*İyi okumalar 🥰*Tekrar aradım yine meşgul e düştü ... Bırakmadım tekrar , tekrar ve tekrar aradım ama açmadı .
Mesaj attım defalarca ama dönüş yapmadı ...
Kaç saat sırt üstü tavanı izledim bilmiyorum ama yavaşça kalktım sildim yine gözlerimi ve telefonu odamda bırakıp çıktım ... Mutfaktan bazı sesler geliyordu belli ki Afra dediği gibi eve gitmemiş burada kalacaktı.Dış kapıyı açıp dışarı attım kendimi ...
evde kaldığım sürece boğulacak gibi hissediyordum aklıma gelen en güzel yere gitmek için bir bir çıktım merdivenleri teras a ulaştığımda etrafa baktım neredeyse akşam olmak üzereydi gökyüzü okadar eşsiz görünüyordu ki hayran kalmamak elde değildi .
Koltuğun birine attım bedenimi.biraz olsun huzur bulmayı umut ederek kapattım gözlerimi .
Tek istediğim biraz olsun dinlenebilmek ti ama gözlerimin ağırlaştığını hissettiğimde direnmeden uykuya bıraktım kendimi .**********
Sahilde Kumların üzerinde ayaklarım bata çıka ilerlerken burada ne yaptığımı da neden burada olduğumu da bilmiyordum tek yaptığım deniz suyu ayaklarıma çarparken sakin bir şekilde ilerlemekti.
Ben yürüdükçe daha da güçsüzleşiyordu sanki ayaklarım ...
Biraz daha ilerledikten sonra bir beden belirdi gözlerimin önünde Doruk tu bu kişi ...
Hızlandım hatta koştum yanına ulaşabilmek adına son gücümü kullandım ve ulaştım.
"Doruk ? Burda ne yapıyorsun" dedim bana bakmadı sadece karşıya bakıyordu "Doruk " diye seslendim tekrar yine cevap vermedi daha da yaklaşıp kolunu tuttuğum gibi savurdu beni suratıma bakıp "senden nefret ediyorum sakın dokunma bana " diyerek avazı çıktığı kadar bağırdığı an açtım gözlerimi .Derin nefesler alıyordum gözlerimi açar açmaz teras ın manzarası ile nerede olduğumu algılamaya çalıştım ilk bir kaç saniye .
Yavaşça oturdum koltuğun üzerinde muhtemelen yarım saat kadar uyumuş olabilirdim...
Gördüğüm rüya yüzünden hala kafam bulanık gibiydi.
Benden nefret ediyor olabilirmiydi ?
Olmamalıydı , olmaması gerekiyordu ...
Beni kardeşi Gibi gördü her zaman ...
Şimdi bir anda kopabilir mi ?
Kalkıp tekrar merdivenlere yöneldim ve yine bir bir indim basamakları.
Evden çıkarken yanıma hicbirsey almadığım gibi anahtarlarım da yoktu yanımda oyuzden zile bastım umarım Afra hala evdedir diye umut ederek.Zil i ilk çalışımda hızla açıldı kapı .
"Lan sen nerdesin salakmısın haber vermeden çıkıp gidiyorsun evden " diye bağıran Afra yı hafifçe kenara ittirip içeri geçtim salona ilerleyip yine koltuğa oturdum.
"Kusura bakma nefessiz kaldım biraz oyuzden aklıma birşey gelmedi zaten terastaydım dışarı çıkmadım " dedim kafamı koltuğun arkasına yaslayıp gözlerimi kapatarak ."Ne yaptın orada tek başına?"
"Uyudum "
"Hmm iyi bari dinlenmişsindir biraz ... Canın sıkkın olmasan ağzını kırardım! Meraktan öldüm "
" Rüya gördüm Doruk ta vardı avazı çıktığı kadar benden nefret ettiğini haykırıyordu " dedim
"Kafanda kura kura rüyalarına soktun adamı" dedi Afra da yanıma oturarak .
"Nefret ediyormudur benden Afra?"
"Saçmalama sinirli şuan yatışınca konuşursunuz"
"Ama ya tamamen çıkarsa hayatımdan , ya bir daha gelmezse eve "
"Ya of Atlas siktirsin gitsin ya sen ondan kopamıyorsun o gitsin bari sana bir iyilik yapmış olur "
"Olmaz ki dayanamam ben " dedim ...
Evet dayamnamam ben Doruk olmadan .
Onsuz bir hayat sürdüremem , yiyemem , içemem, gülemem, gezemem ben onsuz devam edemem hiç bir şeye .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prisoner of love ( BL )
Genel KurguGözlerimin içine baka baka söylediği her cümlede yüreğimin ezildiğini hissettim.. Her bir kelime de tarifi imkansız acı oturdu yüreğime ... O umursamadan kustu içindekileri ama benim nefesim kesildi. Göz yaşlarım durmadan akıyordu. Yıkılmıştım...