SON REİS

18. BÖLÜM

Enişte: İlyas, Alpaslan iyi misiniz?
İlyas: Ben iyiyim yeğenim sende bişey var mı?
Alpaslan: İyi sayılırım amca.
Onur: Ne oldu öyle ya.
Haşmet: Ne oluyor İlyas böyle. Hem Özlemler yok hemde içerde bomba var. Bu şerefsizler kim!
Behzat: Valla bende birşey anlamadım bu nasıl iş.
Tipi: Doğan Baba bu sefer yanıldı.
Behzat: Doğan Baba ne yapsın Tipi abi
Demek ki anladılar burayı basacağımızı kaçtılar şerefsizler.
Alpaslan: Bunu yapan Amerikan gizli servisi o yüzden dinlenmiş olabiliriz.
İlyas: Bu işin arkasında kim varsa yemin ederim bulup yakaladığımız da paramparça edeceğim.
Alpaslan: Ben gidiyorum.
Hızır Ali: Kuzen sende hemen bir yerlere gitme derdindesin.
İlyas: Haber et yeğenim.
Fahri: Keyfine gezmeye gitmiyor heralde görüşme yapacağı yerler var.
Zafer: Reisim elin kanıyor.
İlyas: Cam kesiği bir şey olmaz.
Enişte: E hadi da gitmiyor muyuz?
Haşmet: Gidiyoruz.
İlyas: Kim ya kim kim bunlar kim.
Behzat: Yürü kanka bulacaz elbet.

(Çakırbeyliler Evinde)

Didem: Özleme yine gitsek mi?
Hatice: Valla bende çok özledim.
Ömür: Şimdi ne yapacağız sonra gidelim.
Didem: Hala ne oluyor?
Ömür: Bende görmek isterim ama kız şimdi yeni eve çıktı ya onun işi vardır diye dedim.
Hayriye Ana: Doğru diyorsun.
Emine: Ben Özlemi aradım biraz konuşuruz diye ama telefona bakmadı bileniniz var mı?
Ömür: İşleri vardır yoksa niye bakmasın.
Hayriye Ana: Nasıl rahat ettiniz mi odada bir sıkıntı var mıydı Emine hanım?
Emine: Sağol Hayriye Hatun çok rahattı.
Didem: Hala sende birşeyler var. Ne olduysa bize de söyle.
Ömür: Ne olacak Didem seninle birlikte oturuyorum işte.
Didem: Ne bileyim yani.
Hatice: Sen merak etme Dideme birşey olursa kocamdan öğreniriz. O benden birşey saklayamaz.
Didem: Hadi bakalım.

(Alpaslan DGB Dairesinde)

Alpaslan: Ne oldu Aziz bey araştırmanız bitti mi? Benim karım ve çocuğum nerde öldü mü kaldı mı bilmiyorum ve bu durum beni çok sinirlendiriyor.
Aziz: Seni anlıyorum koçum. Bu işi CIA den Cemal burda taşörenlerine yaptırmış.
Alpaslan: Kim onlar. Nerde peki Özlem. Ben gidip bunu yapanları öldüreyim.
Aziz: Devlet adam öldürmez. Devlet ceza keser. Biz operasyona bile başladık sen evine git karın ve çocuğunu orada bulacaksın.
Alpaslan: Siz ciddi misiniz?
Aziz: Evet hadi durma git.
Alpaslan: Sağolun.

(Akşam Çakırbeyliler Evinde)

Ömür: Eline ne oldu İlyas?
İlyas: Önemli birşey değil cam kesiği.
Hayriye Ana: Alpaslan nerde?
Hızır Ali: Evindedir babaanne.
Didem: Bizde bugün Özleme gidelim dedik ama halam gitmeyelim dedi.
İlyas: Karım ne derse doğru söyler.
Ömür: İşi vardır şimdi hani yeni taşındılar ya onun için.
Enişte: İlyas...
İlyas: Enişte ne olur. Bak yorgunum canımı sıkacak herşeyden uzak dur.
Enişte: Yok ben birşey yermiyiz diyecektim.
İlyas: Olur. Bekle Alpaslan arıyor.
Efendim Alpaslan.
Alpaslan: Amca Özlem şuan evde. Sıkıntı da yok. Haber etmek istedim.
İlyas: Sahi mi? Valla çok sevindim yeğenim gözümüz aydın. Tamam siz işinize bakın sonra konuşuruz.
Ömür: Ne olmuş hayatım.
İlyas: Bir işi halletmiş onu söyledi.

(Mutfakta)

İlyas: Alpaslan aslında şey için aramış Özlem evde diyor.
Enişte: Sahi mi İlyasım.
İlyas: Evet. Siz yinede karılarınıza sanki böyle birşey olmamış gibi davranın. Hiçbirşeyden bahsetmeyin.
Hızır Ali: Tamam amca.
İlyas: Enişte özellikle sen.
Enişte: Tamam canım Özlemde bulunmuş rahatız artık.
İlyas: İyi size afiyet olsun ben yatmaya gidiyorum.

(Odada)

Ömür: Sen ne konuştun Alpaslanla.
İlyas: Özlemler eve geldi diyor. Onu haber etmek istemiş.
Ömür: Bulundu mu?
İlyas: Ömür kayıp değillerdi ki kaçırıldı ama Alpaslanın derin devleti getirdi demek ki.
Ömür: Kimin getirdiginin bir önemi yok. Önemli olan Özlemle Zeyno sağ salim evlerine gitmiş ya o önemli.
İlyas: Aynen öyle. Sen yine yoklardı veya kaçırıldı falan deme hayatım. 
Ömür: Olur.