20.BÖLÜM:KIRGIN

7.5K 301 72
                                    

Selam. Nasılsınız?

Sınır: 10 oy

Medya:Mustafa

Bölüme geçebilirsiniz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Günlerdir hastalıkla uğraşıyordum. Regl olamamıştım ve karnım dehşet ağrıyordu. Ufak ufak kanamalar olmuştu ama henüz tam olarak regl diyeceğim bir kanama olmamıştı.

Bu aralar Asil de fazla durgundu. Babasından dolayı olduğuna emindim.
"Anneciğim. Haydi aç ağzını."

Asil beni umursamadan yerdeki oyuncağıyla oynamaya devam etti.
"Asil. Haydi anneciğim yorma beni. Ye de babayı arayalım."

Kömür gibi gözlerini parıltılarıyla bana dikti. Ona uzattığım kaşıktaki yemeği midesine indirdi. Ona gülümseyip diğer kaşığı uzattım. İkinci kaşığı da hızla yerken rahatladığımı hissettim.

Mustafa 2 hafta önce gitmişti. 2 haftadır Asil böyleydi. Onu babasını aramakla kandırıyordum ama Mustafa gittiğinden beri sadece 1 kere sesini duymuştuk. Sonraki aramalarımın hepsi meşgule atılmıştı.

Ben de onu darlamak istemiyordum. Zaten orada ölümle burun burunayken bir de telefonlarımı açmıyor diye trip falan atmazdım.
"Haydi oğlum. Bu son."

Asil son kaşığı da yiyince bana umutlu gözlerle baktı.
"Tamam aşkım arayalım."

Telefonumu koltuğun üstünden alıp favorilere aldığım tek numarayı tuşladım. Diğerlerinin aksine birkaç kere çalmıştı. En sonunda açıldığında Asil'le göz göze geldim.
"Ne var Asena? Dır dır dır! Açmıyorsam işim vardır değil mi?! Ne diye arayıp duruyorsun ki?!"

Afallarken dolan gözlerimi yumdum. Yanaklarıma süzülen yaşları elimin tersiyle silerken tekrar telefona döndüm.
"Asil seninle konuşmak istiyor ama belli ki sen onu bile özlememişsin. Kusura bakma. Bir daha aramayız."
"Baba!"

Asil konuyu anlamadığı için Mustafa'ya seslenirken,Mustafa ses vermedi.
"Baba del!"
"Geleceğim oğlum."

Tavrının bana olduğunu anlarken gülümsedim. En azından Asil'i tersleyip onu ağlatmamıştı.
"Kendine iyi bak Mustafa."

Tam kapatacakken sesini duymamla parmağımı kapatma tuşundan çektim.
"Bir daha ben aramadan aramazsan iyi olur Asena. Zor duruma giriyorum."
"Asil seni özlediği için arıyorum Mustafa. Tamam anladım işin zor. Biliyorum. Her gün dualarımdasın. Ama Asil sürekli baba diye ağlarken seni aradığım için özür dilerim."
"Sorun değil."

Biri çıkıp şaka diyecek miydi?!

Gür bir kahkaha atıp telefona döndüm.
"Bizi arama Mustafa. Sesini duymak istemiyorum."
"Oğlumu da benden mahrum bırakacak değilsin herhalde Asena?"
"Şaka mısın sen ya?! Geberdik iki haftadır! Çocuk ağzına lokma sürmek istemiyor! Seni arayacağım diye kandırmaktan mahvoluyorum! Ama beyefendi ne yapıyor?! Beni azarlıyor! Madem çocuğuna bu kadar meraklıydın her aramamı açacaktın!"
"Ölümle burun burunayım burada zaten. Canımı sıkma istersen."
"Sıkılsın! Biraz da senin canın sıkılsın Mustafa! Aramanı açmadığım her gün rahat uyuyama! Biraz da sen endişelen!"

Telefonu yüzüne kaparken derin bir nefes aldım. Gözyaşlarım hızla akıp yüzümü ıslatırken Asil beni izliyordu.
"Anny."

Burnumu çekip ellerimi yüzümden uzaklaştırdım.
"Gel bebeğim."

Asil kısa kollarını adam akıllı boynuma bile dolayamazken onun tombik kollarını öptüm.
"Anny aylama."

Ağlamamamı söylemesine gülümsedim. Adam akıllı kurduğu ilk cümle olabilirdi.
"Ağlamıyorum oğlum."
"Baba ditsin."

ASENA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin