Aziz Bey, duyduğu ses üzerine merdivene yönelmiş iki adım attıktan sonra zile basılmıştır. Yukarı çıkıp çıkmama konusunda tereddüt etse de kapıya doğru yönelir ve kapıyı açar.
Ünal: Merhaba, Aziz Bey.
Aziz: Merhaba.
Ünal: Müsait miydin?
Aziz: Tâbi geç buyur.Ünal: Bende kapıyı geç açınca uyuyorsun diye geri gidecektim.
Aziz: Ne uyuması Ünal, önümüzde bir sürü iş var.
Ünal: Hainleri buldun mu?
Aziz: Çalışıyoruz.
Ünal: Bunlar sizin içinize sızıp yıllarca başka ülkelere bilgi aktardılar.
Aziz: Yani
Ünal: Yani gizlenmesini iyi bilirler belki de çok yakınındalar.
Aziz: Sana CIA den haber geldi mi bu olaydan sonra.
Ünal: Onlarda ikiye ayrılmış durumdalar. Oradaki dostlarım da şaşkınlar. Nurun cesaretine hayranlar.
Aziz: Hainler!
Ünal: Bu kız ne zamandır senin yanında?
Aziz: Uzun süredir.
Ünal: Şimdiye kadar hiç şüphelendiğin bir an olmadı mı?
Aziz: Oldu tabi ama işlerden ona fırsat kalmadı.
Ünal: Tecrübelerime dayanarak sırada ki hedefin sen olduğunu düşünüyorum.
Aziz: Ben her zaman kendimi birinci sırada görüyorum. Tabi şimdi açığa çıktığı için tek hedef durumundayım.
Ünal: Ne yapmayı düşünüyorsun peki?
Aziz: Planlarım da bir değişiklik olmayacak. Dün neyse yarın da öyle olacak.
Ünal: Savaş başlasın diyorsun yani.
Aziz: Öyle.
Ünal: En sevdiğimdir savaş...- SABAH -
- ÇAKIRBEYLİ EVİNDE -Hayriye Ana: Ne tabağa bakıp duruyorsun uşağım yesene da.
Alpaslan: Fazla iştahım yok babaannem.
İlyas: İştahını kaçıran şey hepimizin de iştahını kaçırıyor Alpaslan, ama aile masasındayız.
Özlem: Şu Nur meselesi mi?
Enişte: Aynen Özlemciğim dost bildik o da hain çıktı halâ şoktayım.
Ömür: Kimse onu dost olarak görmedi. Hatta ilk günden beridir o kızda birşeyler olduğunu söyleyen de benim. Bize yaptıklarını hiç söylemiyorum bile.
İlyas: Tamam hayatım şunun adını ağzınıza almayın ki tadımız kaçmasın.
Hızır Ali: Annemle konuştunuz mu kuzen.
Alpaslan: Bugün uğrayacağım yanına.
Didem: Ceylan annemle de ne zamandır görüşemiyoruz özledim vallahi.
Hızır Ali: Şu aralar işleri çok yoğun ya bitanem eve bile gitmediği günler oluyor.
İlyas: Ceylan abla da tabi kendini suçluyor, yanında ki ismin hain çıkmasını.
Enişte: Bence eve de gitmesin Hızır Ali.
Hatice: O ne demek kocam?
Enişte: Allah korusun evine gider Ceylan ablaya bir zarar verir. Netice de yıllardır ceylan ablanın yanında herşeyini bilir.
Didem: Allah korusun.
Özlem: Eniştenin dediği olabilir mi Alpaslan?
Alpaslan: Sanmam Özlem.
İlyas: Herkes rahat olsun onlar anca arkadan vurmayı bilir bizim karşımıza çıkmaya cesaret edemezler.
Ömür: Bunu söylerken neye dayanarak söylüyorsun İlyas.
İlyas: Hayat tecrübeme hayatım.
Hızır Ali: Yine de herkesin bunlar etkisiz hale getirelene kadar dikkatli olmasın da fayda var.
Hayriye Ana: Uşağım haklı bu kötülüğü yapan yine yapar.
İlyas: Neyse hadi çıkalım artık.
Alpaslan: Çıkalım amca.
Didem: Dikkatli olun Hızır Ali.
Hızır Ali: Tamam bitanem.- BAHÇEDE -
Alpaslan: İki araba gitsek olur mu amca?
İlyas: Olur da ne gerek var yeğenim.
Alpaslan: Senle konuşsak biraz.
İlyas: Olur, Hızır Ali siz Enişteyle bizi takip edin.
Hızır Ali: Tamam amca.- ARABADA -
İlyas: Seni dinliyorum Alpaslan.
Alpaslan: Amca dün galeriye bir kadın geldi, Paşaların kızı Nesrin.
İlyas: Ne diyormuş?
Alpaslan: Geçmiş olsun demeye gelmiş.
İlyas: Düşmanımızın bacısı sana niye geçmiş olsun demeye gelmiş.
Alpaslan: Beni seviyormuş.
İlyas: Bu havadisi Özlemden aldım yeğenim. Seni kaçırdıklarında yanına gittiğimde anlattı Özlem.
Alpaslan: Normal birine benzemiyor amca.
İlyas: Bi bu eksikti. Ne yapmayı düşünüyorsun?
Alpaslan: Konuşmadan anlayan bir tip değil.
İlyas: Öldürecek misin lan!
Alpaslan: O kadar değil amca. Neyse bir çaresine bakacağım. Senin haberin yok sanıp söylemek için konuyu açtım.
İlyas: Aferin yeğenim böyle herşeyi anlat amcana birşey saklama benden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON REİS
AcciónHızır Çakırbeylinin ölümünden sonra masanın ve ailenin başına geçen İlyas Çakırbeyliyi çok zorlu bir sınav bekliyor. Abisinden alacağı bu zorlu görevin üstesinden gelebilecek mi?