SON REİS

32. BÖLÜM

İlyas: Esra... Senin ne işin var burda!
Esra: Hoşgeldin yok mu?
Ömür: Yok!!! Niye geldin?
Esra: Ayak üstü konuşmak istemem. Hayriye Annemlere de merhaba demek isterim.
Ömür: Eski annem diyecektin.
İlyas: İyi geç...
- Esra İçeri Geçer -
Ömür: Niye eve girmesine izin veriyorsun İlyas.
İlyas: Ne diyecekse desin gitsin diye.

Enişte: Aaa Esra...
Hatice: Ne güzel sürpriz.
Esra: Bende sizi gördüğüm için çok mutlu oldum. Eski günlerdeki gibi...
Ömür: ...
Hayriye Ana: Ne oluyo.
Enişte: Teyzem bak Esra gelmiş.
Hayriye Ana: Esra kızım. Hoşgeldin.
Ömür: İlyas...
İlyas: Seni dinliyoruz Esra niye geldin bişey mi oldu?
Esra: Yurt dışından döndüm eski ailemi de özledim buraya sizi görmeye geldim.
Ömür: Bak ne güzel dedin eski diye sen artık eskisin Esra eski.
Esra: Ne oluyor Ömür. Sende bir gerginlik görüyorum sen niye tedirgin oldun.
İlyas: Esra!!!
Ömür: İlyas sen bi mutfağa kadar gelebilir misin?
(Mutfakta)
Ömür: Ne oluyor İlyas?
İlyas: Asıl sana ne oluyor Ömür?
Ömür: Ne demek ne oluyor İlyas. Herkeste bi sevinç kutlama havası.
İlyas: Eski gelinlerini gördüler sonuçta.
Ömür: Ne dedin sen?
İlyas: Eski gelin...
Ömür: Sen sanki dünden heveslisin.
İlyas: Ömür ben mi dedim gel diye kendi gelmiş ben ne yapabilirim.
Ömür: Bu evden gidecek İlyas bu kadın.
İlyas: Gitsin Ömür ben kalsın mı diyorum.
Mine: Abi ne yapıyorsunuz burda gelin içeri.
İlyas: Düş önüme Ömür.
Ömür: ...
İlyas: Yürü dedim da...

Hatice: Kalıcı mı geldin?
Enişte: İnşallah gitmezsin. 
İlyas: Sana ne Enişte kalsa sana ne faydası var gitse ne faydası var. Sana mı dert oldu.
Enişte: Sana ne olur mu canım kaç yıl sonra görmüşüm.
Esra: Sağol Enişte.
Hayriye Ana: Nerde kalıyorsun.
Esra: Ünal babamın yanında.
İlyas: Ünal babam derken. Nerden baban oluyormuş o.
Ömür: Sanane İlyas? Kimse kim babası.
İlyas: Neyse neyse...
Esra: Artık ben müsadenizle kalkayım.
Hayriye Ana: Sağol hatrımızı gözetip geldiğin için.
Esra: Görüşürüz Hayriye anne. Her ne kadar eskisi gibi olmasak da sen benim annemsin.
İlyas: İyi geceler iyi geceler.
- Esra Gider -
Ömür: Şuna bak anne diyor bide.
İlyas: Sen daha orda mı kaldın hayatım.
Ömür: Ben bugün herkese taktım.
Maşallah hepinizde bir mutluluk sevinç ne oluyor. Ben burdayım ya ben.
İlyas: Kaç yıldır aile içinde olan birini gördüler karşılarında onlarda istemsizce öyle davrandılar.
Ömür: Allah Allah.
İlyas: Ömür zaten yoruldum hadi yatalım.
Ömür: Sen yat.
İlyas: Allah'ım sen bana sabır ver. Tamam hayatım senin ne zaman uykun gelirse yat ben kalkıyorum.
Enişte: Yanlış anlama Ömür. Bir aralar Esra aynı sen gibi bu evin kızıydı. Onun için öyle davrandık.
Hatice: Seni kırdıysak özür dileriz.

(Sabah)
(Façalıların Evinde)

Merve: Günaydın.
Haşmet: Sanada günaydın. Nasılsın.
Merve: Gayet iyiyim Haşmet abi.
Emine: Hadi buyrun kahvaltıya.
Behzat: Elinize sağlık çok güzel görünüyor.
Merve: Afiyet olsun.
Tipi: Şükür abla.
Emine: Neye şükür gardaşım.
Tipi: Herşey yolunda ya o yüzden.
Emine: Ha şükür çok şükür.
Haşmet: Yine de işimiz gereği sen fazla rahat olma Tipi.
Tipi: Benim yapım böyle Haşmet.
Merve: Ebru da evine çıkmış onlarda çok iyiler. Hele ki abisi de artık yanında.
Emine: Ondan iyisi yok.
Behzat: Aynen öyle valla.

(Çakırbeylilerin Evinde)

Ceylan: Nasılsın Ömür?
Ömür: İyiyim Ceylan abla sen nasılsın?
Ceylan: İyiyim teşekkür ederim.
Enişte: Esra geldi.
Alpaslan: Nasıl geldi? Ne zaman geldi.
Hayriye Ana: Türkiye'ye gelmiş benim yanıma da uğradı.
Özlem: Esra kim?
Hatice: İlyasın eski eşi.
Didem: Senin eski eşin mi vardı İlyas enişte?
Ömür: Bir değil iki değil...
İlyas: Ömür millet içinde benimle böyle konuşma. Eski defterleri açmayın.
Hayriye Ana: Sessiz olun yanımda.
Ceylan: Harbiden ne oluyor.
İlyas: Benim eski ilişkileri kıskanıyor Ömür hanım ne olacak.
Ömür: Ne kıskanması. Senin eski karın niye hâla yanına geliyor sen önce bunu açıkla İlyas.
İlyas: Yahu bana gelmemiş anama bakmaya gelmiş.  
Hızır Ali: Biz niye görmedik akşam.
Enişte: Siz odanıza gittikten sonra geldi.
Hayriye Ana: Ömür tamam abartma.
İlyas: Yürüyün yeğenim çıkalım yoksa burda daha fazla durursam...
Alpaslan: Çıkalım amca.