five

1.6K 194 100
                                    

Gözlerimi ovuşturup açtığımda dün gece Jake hyung ile konuşup şarja takmayı unuttuğum telefonumu yatağımın içinde arayıp buldum. Sizi neler mutlu eder bilmem ama tamı tamına alarm çalmadan iki dakika önce kalkmıştım ve bu beni güne daha pozitif uyanmaya itiyordu. İğrenç alarm sesini duymak sinirlerimi bir tık geriyordu.

Her sabah olduğu gibi telefonumda ufak bir tur atıp banyoya girdim. Odamın içinde bana ait bir banyo olması gerçekten harika bir olaydı. Daha bu evdeki ikinci günümdü ve doğrusu alışamamıştım pek. Bu yüzden olabildiğince dışarı çıkmayaya çalışıyordum.

Banyodaki işlerimi halledip kıyafet seçmek için dolabımın önüne geçtim. Hava artık yaz mevsiminde olmamızdan dolayı çok sıcaktı ama her giydiğim parçaya değişik değişik bir patronum olunca ne giymem gerektiği konusunda kararsız kalmıyor değildim. Üzerimde dikkatle dolaşan bakışlarını umursamıyordum tabii ki ama -çünkü buna alışmıştım. Genel olarak insanların beklentileri gibi tek tip renk ve modelde giyinmiyordum çoğunlukla- daha ilk günden kovulup işsiz kalmakta istemezdim.

En sonunda çizgili sarı bir tişört ve kot bir tulum çıkarıp giyindim. Toplanabilecek uzunlukta olan saçlarımın yüzümün önüne gelen kısımlarını yukarıdan toplayıp birkaç tutam çıkardığımda Chaewon'a zarar vermeyecek hatta ilgisini çekeceğini düşündüğüm renkli kolyelerim ile artık hazırdım. Her zaman renkli biriydim ama yaz gelince insanın daha da bir renklenesi gelmiyor muydu?

Kapımı kapatıp koridora çıktığımda ne yapacağımdan emin değildim. Jay'in odasına girmeli miydim? Benimle bu konu hakkında konuşucağını söylemişti ama dün odasına çıktıktan sonra bir daha onu görmemiştim.

Derin bir nefes verip odasının kapısını hafif tıklattım. Bu durumda bana kızamazdı diye düşünüyordum. İçeriden herhangi bir ses gelmediğini fark ettiğimde kapıyı en başta hafif aralayıp içeriye göz attım. Odanın içinde kimse yoktu. Şaşırarak kaşlarımı kaldırdım ve içeri girip dün gece Chae'yi yatırdığım beşiğine ilerledim. Uyanmış, sessizce yatağındaki oyuncaklarla oynuyordu. Beni fark ettiğinde gülümseyip onu kaldırmam için tatlı tatlı hareketler yaptı. "Günaydınnn güzellik!" Bu kız benim enerjimi anında yerine getiriyordu. Eğilip beşiğinden aldım ve mis kokulu boynuna ufak bir öpücük kondurdum. Anlaşılan bu benim her sabah alışkanlığım olucaktı. Bilirsiniz, bebeklerin ciltleri çok pürüzsüz ve yumuşak olurdu. Eh, güzel koktuklarını da hesaba katarsak insanı dinginleştiriyorlardı.

Elleri hemen kolyelerime giderken, "Seni de süsleyeceğim merak etme." dedim. "Amcan kim bilir seni bu zamana kadar nasıl giydiriyordur. Ama artık güvenilir ellerdesin! Benimle birlikte Kore'nin moda iconu olmaya hazır mısınız hanımefendi?" Daha Chae'nin konuşma aşamasına geçemediğini unutup heyecanla ondan cevap beklerken onun aksine arkamdan "Ne varmış benim tarzımda?" diye soran bir ses duydum.

Ani sesle yerimde zıplayıp arkama döndüğümde yaşadığım şokun bin kat fazlasını yaşayıp, gözlerimi kocaman açtım ve hemen geri önüme döndüm. Sakin olursanız ne gördüğümü söylüyorum! Çıplak bir Jay! Yanaklarımdaki hareketlikleri hissederken buna bir de kalp çarpıntım eklenmişti. Daha ikinci günden Jay'i banyodan çıkarken yakalamış, yarı çıplak şekilde görmüştüm.

"Cevap versene, dilini mi yuttun?"

Evet, şu an aşırı telaş yaptığımdan konuşmasam daha iyiydi. Çünkü ya saçmalardım ya da kekeleyip dururdum. Dün ki yakınlığımızdan sonda kucağımdaki ufak bebiş bu ana da şahitlik etmişti. Kesinlikle Chaewon'dan çok utanıyordum bunları gördüğü için.

"Yutmadım tabii ki de. Dilimi nasıl yutabilirim ki? Sadece canım konuşmak istemediği için konuşmuyorum. Ne o, yoksa ona da mı izin yok? İstersem konuşurum, istersem konuşmam. Ağız benim değil mi? Bak mesela şimdi sana sormadan konuşabiliyorum-" Kolumdan tutulup çekilmem ile sözlerim tekrar yarım kalmıştı. Bir yanım Jay'e benim daha fazla saçmalamama izin vermediği için teşekkür ederken bir yanım da hâlâ karşımda çıplak olduğu için utanıyordu.

baby sitter | jaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin