Aziz: Seni dinliyorum Aslanım.
Alpaslan: Bu böyle hemen cevap vereceğim bir soru değil.
Aziz: İyi sana bir kaç gün mühlet. Kararını ver nerde olacağına karar ver.
Alpaslan: Bana müsade o zaman.
Aziz: Müsade senin.
Alpaslan: İyi günler.(Karagümrüklüler)
Halit: Ne oldu Cemal bey hani İlyas ölecekti. Adamı eve çıkarmışlar.
Cemal: Benim derdim ne senin derdin ne lan.
Selim: Sizin derdiniz neymiş?
Cemal: Amerika olarak bizle iş yapan Savcı, Hakim ve Müdürü öldürmüşler.
Halit: Kim, Çakırbeyliler mi?
Cemal: Ayağıma dolanmaya devam ediyorlar.
Halit: Ne yapacaksınız peki?
Selim: Yapacağız diyecektin heralde.
Cemal: Bu adamların başına bunca işi getirmeseydim şimdiye siz çoktan ölmüştünüz.
Halit: İyisin hoşsunda biz size gelin bize yardım edin demedik ki.
Cemal: Lan çakal sen kimsin. Senin etin ne budun ne ki bunlara savaş açacaksın. Hadi açtın diyelim nasıl kazanacaksın.
Selim: Tamam sakin olun Cemal bey siz işinize bakabilirsiniz.
Cemal: Sen olmasan Selim şimdiye kadar bu kardeşini öldürmüştüm.
Selim: Eyvallah.
Cemal: Benden haber beklemeye devam edin.
(Cemal Gider)
Halit: Abi bu adama biz niye ağız eğiyoruz.
Selim: Düzgün konuş lan. Adamın dediklerinin hepsi doğru. Çık git sende bir yerlere gözüm görmesin.
Ebru: Abicim ne oldu.
Selim: Birşey yok.
Ebru: Nasıl bir şey yok ya. Sesiniz daha içeri geliyor.
Selim: Sıkıntılı kardeşin olursa olacağı bu ne olacak.
Ebru: Bilmiyor musun abi huyu böyledir. Sen canını sıkma.(Çakırbeyliler Evinde)
İlyas: Alpaslan?
Alpaslan: Amca, sen daha uyumadın mı?
İlyas: Seni bekledim biraz konuşalım diye.
Alpaslan: Konu ne amca?
İlyas: Ben bir haftadır ne olup ne bittiğini bilmiyorum. Bana bunu yapanlar cezasız kalmamıştır diye düşünüyorum.
Alpaslan: Sen merak etme amca ölmesi gereken herkes öldü.
İlyas: Senin bu suratın ne o zaman.
Alpaslan: Bişey yok İlyas amcam.
İlyas: Sen hele bana bak bana. Ben senin neyin olup olmadığını çok iyi bilirim yeğenim. Ne derdin, sıkıntın varsa anlat bana.
Alpaslan: Amca nasıl desem bilemedim.
İlyas: Olduğu gibi Alpaslan olduğu gibi diyeceksin.
Alpaslan: Açık ol diyorsun, açık olayım o zaman. Ben birisiyle görüştüm.
İlyas: Kimle?
Alpaslan: İstihbaratın en önemli kilit ismi Aziz Beyle.
İlyas: Aziz mi?
Alpaslan: Sen tanıyor musun amca?
İlyas: Tanımaz olur muyum. Az bizi alıp sorgumuza girmedi zamanında.
Peki bu adam senden ne istiyormuş.
Alpaslan: Onun emrinde çalışmamı.
İlyas: Nasıl nasıl anlamadım?
Alpaslan: DGB ye bağlı Fedai grubunu yönetmemi istiyor.
İlyas: Yani beni bırakıp Devlet için çalışmanı.
Alpaslan: Ona benzer birşeyler dedi. İlyas: Alpaslan istediğin yolu seçmek sana kalmış ama şunu bil ki o tarafa geçersen seni hayatımdan silerim. Öyle bir silerim ki bir daha hiç bir kalemle asla yazamazsın.
Alpaslan: Amca bir dinle.
İlyas: Ben diyeceğimi dedim yeğenim. Sana iyi geceler ben dinlenmeye çıkıyorum.(Sabah Çakırbeyliler Evinde)
Ömür: Biraz daha dinlenseydin İlyas.
İlyas: Valla bu kadar yeter hayatım iş güç bekler.
Ömür: İş güç dediğin adam öldürmek mi?
İlyas: Oda var ama bu normal işler.
Ömür: İlyas daha bir hafta önce neler yaşadın bunu ne çabuk unuttun.
İlyas: İşte hayatım bende bunun için çıkıyorum.
Ömür: Nasıl yani?
İlyas: Beni öldürmek istediler başaramadılar şimdi ise ben onları öldüreceğim.
Ömür: İlyas bu savaşında ya kaybedersem seni.
İlyas: Korkma hayatım.
Ömür: Korkuyorum, çok korkuyorum. Seni kanlar içinde ameliyathanenin önünde nasıl bekledim senin bunlardan bir haberin yoktu tabi.
İlyas: Sana bunları yaşattığım için özür dilerim Ömür.
Ömür: Bir daha yaşadığımız o kötü olaylar başımıza gelmeyecek diyorsan nereye gideceksen gidebilirsin.
İlyas: Gelmeyecek hayatım. Söz...
Ömür: İyi yolun açık olsun o zaman.
İlyas: Görüşürüz.
Ömür: Dikkatli ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON REİS
AçãoHızır Çakırbeylinin ölümünden sonra masanın ve ailenin başına geçen İlyas Çakırbeyliyi çok zorlu bir sınav bekliyor. Abisinden alacağı bu zorlu görevin üstesinden gelebilecek mi?