Çok kötü çarptın ah sen beni, Aklım baksana bende mi duruyo

418 35 26
                                    

Toparlanıyordum..

Bu zamana kadar, sadece hayal etmekle yetindiğim bir çok şeyi Ilgın yine bana sunmuştu. Tüm gece beraber uyuduk, aynı yatakta. Sevdiğim kadının koynunda.. kabus, korku herhangi bir huzursuzluk kırıntısı hissetmeden uyumuştum tüm gece. Kokusuyla ve sıcaklığını hissetmek inanılmaz bir duyguydu,  dile getiremiyordum.  Ama size şunu söyleyebilirim fark ettiğim kadarıyla Artık sigara kokmuyordu, benim rahatsız olduğumun bilincinde yapıyordu..

Zihnime birer yağmur damlası gibi düşen düşüncelerden sıyrılıp, boş yatağa baktım. Ilgın yoktu.. hemen doğruldum ve yataktan fırlarcasına çıktım.  Saçımı başımı toplamadan (ablamın 2 beden büyük) eşofman takımıyla berbat göründüğümü umursamadan odadan çıktım.

"Nisam en çok, kabak dolmasını sever değil mi?" Ilgın'ın neşeli sesiyle mutfak kapısında durdum, ikili masada oturmuş arkaları bana dönüktü böylece ikisinin sohbetini dinleme şansım olmuştu.

"Evet bayılır, o yüzden uyanmadan yapalım görünce sevinir" bu süreçte Ablam ve Ilgın benim için çok çabalamıştı, Akif abim kaç kere bize ulaşmaya, Ablama hesap sormaya çalışsa da, Ablam kulak asmamış, onu da Babasının yanına göndermekle tehdit etmişti,  Mustafa abim, Akif abimin aksine bize para gönderse de, Ablam tek kuruşunu harcamadan dilencilere dağıtıyordu.

"Güzelim" Ilgın'ın sesiyle irkilerek kendime geldim. Bakışlarımı ona çevirdiğimde bana dünyanın en güzel insanıymışım gibi bakıyordu, sıcacıktı şefkatliydi gözleri..

"Günaydın Bebeğim" ablam da olmayan sohbete dahil olunca gülümsedim. "Günaydın~" şirinlik yapmaya çalıştım ama sanırım biraz cringe oldu.. Ilgın dişleriyle, dudaklarını ezerken, kaşlarımı kaldırdım 'Ne?" Der gibi.. arsizdi ya

Kapının camından görüntümü görünce yüzümü buruşturdum. Koşarak banyoya gittim. Arkamdan bağırmış, iyi misin gibi milyon tane soru sormuşlardı. Saçımı tarayıp, sadece bir kac tutam alıp tokamla topladım. Gerisini açık bıraktım, çocukken hep saçıma şekil vermek isterdim ama annem bitleniyor diye kızar, hep örgü yapardı ve örgüden nefret ederdim..

Güzeldim ya galiba.. yüzümü de güzelce yıkayıp mutfağa geri döndüm.

ILGIN KAPAK DOLMASININ ICINI DOLDURUYORDU... ILGIN..

"Neden bana öcüymüşüm gibi bakıyorsun ayol?" Ilgın şaşkınca yüzüme bakarken gülmeden edemedim.  Yemekle pek arası iyi değildi ya.. şaşırmıştım.

"Yoo bilakis, yemek yapmak çok yakışıyormuş"

"Yaa demek öyle" kur yapıyordu resmen?? Bakışlarımızı bir saniye bile ayırmadan gülerek, cilveli tavırla konuşuyordu.

"Siz böyle cilveleşince ben de sevgilimi özledim" ablam üzüntüyle konuştuğunda Ilgın dalga geçti onunla ben de bir sandalye çekip Sevgilimin yakınına oturdum.

"Kahvaltı da ne yersin Güzelim" ağzımı aralayacakken birden sözümü kesip, yüzüme yaklaştırdı yüzünü.

"Tabi beni de yiyebilirsin, inan hiç sorun değil" arsızca dilini dudaklarında gezdirdi, siyah gözleri vücudum da dolaşıyordu.

"Ilgın-"

"Ben gidiyorum, siz böyle cilveleştikçe ben de sevgilimi özlüyorum, zaten uzakta.." Ablam söylene söylene mutfaktan çıktı.  Ilgın ellinde ki kabak dolması kapını köşeye iterek, ayağa kalktı tezgaha gidip ellini güzelce yıkadı.

"Ne hazırlıyayım bebeğime?" Ayağa kalktım ve yanına adımladım. Birlikte kahvaltı hazırlarken çok eğleniyorduk. Bu şansı kaçıramazdım.

Acı veren kalpsizlerden olamazdın                                          |GxG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin