim ne getiriyormuş?" Ela, abisinin geldiğini görünce koşarak sarıldı ona. Bugün yeterince aksiyona şahit olmuştu. O an korkmamıştı çünkü ablası vardı yanında. Ama güvenli limanından ayrılınca korku az da olsa esir almıştı küçük vücudunu. "Abi! "
"Abisi kurban, iyisin değil mi?"
"İyiyim. Ablamdan ayrılınca korktum biraz ama şimdi geçti!" İşte huzurunun kaynağı buradaydı. Yunus Erek için huzur tanımı buydu, Alaca Şifa Erek...
"Ben gideyim artık. Yunus, Ela Hanım size emanet?"
"Merak etme, Volkan. Kız kardeşim benimle artık."
"Pekâlâ... Görüşmek üzere Ela Hanım."
Koruma bir baş selamı verip ayrıldı. Yunus ise kız kardeşiyle arabaya geçti. Yol boyu Alaca, ablasından bahsetti. Bazen başka konulara saptı. Yunus ise en güzel melodisini hiç bıkmadan usanmadan dinledi.
İlk sevgiyi tattığı kişiydi kız kardeşi. Hayatının miladı oydu. Daha sonra yolları ayrılmıştı. Bu sefer de Ateş ile tanışmıştı. Güveni tatmıştı onunla. Kalbinde sadece iki kişi vardı bu zamana kadar. Yıllarca görmemiş olsa bile varlığını koruyan kız kardeşi ve Ateş'i... Ama şimdilerde...
Arda'sı vardı. Onun sayesinde tanıştığı diğer kardeşleri, tim, vardı. Bir kız kardeşi daha vardı, rapunzeli. İbrahim vardı. Ömer, Kaya ve Sarp da vardı. Hayatında artık değer verdiği, ona değer veren kocaman bir ailesi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK OYUN
Ação*Spoi isterseniz yada konuyu tam anlamak Peri Kızı bölümüne bakın Bir bebek vardı;Ay. Babası asker... Ailesi 2.5 yaşındayken kaçırıldı, öldü... Kendisi kayboldu, öldü sanıldı... Babası ölmeden önce onu devresinde Arda'ya emanet etti... Arda Ay'ı...