Selim: Ne oldu İlyas dondun kaldın.
İlyas: Onur ne bu halin. Ne işin var senin burda.
Halit: Şimdi senin arkadaşının konuşacak hâli yoktur ben anlatayım. Bu Onur benim bacımla görüşüyordu, ben bunları bastım burda iyice ezdik hepsi bu İlyas.
Tipi: Doğru değil de Onur.
Selim: Eee nasıl yapıyoruz İlyas. Eğer beni burda öldürürsen benimle birlikte arkadaşın Onurda ölür.
İlyas: Tamam ver Onuru bende canını bağışlıyayım.
Selim: Anlaştık. Hadi özgürsün.
Halit: Ama bir daha kardeşimle görüşürsen direk kafana sıkarım.
İlyas: İyi misin?
Onur: İyiyim desem yalan olur bu hâlim için değil kendi hâlime acıyorum.
İlyas: Yürü hadi yürü.(Arabada)
İlyas: Ahmet abi bu halini görünce ne yapacaksın?
Onur: Bir süre görüşmeyi düşünmüyorum.
İlyas: Bu haltları yerken birşey düşünüyordun şimdi mi düşünmüyorsun.
Alpaslan: Nerde kalacaksın o zaman abi.
Onur: Valla hiç bilmiyorum.
İlyas: En iyisi bize gitmek.
Onur: Ben hiç size zahmet vermeyeyim.
İlyas: Lan ne zahmeti sus.(Çakırbeyli Evinde)
Ömür: Mine, İlyas telefon açtı şimdi geliyorlarmış, Onur'a bir yatak hazırla yukarı bide çorba yap hâli kötüymüş.
Mine: Tamam.
Hayriye Ana: Ne oluyor.
Ömür: İlyaslar geliyorlarmış anne.
Hayriye Ana: Gelsinler ilk defa mı evine gelecek.
Ömür: Onuru kötü bir halde bulmuşlar oda buraya geliyor. Al geldiler.
Hayriye Ana: Onur uşağım ne bu hâlin.
Onur: Kaza yaptık Hayriye Ana.
İlyas: Baya iyi kaza yapmış üstünden çete geçmiş sanki.
Onur: İlyas!!!
Ömür: Mutfağa geçin birşeyler hazırladık.
Onur: Yenge kusura bakma senide bu saatte rahatsız ettik İlyas gidelim dedi.
Ömür: Olur mu ne rahatsızlığı.
İlyas: Tamam ana sen yat artık bizde bişey atıştıralım bizde yatacağız.
Enişte: Ben yıllardır bu işin içindeyim böyle birşey görmedim. Ne demek seni almak ne demek bacısıyla görüşmek ne demek öldürmeden bırakmak.
İlyas: Oha Enişte oha!!!
Alpaslan: Abi sen o kızla gerçekten hoşlandığın için mi görüştün yoksa...
Onur: Sevdim kızı ne yapim oğlum.
İlyas: Üstüne gitmeyin sizin karşınızda bugüne bugün Mecnun var.
Onur: İlyas sen çıkıp yatsana.
İlyas: Doğru diyorsun çok yoruldum ha.
Sende iç çorbanı çık yukarı yat sabah bundan sonra ne olacak konuşuruz.
Onur: Tamam.(Ahmet Ağların Evinde)
Merve: Onur abime neden ulaşılamıyor.
Ahmet: Bende ulaşamıyorum. Dün sabahtan beri ses seda yok.
Merve: İlyas abiyi aradın mı?
Ahmet: İlyas birşey olursa arayacak.
Merve: Abi bu arada Behzat mesaj atmış yarın akşam yemek yiyelim mi diye sen ne dersin.
Ahmet: Tabi gidebilirsin. Behzat sert ve kabadır kardeşim eğer senin için bir sıkıntı olursa bana söyle.
Merve: Abi onun eksik taraflarını ben tamamlarım benim eksik taraflarımı da o tamamlar.
Ahmet: Aferin kızım her zaman böyle ol. Geçinmeyi bil.(Façalıların Evinde)
Behzat: Abi ben şimdi Merveyle yarın akşam buluşacağım ya abisinden bahsedecek miyim?
Haşmet: İlyasın arkadaşı Behzat bana niye soruyorsun.
Emine: Bu çocuk ne zaman uslanacak.
Tipi: Uslanmaz abla uslanmaz. Onu sadece ölmek uslandırır.
Haşmet: Siz eskiden beri tanıyorsunuz bu çocuk her zaman çapkın mıdır?
Emine: Yani.
Tipi: Ne yanisi abla evet öyle Haşmet.
Behzat: Ama delikanlı adam. Diğer huyları beni ilgilendirmez.
Haşmet: Hah Behzatta onay verdiğine göre iş tamamdır.( Sabah Çakırbeyliler Evinde)
İlyas: Eee bugün nasıl oldun.
Onur: Fena değil ama halâ her tarafım ağrıyor.
İlyas: Olacak oğlum üstünden çete geçti çete.
Onur: Bak İlyas herkes içinde de çete mete birşeyler diyorsun yapma.
İlyas: Ne oldu gururun mu kırıldı. Şimdi boşver onu bunu da Ahmet abilere ne zaman söyleyeceksin. Oğlum meraktan öldüler lan evdekiler.
Onur: Biraz daha toparlanayım ondan sonra giderim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON REİS
ActionHızır Çakırbeylinin ölümünden sonra masanın ve ailenin başına geçen İlyas Çakırbeyliyi çok zorlu bir sınav bekliyor. Abisinden alacağı bu zorlu görevin üstesinden gelebilecek mi?