biz geldikk🥳
*
"Ya! Bir daha beni sakın görüntülü arama hyung. Baksana Chaewon sana ulaşmak için nasıl çırpınıyor." Hafiften yüzümü asıp yanımda sandalyesinin içinde oturan ve bilgisayar ekranına yaklaşmak için ellerini, ayaklarını çırpan bebeğime baktım. Belki de üzüldüğümü fark edip bana da gülebilirdi azıcık.
"Herkes tarafından ilgi gören çekiciliğim artık bebekleri de etkisi altına almış gibi." Surat asıp huysuzlanmama kocaman kahkaha attı. Galiba Jake hyung ile olan arkadaşlığımı bir kere daha gözden geçirmeliydim.
Gözlerim ekrandan sabah Chae ile yaptığımız ufak kıyafet balosundan sonra kafamda kalmış olan unicorn tacına kaydı. Onunla oyunlar oynayan ben iken şu an pabucum dama atılmıştı resmen.
Üzüldüğümü gören Jake hyung'un yüzündeki gülümseme yavaş yavaş solarken ekrana biraz daha yaklaştı. Bu hareketi ciddi bir şeyler olucağının habercisiydi. "Hey, şaka yaptığımı biliyorsun. Chaewon seni gerçekten seviyor. Sadece ben onun gözünde yeni biri olduğum için ve bir ekrandan gördüğü için bu ona cazip geliyor. Klasik bebekler işte. Hem baksana, şu an orada iki bebek var galiba."
Boşluğuma gelip arkamı döndüm. "Ne bebeği ya? Sadece Chae-" Cümlesinin altında yatan anlamı geri ekrana baktığımda karşılaştığım yüzle çok iyi anlamıştım. Resmen benimle dalga geçiyordu ya! Hem de sinirliyken.
"Ya! Hyung, çok komiksin!" Yanımda Chaewon olduğu için sesimi biraz daha alçak tutmaya çalışmıştım ama hafif yükselen sesimle yanımdaki hareketlilikte kesilmişti. Onu korkuttum diye kendimden nefret ederken ona kızdığımı düşünmesin diye güler yüzle sandalyesinden kucağıma alıp sarıldım. "Özür dilerim bebeğim, sana kızmadım." Konuşmam karşısında aldığım ufak sarılma keyfimi yerine getirmişti.
"Bu huysuzlanmaların nedeni Chaewon'u kıskanmanmış olman değil sanki. Yanılıyor muyum?"
Omuzlarımı düşürüp başımı salladım. Bazen sizi sizden iyi tanıyan insanların olması eğer ki her sorununuzu paylaşamayıp içinizde tutuyorsanız iyi geliyordu. Tam da bana şu anda iyi geldiği gibi. Yaşadıklarımı Jake hyung'dan saklayan biri asla değildim, ki başından geçen en ufak olayı herkesle paylaşan bir tip olmuştum bu zamana kadar ama beni rahatsız eden bu durum çok başka bir şeydi.
"Değil tabii ki de. Sevdiğim insanların Chae ile iyi anlaşması çok hoşuma gider. Bu kişi sen isen eğer beni daha da mutlu eder. Sadece beni sinir eden şeyler var."
Rahatlamak için derin bir nefes çektim ve kolyelerimi hemen ağzına atmak için zaman kollayan bebeğimi de çevirip dizlerimin üzerine oturttum. Tabii şimdi kolyeler yerini parmaklarım almıştı. Hafiften çıkmaya başlayan ve onu rahatsız eden dişlerini tenime sürtüp keyfinin yerinde olduğuna dair kıkırtılar çıkarıyordu. Ben de hissettiğim bu küçük gıdıklanmalardan rahatsız olmadığım için tekrar ekrana baktım.
"Ne sinirlendirmiş benim küçük bebeğimi? Söyle bakalım da çözüm bulalım." Kendisinden yaşça küçük olduğum için beni hep bebekleyerek seven arkadaşıma gözlerimi devirdim. Burdaki asıl bebek Chaewon idi.
"Yoksa Jay mi bir şey yaptı?"
Jay'in ismini duyduğum an dudaklarımın arasından kaçan "Hayır!" nidası çaresizlikle "Evet." oldu. Onun yüzünden sinirlenmek beni en çok uyuz eden şeydi. Hislerim üzerinde etki sahibi olabilecek biri olmamalıydı.
Jake hyung, kafede kendisine sorun soran birkaç kişiye cevap verip geri bana döndü. İşi başından aşkınken benim ufak sorunlarımla ilgilenmekten de geri durmuyordu. Gerçekten hayatta sahip olduğum en iyi dosttu. Belki de sahip olduğum tek dost...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby sitter | jaywon
Fanfiction"Daha kendin bile bir çocukken nasıl bir bebek bakmayı düşünüyorsun ki?" | jay × jungwon |