BÜYÜK OYUN

4

Çok sevgili dayım (!) tam karşımda:

"Kapıyı benim için açık mı bıraktın yeğenim. Çok iyisin"

Dedi ve suratına iğrenç bir gülüş kondurdu. İçtiği o kadar belliydi ki. Dayım hala gülüyorken bende hızlıca arkamı döndüm tam dışarı cikicaktim ki dayım kolumu tutup beni yere fırlattı. Dudağımı vestiyerin kenarına vurdum. Ağzıma metalik bir tat geliyordu büyük ihtimalle kanıyor idi. Hala yerdeyken dayımın bacağına ufak bir tekme attım dayımın şaşırmış halinden faydalanıp odama kaçtım.  Kapıyı kilitledim.

Aslında kendimi çok iyi savunur-
dum ama işte karşımdaki kişi dayımdı. Aynadan kendime baktım , dudağım patlamıştı. Bir elim ile peçeteyi bastırırken diğer elim ile bir miktar parayı telefonumun arkasına koydum. O sırada dayım kapıma gelmiş bağırıyordu:

"Aaa niye kaçtın ki yeğenim ne güzel dayı yeğen otururduk... Aç şu kapıyı fare!!!"

Dayımı umursamadan telefonu aldım dudağımda ki peçeteyi çöpe atıp yine aynadan baktım. Kanaması durmuştu ama hala belli oluyordu. Duştan sonra ördüğüm saçlarımı açtı. Açık saçları çok seviyorum da:).
Normalde evdeki pencerelerde korkuluk vardı hırsızlara karşı ama bu mahallede hırsız olmazdı. Olsa bile benim evime girmeyi göze alamazlardi. Nys işte bizim evdede korkuluk vardı ama ben odamdakini çıkartmıştım. O yüzden pencereden çıktım. Saate baktım 7:45 olmuştu. 10 kere Haldun amca aramıştı. 21 kerede bizimkiler. Sanırım Haldun amca bana ulaşamayınca onları aramış onlarda beni. 

Daha fazla oyalanmak istemediğim için koşmaya başladım. Normalde büfe ile ev arası yaklaşık 30 dk yürüme mesafesindedir. Ama ben koşunca 15 dk vardım. Yani saat 8 de oradaydım. Hızlıca Haldun amca'nın yanına gittim. Haldun amca'nın yüzümü görmesine izin vermeden tezgahın üstündeki tepsiye doğru gitti:

"Selam Haldun amca geç kaldığım için sorry bu tepsi kaç numaraya gidicek"

" Kızım hayırdır sen geç kalmazdın neyse bu tepsiyi 5 numaraya götür."

Hemen tepsiyi alıp masaya doğru yol aldım.

Arda komutanın ağzından

Alarmın sesiyle uyandım. Elimi yüzümü yıkayıp hemen büfeye gittim. Biraz geç kalmıştım saat 7:15 idi. Hemen bir masaya oturdum ama Gizem yoktu. Haldun dayı yanıma gelince siparişleri verdim. Yüzünde endişe vardı acaba Gizem'e mi bir şey olmuştu. Saat 8 olmuştu ama hala yoktu. Endişelenmeye başlamıştım ki geldi. Hızlıca tepsiyi aldı ve hemen karşımdaki 5 numaraya tepsiyi götürüyordu. Oraya bakınca 3 genç erkek vardı. Sanırım içmişlerdi. Gizem masaya gidince adamlar onu süzmeye başlamıştı. Farketmeden sağ elimi yumruk yapmıştım.

Gizem masaya tepsidekileri bırakınca hepsine soğuk bir bakış atmıştı. O güzle tatlı ve Kibar kızdan o bakışları bekleniyordum. Tam o sırada bir ses duyuldu:

"Gizem! Kızım nerdesin 1 saattir. Ölduk meraktan! " Bu Ömer idi geçen seferde vardı. Hatta niye Ay dediklerini açıklamıştı. Gizem ona bakar bakmaz Ömer'in bakışları bir anda değişti ve:

"Gizemim senin dudağına ne oldu. "

Bu sefer sesi oldukça yumu- lan ne diyor o dudağımı o onun dudağına ne baktı. Ben niye bunu düşünüyorum ki off. Bende hemen Gizem'in dudağına bakınca patlamış olduğunu gördüm. Ne olmuştu ki? Benim sorumu sanki duymuş gibi Ömer yanıtladı daha doğrusu çalıştı:

" O herif yap-". Sözü yarıda kesilmişti çünkü Gizem ağzını kapatmıştı. Ama ben duymuştum kim yapmıştı acaba? Gizem elini çekince Ömer sadece ona baktı ve tek bir  şey demedi. O sırada 5 numaralı masadakilerden biri Gizem'e seslendi:

"Pişt güzellik baksana, bir gelsene"  Gizem arkasını döndü önce Ömer'e baktı ama o sırıtıyordu lan senin kız arkadaşına laf attı ya! Gizem tekrar adama baktı ve:

" Ayık değilsiniz ne dediğinizi biliyorsunuz belli ki. Lütfen yemeğinizi yiyip burdan gidin"

Dedi. Masadaki 2. Kişi ayağa kalkınca önce Ömer'e baktım lan bu hala sırıtıyor. Adam Gizem'e yaklaştı ve :

"Asi mi? Severiz." Dedi. Ben tam müdahale için hazırlanırken beklenmedik bir şey oldu. Gizem adamın cehennem bölgesine dizi ile vurdu.  Adamlardan diğeri de tam Gizem'e elini uzattı ki o elini tutup çevirdi. Oha ama kızım sen daha 10 yaşındasın. Gizem :

"Sizi uyardım ama dinlemediniz şimdi hesabınızı ödeyin ve gidin! Yoksa elini kırarım üstelik el kırıkları 6 ay da iyileşir! "

Adam cebinden 100 tl çıkardı üstü kalsın dedi. O da elini bıraktı ve adamlar gitti. Etrafa baktım Ömer hala sırıtarak bakıyor diğer oturanlar ise yemeğine devam ediyor. Bunlar niye bu kadar sakin ki? Ömer :

"Ay sen iyice kendini aştın be kızım. Adamların suratı renkten renge girdi " deyip kahkaha atıyordu pardon resmen andırıyordu. Etraftakilere baktım yine , hepsi tebessüm ediyordu. Ömer ile göz göze geldik. Sanki beni anlamış gibi:

"hahaha siz şimdi etraftakiler karışmayınca şaşırdınız. Ama madem artık bu mahalledesiniz yakında Ay'ımın bu davranışlarına alışırsınız."

"O ne be ayı dermiş gibi hih"

Sanki daha yeni olanlar yaşanmamış gibiydi. Ömer :

" Niye yanlış anladın ki sen beni canım. Hadi küsme bana ha canım , bebeğin, güzelim,Ay'ı- neyse boşver"

Gizem beni şaşırttı ve kahkaha atıp onu yanağından öptü:

"Ayol sanada hiç şaka yapılmıyor"

O resmen benim miniğim idi. Oda öyleydi nefret edemez biri ona şakacıktan küsse yada o kişi onun kalbini kırsa yine de onu mutlu etmeye ugraşırdı. Düşüncelerimi Gizem'in kahkahası güldü. Gamzesi mi var onun? Ömer, Gizem'i gidikliyordu. O an gözüm yine onun dudağına kaydı ne olmuştu kim yapmıştı. Yoksa yoksa babasimi. O sırada bir flaş patladı. Bir kaç çocuk vardı içlerinden erkek olanı ki 4 tane erkek vardı Gizem ve Ömer'in fotosunu çekmişti. Sonra çocuk bir kaç ayarlama yaptı ve :

"OLDU" diye bağırdı. Gizemler ona döndü. Gizem önce biraz şaşırdı sonra tebessüm edip:

"Yoksa -" .

🌜🌜🌜🌜🌜🌜🌜🌜🌜🌜🌜🌜

Evet nasıl buldunuz diyicem ama siz yine yorum yapmıyıcaksiniz dimi. Bir önceki duyuru bölümünü bir heves ile yazmıştım. Fikirleriniz için ama hiç biriniz yorum yapmadı. Takip eden de olmadı.

Açıkçası üzüldüm ama bu kitap yazmama engel degil. Yinede okuduğunuz için ve oy verem kişilere teşekkür ederim.

Sizce Gizem yoksa derken neyi kastediyir idi? Siz cevap yazmasaniz bile sormak hoşuma gidiyor.🙃 Ah bu arada geçmiş bayramıniz kutlu olsun.