6.BÖLÜM:ANNESİ

10K 401 32
                                    

Selam🤍

Gününüz güzeldir umarım.

Son birkaç gündür kafamı dinlemek için evdeydim. İzin almıştım. Bu dönemde ne Mustafa'yla konuşmuştuk ne de bu konu açılmıştı. Normalde annem beni asla rahat bırakmaz sürekli bu konuyu açardı. Ama o da benim dalgın olduğumu farketmiş olmalıydı.

Bu işe kafamı fazlasıyla takmıştım. Aklıma Asil geldikçe kendimi gülümsemekten alıkoyamıyordum. O çok tatlı bir çocuktu. Anne sevgisi istiyordu sadece.

"Kızım. Gel yemek yiyoruz."

Babam odaya girince yorgun olduğumu anladı.
"İstersen yat. Acıkınca yersin."
"Geliyorum."

Babam odadan çıkınca yataktan kalktım. Kalkmaya bile üşeniyordum. Sadece uyumak istiyordum. Aslında 2 gündür işe gitmiyordum. 2 gündür yaptığım tek şey yiyip içip yatmaktı. Ama yorgunluk hissi gitmiyordu.

Odadan çıkıp mutfağa ilerledim.
"Gel kızım. Otur şuraya."
"Neler oluyor size?"
"Yemekten sonra elini yüzüne çeki düzen ver kızım. Misafirlerimiz olacak."
"Ne misafiri?"
"Tanımazsın."
"Öyleyse odamdan çıkmama gerek yok. Nöbetçi doktor dersiniz. Ben de odamda mışıl mışıl uyurum."

Çorbadan bir kaşık alıp ağzıma götürdüm.
"Hayır annecim. Sen de bizim yanımızda salonda olacaksın."
"Ya anne. Ölüyorum yorgunluktan."
"Dediğimizi duydun Asena. Salonda duracaksın."
"Öf peki."

Yemekten sonra odama çıkıp basit çiçekli bir elbise giydim. Saçlarım zaten kendinden dalgalıydı. Sadece taradım.
"Abla kapıya bak!"

    Arsen bana abla diyince garipser gibi baktım.

   Pek umursamayıp aşağı indim. Evet evimiz dublexti. Çünkü 4 çocuk apartman dairesine sığamamıştık.

   Kapıyı açtığımda karşımda Mustafa,Asil ve yaşlı bir kadın vardı.
"Sen?"

   Kadın bana gülümsedi. Elimle içeriyi gösterdim. Kadın geçti.
"Sen ne yapıyorsun burda?"
"Sana bizi fazla bekletmemen gerektiğini söylemiştim. Bizi fazla beklettin annesi. Seni almaya geldik."

Annesi.

Annesi.

  Yüzümde aptal bir sırıtış peydah olurken Asil'e baktım. Her şey onun içindi. Kabul edecektim.
"Tamam."
"Neye tamam?"
"Tamam annesi olurum. Annelik yaparım. Kabul ediyorum."

    Asil'in kıkırdamalarına dayanamayıp onu kucağıma aldım.
"Aşkım. Sen anneye mi geldin? Anne yesin seni."

   Mustafa önde Asil ve ben arkada salona girdiğimizde ikimiz yan yana oturmuştuk. Annemler tam karşımızdaydılar. Bize bakıp fısıldaştılar.
"Eşim adına kusura bakmayın. Emniyet Müdürü de gecikecek biraz."
"Sorun değil."
"Asena. Kızım sen kahveleri yap haydi."

   Bana yapılacak istemeden haberim yoktu. Şaka gibiydi.
"Nasıl alırdınız?"
"Hepimiz orta."
"Tamam."

     Ablamla mutfakta bir çırpıda kahve yapıp tepsiye dizdik. Bunların hepsi formalite olduğu için kahveye baharat koyma olaylarına elimizi bile sürmedik.
"Al tepsiyi. Yürü."

    Salona girdiğimde önce annesininkini sonra babamınkini en son da annemin kahvesini verdim. Kahve sırası ona gelince bana sorgular gibi baktı. Ona güven vermek ister gibi gülümsedim.

   Asil yere oturmuş kendince mırıltılar çıkarırken ortamdaki tek ses oydu.

   Önce herkes yavaş yavaş kahvelerini içti.

   Sonra biraz havadan sudan konuşuldu.
"Oğlum ne iş yapıyorsun?"
"Ben komutanım efendim."
"Çocuk senin mi?"
"Hayır benim değil. Arkadaşımın bebeğiydi. Eşiyle iki sokak ötedeki eczaneye gderlerken arabalarının altına koyulan bomba patladı. Arkadaşım da en son çocuğu bana emanet etmişti. Zaten hep derdi. Bana bir şey olursa Asil'i kendi çocuğun gibi koruyup kollayacaksın diye. Emanet ama öz çocuğum gibi seviyorum."

    Babam Mustafa bunları anlatınca Mustafa'ya ultra güvendiğini hissediyordum.
"Peki senin de arabana bomba koyulmayacağı ne malum?"

    Ortamdaki herkes susunca Asil'in mırıltıları tekrar ortaya çıktı.
"Kader efendim. Ben bunun için size söz veremem ki."

    Babam yalan söylemediği için gülümsedi.
"Ama kızını canım pahasına korurum orası ayrı. Gözümden sakınırım. Tüm kalbimle severim."

Bölüm sonuuuu.
Yetişti yetiştiiii.

İyi geceler herkese.

ASENA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin