21.BÖLÜM:KAVUŞMAK

7.6K 306 70
                                    

Selam. Nabersinizzzzz?
Sınır yine 10 oy. Yorum gelmiyor ne yazık ki😒

Bu bölüm şok olacaksınız.

Neyse bölüme koşunnn

~~~~~~~~~~~~~~~~
Her sabah olduğu gibi bu sabahta hızlı adımlarla tuvalete ilerledim. Klozete eğilirken elim karnımı buldu. Oradaydı. Onun için bunları çekiyordum.

Midemde ne kaldıysa hepsini boşaltırken gözlerimi yumdum. Buradan kendimi soyutlamam lazımdı. Sakinleşmek için buna ihtiyacım vardı. Çok kısa bir süre önce omzuma kadar kestiğim saçlardaki elle irkildim.
"Anny. Kardeş."
"Evet bebeğim çık sen haydi."
"Anny öhö."

Hasta olduğumu düşünmesine gülümsedim.
"Evet aşkım. Haydi koş bakalım bebekler uyanmış mı?"

Oyuncak bebeklerini uyutup uyuyordu. Sabahları da onları uyandırıyordu. Ayağa kalkarken başımın dönmesiyle etrafta tutunacak bir şey aradım. Lavabonun kenarına tutunup dengemi sağladım. Gözlerimi birkaç saniye kapatıp rahatlamayı amaçladım.  Gözlerimi tekrar açtığımda başım eskisi gibi dönmüyordu. Derin bir nefes alıp ağzımı çalkalamak için musluğu çevirdim.

Salona geçtiğimde Asil oyuncak arabasını bir ileri bir geri ittiriyordu. Ona gülümseyip yanına oturdum.
"Ne yapıyorsun bebeğim?"

Elindeki arabasını yukarı kaldırdı.
"Baba."
"Ne?"
"Baba deldi!"

Asil koşarak ilerlediğinde arkamı döndüm. Uzun zamandır ertelediğim haberi vermenin zamanı gelmişti anlaşılan. Karnımda 12 haftalık olan bu bebeği öğrenecekti. Kendi çocuğu olacağı haberini alırken tepkisini merak ediyordum. Ona ne kadar kırgın da olsam bebeğini tabii ki söylecektim.

Eğilip Asil'i kucağına alırken ben de ayağa kalktım. Asil'in her yerini şapur şupur öpüyordu.

Onu 3 ay sonra karşımda görmek tarif edilemez bir duyguydu. Evet kırgındım. Çok kırgındım. Ama onu çok seviyordum. Ona bir şey olsaydı dayanamazdım. Özlemle gözlerim dolarken burnumu çektim. Çok sulugöz olmuştum.

Asil onun kollarından çıkıp yanıma geldiğinde gülümsedim.
"Anny baba!"
"Evet aşkım."

Mustafa yavaşça yanıma yaklaşıp dudaklarını alnıma bastırırken dolu gözlerimi kapattım. Yanaklarıma doğru süzülen yaşların yerimi yenileri alırken beni göğsüne yasladı.
"Çok özledim seni."
"Biz de seni özledik."

Kollarımı ona sıkıca doladım. Derin derin nefes almaya başladım. Trip atacaktım. Kendi ağzıyla benden özür dileyecekti. O zamana kadar biraz sarılabilirdim.

Asil'in ağlamasıyla Mustafa'dan ayrıldım. Asla babasını paylaşamıyordu. Kıskanç kurtçuk.

Mustafa eğilip Asil'i kucağına alırken Asil'e bakıyordum.
"Kıskandı."

Mustafa Türkiye'ye döner dönmez buraya gelmiş olmalıydı. Üniformaları hâlâ daha üstündeydi.
"Kahvaltı yapalım."
"Mama!"
diye bağıran Asil'le derin nefes aldım. Ben bu çocuk yemek yesin diye şebek bile olmuştum.

Omuz hizamdaki saçları ensemden geriye fırlatırken kollarımı bağladım. İki güzel haber verecektik yahu.

Mutfağa ilerlerken Mustafa'nın Asil'i yere indirmesini,duş alıp geleceğini söylediğini duydum.

Cezveye koyduğum yumurtaların üzerine su çekip sandalyelerden birine oturdum. Midem çalkalanıyordu.
"Sakin ol anneciğim. Ne bu hız? Bütün gün kusturacak mısın beni?"
"Anny kardeş."

Her fırsatta beni kardeşinden kıskandığını düşünüyordum. Ne zaman kardeşiyle konuşsam bir şekilde yanımda bitiyor,kardeşini söyleyip kendini gösteriyordu. Elbette onun da bebek olduğunun,ilgiye aç olduğunun farkındaydım. Zaten onu ihmal etmiyordum ama böyle davranması beni geriyordu.
"Evet bebeğim."
"Ben?"
"Sen abisin."

Onu kucağıma oturtup başına öpücük kondurdum.
~~~~~~~~~~~~
Asil öğle uykusuna yattığında salona geçmiştik. Mustafa Asil'in doğum gününde burada olamadığı için ona bir sürü oyuncak almıştı. Asil'le ilgilenmişti. İkisi de beni görmezken güzel bir uyku çekmiştim. Uzun zamandır buna ihtiyacım vardı. Çünkü Asil,Mustafa burada olmadığı zamanlarda çok huysuz oluyordu. Geceleri uyuması uzun sürüyordu.
"Ben yokken neler yaptınız bakalım?"
"Aynı."
"Hiçbir şey aynı görünmüyor Asena?"

Saçlarımdan ve şişen yanaklarımdan bahsetmesiyle yutkundum. Söylemem gerekiyordu ama şu an yeri miydi?
"Saçlarımdan bahsediyorsan değişiklik olsun diye kestirdim Çisem'e."
"Yakışmış."
"Sağ ol."

Derin bir nefes aldı. Kısa cevaplarımdan ona hâlâ kırgın olduğumu anlamış olmalıydı. Slaka değilse anlardı zaten.
"Güzelim. Orada bir şekilde yerimizi tespit edip üzerime ateş açıyorlardı. Toplamda 6 şehitimiz vardı. Telefonlardan tespit ettiklerini düşündük. Senin aramanı açtığım gün zaten iyi değildim. 2 askerimiz şehit düşmüştü. Sana bağırdığım için köpek gibi pişmanım. Gerçekten özür dilerim."

Saçlarıma dudaklarını bastırıp cevaplanmak için yüzüme baktı.
"Mustafa."
"Söyle güzelim? Ne oldu?"
"Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var. Hayat memat meselesi."
"Ne oluyor Asena? İyisin değil mi?"
"Ben iyiyim."
"Ne oluyor o zaman Asena?"

Endişeyle bana bakması her şeyi daha da zorlaştırıyordu. Direkt pat diye söylemeli miydim?
"Mustafa."
"Niye uzatıyorsun? Kötü bir şey mi?"
"Ben hamileyim."

Bana diktiği bakışları birden donarken tepki vermesini bekledim. Heykel gibi durması beni korkuturken dolu gözlerle ona baktım.
"Mustafa?"

Ellerimi gözlerinin önünde sallamama bile tepki vermezken öylece durmaya devam etti.
"Mustafa iyi misin? Korkutma beni."
"Sen... Şimdi bizim... Yani bizim bebek."
"Evet salak. Bebeğimiz olacak diyorum."

Kahkaha atarak beni kollarının arasına aldı.
"Allah'ım çok şükür."

Kafamı zar zor kollarının arasından çıkartıp nefes aldım.
"Boğacaksın beni Mustafa."
"Özür dilerim güzelim. İyi misin?"
"Çok iyiyim Mustafa. İnanamazsın."

Ciğerlerime derin bir nefes dolarken arkama yaslandım.
"Ne kadarlık şimdi?"
"12 haftalık."

(Mustafa 3 aydır görevde o yüzden 12 haftalık bir bebişimiz var. Oha ne ara falan dersiniz diye diyorum.)
~~~~~~~~~~~~~~
Asil yine babasını benden uzaklaştırırken koltukta oturuyordum. Babası yokken en çok bendim. Ama babası varken ben yoktum.
"Baba! Atti!"

Kafama gelen topla afallarken hızla Asil'e döndüm.
"Asil? Ne yapıyorsun?"
"Anne dit!"

Gözlerimi irice açıp ona baktım. Anlaşılan kıskançlığı geçmiyordu. Saat de 22'yi geçiyordu. Odama gidip uyuyabilirdim. Bu da Asil'in istediği şey olarak görülebilirdi.
"Yatacaktım zaten. Kıskanç kurtçuk."

Ayağa kalkıp odaya ilerledim.
~~~~~~~~~~~~~
Duş alıp yatağa girdim. Asil ve Mustafa'nın da sesi kesilmişti. Tahminimce Mustafa Asil'i uyutuyordu.

Derin bir nefes alıp iyice yorgana sokulurken havaların soğuduğunu düşünmeye başladım. Tayinim düşmüyordu. Evde kalakalmıştım. İşe gitmek istiyordum ama gidebileceğim bir işim yoktu.

Mustafa kapıdan kafasını uzatarak içeriye baktı.
"Uyudunuz mu?"
"Uyumadık."

Sessiz adımlarıyla odaya girdi. Üzerini değiştirdi. Yanıma kıvrılıp beni kollarının arasına aldı. Saçlarıma öpücük kondurup gözlerini yumdu.

Yanlışlıkla yayınladığım için kısa kaldı. Neyse telafi ederim.

Beğendiniz mi?

Kendinize iyi bakın.


ASENA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin