Selaam😋
Medyayı Asil olarak düşünebilirsiniz😋"Asena Hanım. Seçil'in sonuçları çıktı."
Dosyayı elime alıp odama adımladım. Sandalyeye oturup etrafımda bir tur döndüm. Dosyayı açıp sonuçlara baktım. Şaka mıydı bu? Yetimhaneden gelmişti ve onu ortada bırakan ailesinden bir de kanser genini mi almıştı?
Küçücük bedeni bunu nasıl kaldırırdı? Yetimhane şartlarında bu küçük kızı nasıl tedavi edecektik?
Dosyayı da alıp odamdan çıktım. Seçil'in başında yetimhaneden görevli bir kadın vardı.
"Asiye Hanım. Dışarda konuşalım mı?"
"Tabii ki Doktor Hanım."Odadan dışarı çıktık.
"Kötü bir şey mi oldu?"
"Yani bilmiyorum buna nasıl tepki verirsiniz ama. Seçil'de lösemi tespit ettik."
"Ne?"Gözleri dolmuştu.
"Lütfen ağlamayın. Ben elimden gelen her şeyi yapacağım. Ama doktorunuz ben olmayacağım. Çok üzgünüm. Hergün gelip Seçil'e bakacağım. Doktorunuz değişecek sadece."
"Ne kanseri?"
"Şimdilik sadece akciğerlerini etkiliyor. İlerlemeden önlemimizi alırsak kalıcı hasar bırakacağını düşünmüyorum açıkcası."
"Peki öyleyse. Ben yurdu arayıp durumu haber edeyim."
"İyi günler."
"Size de."Arka cebimdeki telefonumun titremesiyle elime aldım. Komutandı.
"Çok yoğunsun sanırım."
"Evet."
"Dikkat et kendine."
"Sen de."İlk konuşmamızın üzerinden 5 gün geçmişti. Bu gece uçağa binecekti. Yarın da minik prensle tanışacaktım.
"Asena Hanım."
Arkamı dönmemle asistanım Selen'i gördüm.
"Ne oldu Selen?"
"Bir beyefendi odanızda sizi bekliyor."
"Tanımadığın adamı odama mı aldın Selen?"
"Siz tanıyormuşsunuz ama."
"Tamam."Asansöre binip odama çıktım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde uzun boylu bir adam koltukta oturuyordu. Ve bir bebek yerde zar zor yürümeye çalışıyordu.
"Hoşgeldiniz. Tanıyor muyum sizi?"
"Tanıyorsunuz Doktor Hanım. Ben müstakbel kocanız."Şaşkın gözlerle ona ve yere oturmuş gülücük saçan çocuğa baktım. Bunlar onlardı.
"Hoşgeldiniz."Aramızda adı konulmuş hiçbir şey yokken saçma bir samimiyetle kollarımı ona doladım. Aynı şekilde karşılık verdi.
"Yarın geleceksiniz sanıyordum."
"Erken geldik."Ondan ayrılıp yerde oturmuş bizi izleyen ufaklığa döndüm.
"Merhaba Asil Bey. Ben senin müstakbel annenim."Kıkırdayışlarını duydum. Onu kucağıma alıp sandalyeme geçtim. Masanın üzerindeki kalemlere uzanmak isteyince onu masaya oturttum.
"Burda çalıştığımı nerden biliyorsun?"
"Anneme sordum. Annene sordu."
"İstihbarat ajanı gibiler."Ortam sessizleyince ikimiz de Asil'i izlemeye başladık. Sessiz,uslu bir çocuğa benziyordu. Beni tanımamasına rağmen sessizce oturuyordu.
"Aç mısınız?"
"Asil aç olabilir."
"Kantine inelim mi?"
"Olur."Asil'i asla kucağımdan indirmeden odadan çıktım. Asansöre binip kantin katına inmeye başladık. Uzun boyu yüzünden çok dikkat çekiyorduk.
Kantin katına inmemizle çevredeki çoğu bakışı üstümüze çekmiştik. Hemşireler hemen kendi aralarında fısıldaşmaya başlamıştı.
"İkimize tost ve çay söylüyorum. Asil ne yer?"
"Poğaça alsan yeter."
"Tamam."Asil'i onun kucağına bırakıp büfeye doğru ilerledim. Siparişleri verip masaya döndüm.
"Birazdan gelir."
"Sağ ol."Kantin kapısından içeri koşarak giren en yakın arkadaşım deli dana İpek'i görmemle haberin nasıl bu kadar hızlı yayıldığını düşünmeye başlamam bir oldu.
Koşarak yanıma geldi.
"Asena sen kimden çocuk yaptın?!"
"İpek sus."
"Eniştem mi bu? Merhaba enişte."
"Merhaba."
"Ay İpek. Bir dur anlatayım."Yan masadan sandalye çekip oturdu.
"Anlat."Anlatmam doğru mu diye ona baktım. Başıyla onaylayınca her şeyi tüm ayrıntılarıyla anlattım.
"Ya hemşire kızlar yanımdan geçerken Asena Hanım'ın bebeğiyle kocası varmış dediler. Koşa koşa geldim."
"Salak. Kocam olsa niye bilmeyesin ki?"
"Doğru. Sen benden ne sakladın ki?"Asil'i kucağına aldı.
"Merhaba yakışıklı. Ben senin teyzenim."
"Birden annesi ve teyzesi olunca çocuk şoka girdi."Kollarını bana uzatıp İpek'ten kaçtı.
İpek küsmüş bir tavırla kollarını bağladı.
"Beni sevmedi."
"Tanıyınca sever. Seni daha ilk defa görüyor."Gerçi beni de ilk defa görüyor ama.
"Uykun var mı bakalım senin?"Uyku diyince kafasını göğsüme yasladı.
"Uykusu olmasa bile ortamda uyku lafı geçince yatacak yer arıyor."Sessizce güldüm.
"Uyutayım mı?"
"Yemek yesin de."Mustafa'nın cümlesi biter bitmez yemekler gelmişti. Asil'e yedirip onu pusetine yatırdık. Gözleri yavaş yavaş gidiyordu. Biz de hızla yemek yedik.
"Siz dışarı çıkın. Ben izin alabilir miyim onu sorayım. İzin alabilirsem çıkalım. Olur mu?"
"Olur."Masadan kalkıp müdürlüğe doğru ilerledim. Tabii ki manyak eski sevgilimi görmeseydim günüm asla mükemmel geçmezdi.
"Evlenmeden çocuk yapmışsın."
"Sana ne Ersin?"
"Ne demek sana ne Asena?"
"Ersin biz ayrılalı neredeyse 1 sene oluyor. O küçük kafanda ne gibi senaryolar kuruyorsun acaba?"
"Bana bak! Benimle sevgiliyken o adamdan hamile miydin? Çocuk büyümüş. Yeni doğmamış."Yanağına en sertinden tokadı geçirdim.
"Seni yemin olsun gebertirim Ersin. Çık gıt şurdan. Delirtme insanı."Kolumdan yakalamasıyla iyice sinirlenip dirseğimi boşluğuna geçirdim. Doktorlara şiddet ülkemizin gündeminden düşmüyordu malumunuz. Kendimi savunmak için birkaç tane hareket biliyordum.
"Beni bırakmazsan yemin ederim bütün güvenlikleri buraya yığarım."Tam ağzımı kapatmak için elini kaldırmıştı ki kaldırdığı elini biri yakaladı.
Bitti. Yazdığım en uzun bölümdü🤦🏼♀️
Umarım beğenmişsinizdir. Ben de azıcık dinleneyim💅
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA
Cerita Pendek~FİNAL VERİLDİ!~ "Seni çok seviyorum Asena." "Ne? Hani asla duygusal bir bağ olmayacaktı?" "Kalbim anlaşmayı fesh etmek istiyor." "Ne diyorsun Mustafa?" "Benimle gerçekten evlenir misin Asena Türker?" BAŞLAMA TARİHİ:15 HAZİRAN 2022 BİTİŞ TARİHİ: 14...