Canım yanıyor beni sevme diyor yok mu bir yol

800 58 9
                                    

Yüreğim korkuyla kasılıyordu ilk defa Aileme yalan söyleyecektim ve yapmamam gereken bir şeyi yapıp Ilgın'la konuşacaktım Allah'ım Affet lütfen Mecburum..

Çantamın sapını sıkı sıkı tutup ezbere bildiğim sokaklardan geçtim Okula gitmeyecektim öğretmenlerim fark edip Ailemi aradıklarında, Ailem hesap sorduğunda ne diyecektim bilmiyorum Allah'ım sen büyüksün..

Düşünmek istemiyorum ne onu, ne bana karşı hissettiği küçücük hisleri hiç birini istemiyorum sadece oraya gidip susturmaya çalışıcaktım başka çarem de yoktu.

Attığı konuma geldiğime emin olduktan sonra kafenin kapısını itirerek içeriye girdim burnuma yayılan kahve kokusu başımı döndürüyordu ta ki Ilgın'ın "Nisa" diye seslenmesiyle içimdeki korku yeniden nükseti.

Gülen yüzü içimi kıpır kıpır ederken bakışlarımı kaçırdım Her detayını ezberlemek istemiyordum. Mordan, pembeye dönüşen perçemleri umurumda değildi olmamalıydı.

Masaya ulaştığımda sandalyeye oturdum sırtımı vermeden. Çantamı kucağıma çektim daha rahat olmak için.

"Bir şey içer misin?"

"Hayır. Sadece ne konuşmak istiyorsan konuş her şey burda bitsin bir daha açmayalım bu konuları" kafamı kaldırmadan sesizce konuştum korkularımın çeyreğini bile dile getirmeden en azından bu kadarını kabul etsin yeterdi.

"Bu kadar kolay yani?" Bağırdığında irkildim ellim ayağıma karışırken etraftaki bakışları üzerimde hissediyordum Bacaklarım titremeye başlarken gerçeklik algımı yitirmeye başlıyordum kulağım çınlıyordu şimdi değil N'olur şimdi değil

"Çok özür dilerim seni korkutmak değildi amacım çok özür dilerim" uzanan ellerinden kaçmak için sırtımı sandalyeye yasladım gerilerken.

"Özür dilerim gerçekten lütfen benden korkma" sesindeki çaresizlik, kalbimde yarattığı enkaza bir kibrit yakıp alevlendiriyordu harabe enkazı.

Kendimi toparlayıp konuşmaya yeltendim ikna etmek zorundaydım yoksa ikimizde mahvolucaktık

"Ilgın yalvarırım sana bana hissetiklerini kimseye söyleme vazgeç benden ha benden daha güzelleri vardır etrafında ben seninle olamam"

"Nisa.." dolu gözleri, gözlerime değdiğinde boğazıma koca bir yumruk yemişim gibi hissettim titrek dudaklarından hıçkırıklar kaçarken çaresizlik kokan sesiyle yakındı o an anladım ikimizin de kurtuluşu yoktu bu sevdadan.

"Olmuyor Nisa yemin ederim denedim çok denedim seni sevmemeyi, görmemeyi ama olmadı her seferinde mantığım sen yolunda yenildi yüreğimi paramparça ettim benden nefret ediyorsun, iğreniyorsun diye ama yok Nisa yine seni istedi Bu Beş para etmez Yüreğim söz dinlemiyor, geçmiyor..."

Acı veren kalpsizlerden olamazdın                                          |GxG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin