29

22 2 0
                                    

Mavi bir ateş çemberini kırmızı sarmaşıklar çevreliyordu. Tam ortasında ise Asilzade Holding yazıyordu... Arda bunca zaman bu holding ile tesadüfen soyadları aynı sanarken meğer sahibi olduğunu öğrenmişti.

Ateş, tasarladığı logo ile haber bülteninde yerini almıştı. Logonun değişmesi saçma bir şekilde magazincilerde merak uyandırmıştı. 

"Ayperi'm... Aşkım hadi uyan. Kahvaltı yapacağız." Çoktan uyanmış olan küçük kızın gözleri hâlâ kapalıydı. Arda, küçük bir öpücük kondurdu kardeşinin başına. Zaten uyumadığını biliyordu. Gözlerini yeni uyanmış gibi kırpıştırdı.

"Günaydın abicim,"

"Abin kurban olsun seni verene. Kalk bakalım uykucu!" Arda kız kardeşini kendine çevirip hafif hareketlerle gıdıkladı. Tatlı tatlı gülen küçük kızın kahkahalarına şahit oldu duvarlar. Önceden koca bir sessizliğe ev sahibi yapan bu evde artık gülücükler eksik olmuyordu. Belki üzüntüler de vardı ama o da bir duyguydu... İlk defa duygulara tanık oluyordu duvarlar...

Alaca Şifa Erek saçlarını tepeden bir at kuyruğu yapmıştı. Asker yeşili bir tulum giyinmişti.  Kız kardeşinin gülüşü kısık da olsa kulağına gelince tebessüm etmişti. Kocaman bir ailesi vardı artık!

Yunus kahvesini yudumlarken bir yandan da günlüğü okuyordu. Günlüğün sahibi olan yüce gönüllü asil kadına hayran kalmıştı... Peri ablası olabildiğince küçük kızı bunu okurken etkilenmesin diye uğraşmıştı. Ama bazı yerlerinde o an ki psikoloji ile de Ayperi'yi etkileyecek şeylerden bahsetmişti. Hamdi'den... Rapunzelinin babasından... Odasının kapısının çalınması ile elindeki günlüğü kapatmıştı.

"Gel, abicim." Alaca ürkek bir şekilde açmıştı kapıyı. Sonra ise kendi düşüncesini yargılamıştı içinden. Alaca Şifa Erek'ti o. İstediği kapıyı açardı.

"Benim geldiğimi nasıl anladın, abi?"

"Kapımı çalma özelliğini bi sen bi de Rapunzel gösteriyor, Alaca'm." Yunus olanların konusunu Alaca'nın açmasını istiyordu. Açacak mıydı? Ne diyecekti? Ne yapacaktı?

Alaca sorunlarından kaçan bir kız değildi ama konunun açılmasını istemiyordu. Kız kardeşine nasıl bakacaktı? O her babasından mutluca bahsedince nasıl dayanacakti?

"Abi... Bakma bana öyle... Konuşmak istemiyorum. "

"Güzel kardeşim... Kendini sıkıntıya sokmanı istemiyorum ben. Ayperi bunu elbette öğrenecek. Ama yaşı geldiğinde... Ayrıca teknik olarak babası dayısı olsada pratikte onun babası Kasım olacak."

Teknik ve pratik ayrımı... Ablasının en çok kullandığı şeyi kullanmıştı Yunus. Böylece daha net bir güven ortamı olacaktı aralarında.

"Ayperi de uyandı... Kahvaltı yapalım."

"Yapalım Alaca'm... Hadi gel inelim."

Alaca arkasını dönüp ilerlerken Yunus hızlı adımlar ile kardeşinin yanına gelmiş ve elini omzuna atmıştı. Saçlarına bir öpücük kondururken Alaca kıpır kıpır olan için sebebiyle gülümsemişti. Masaya geçmek üzerelerken merdivenden inen Arda'yı görünce duraksamıştı. Ayperi üzerini değiştirirken Arda aşağıya inmeye karar vermişti.

Alaca abisinin durması ile çevresine bakmış ve Arda'yı görmüştü. Kardeşinin ona baktığını gören Arda ise göz kırpıp gülmüştü. Bu ise Şifa'nın utanmasına sebep olmuştu. Abilerinin konuşması gerektiğini anlamış ve abisinin yanından sıyrılıp masada yerini almıştı. Yunus da Arda'nın yanına geçmişti.

BÜYÜK OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin