SON REİS

26. BÖLÜM

İlyas: Ömür iyi misin?
Ömür: Ben iyiyim. Alpaslan içerde kaldı sen ona bak İlyas.
İlyas: Yeğenim yeğenim iyi misin? 
Zor nefes alıyor. Doktor!!!
Haşmet: Ömür ne oldu burda?
Ömür: Odada patlama oldu abi. Alpaslan bizi çıkardı tam oda çıkıyorken bomba patladı.
Haşmet: Ben bi bakayım sen burda kal. İlyas, Alpaslan iyi mi?
İlyas: Abi tut çıkaralım odadan.
Haşmet: Ne bunlar böyle arka arkaya bitmeyecek mi İlyas!
İlyas: Bilmiyorum abi bilmiyorum ama yeter nedir bu başımıza gelenler. Öldürsünler hepimizi kurtulalım.

Emine: Ömür iyi misin?
Özlem: Ne oldu Alpaslana? İlyas abi...
Doktor: Müdahale etmeyin. Hemen acil katına indiriyoruz.
Hızır Ali: Bunu bize yapma kuzen.
Özlem: Alpaslan...

Ömür: İlyas senin de başın kanıyor.
İlyas: Benim birşeyim yok. Yeğenim iyi olsunda.
Behzat: İlyas neydi o patlama.
Tipi: Konuşsana dadaş.
İlyas: Abi odada bomba varmış Yavuz Alpaslana haber etmiş Alpaslan bizi odadan çıkarırken biz çıktık o çıkamadan patladı.
Enişte: Ne diyorsun İlyasım.
Hatice: Hemen yanına gidelim.
İlyas: Sakın sakın...  Bide sizleri düşünmeyelim tüm kadınlar eve gitsin.
Ömür sen yeni ayaklandın hadi. Burda kalabalık oldukça o şerefsizlerin planına dahil oluyoruz ve birşey yapıyorlar.  O yüzden şu hastaneyi boşaltalım.
Haşmet: Doğru söylüyor hadi hanımlar.
Emine: Hadi gel Ömür.
Ömür: Dikkatli olun Alpaslanda bir gelişme olursa haber edin. Şu başını da göster İlyas.
Emine: Onlar başının çaresine bakar hadi Ömür.
İlyas: Ha bu arada evdekilerin haberi olmasın anamı kast ediyorum. Şimdi birde aklı Alpaslan da kalır yaşlı kadın üzülmesin. Evden de kimse burnunu dahi çıkartmasın. Ben Adnana haber ederim evdeki güvenliği de iki katına çıkartırız.
Emine: Olur gardaşım. Hadi görüşürüz.
İlyas: Bizde aşağı inelim Alpaslanın yanına.
(Acil Katında)
Hızır Ali: Amca burdayız.
İlyas: Ne dediler Alpaslanın durumuna.
Hızır Ali: Müdahale ediyorlar amca.
İlyas: Özlem sende git istersen eve.
Özlem: Ne evi abi ben Alpaslanı bekliyecem burda.
İlyas: Gel yanıma gel...
Özlem: İlyas abi Alpaslana birşey olursa ben ne yaparım.
İlyas: Öyle deme benim yeğenim dayanıklıdır sapa sağlam yanımıza gelecek.
Özlem: İnşallah abi.
Ceylan: Alpaslan nerde durumu nasıl.
İlyas: Bekliyoruz.
Ceylan: Nasıl ya ne demek hastanede bomba patlatmak. Yok yok biz bunları hafife almışız. Yaptıkları çok oldu bunların.
Hızır Ali: Doktor geliyor.
Özlem: Kocamın durumu nasıl.
Doktor: Alpaslan bey bombanın etkisi ile beyin sarsıntısı geçirmiş ve beyin hücrelerinde zedelenme tespit edildi.  Patlama şiddeti ile kulaklarında da işitme problemi olabilir ama geçici.  Vücudunun bazı yerlerinde de yaralanmalar var. Durumu ne kötü ne de iyi şimdilik tabi. Müsadenizle işimize bakalım.
Behzat: Ne dedi abi şimdi Doktor. Hiç birşey anlamadım valla.
Haşmet: Durumu ağır ama iyi olacak diyor.
İlyas: Nedir bu üst üste gelen felaketler. Allah'a şikayet edecek değiliz ama bu yaşadıklarımız ağır hemde çok ağır.
Tipi: Alpaslandan bahsediyoruz ya Alpaslan. Aslan yaralanır ama asla yenilmez tekrardan ormanına krallığına geri döner siz merak etmeyin.
Hızır Ali: İnşallah.
Özlem: Allah'ım sen kocamı koru.
Enişte: Amin...

(Çakırbeylilerin Evinde)

Hayriye Ana: Hoşgeldin tekrardan evine kızım.
Ömür: Hoşbulduk anne.
Hayriye Ana: Nasıl ağrıyan bir tarafın var mı?
Ömür: Var ama geçer onlarda.
Hatice: Eee İlyaslar niye gelmediler.
Ömür: ...
Emine: Onların işleri varmış oraya gittiler.
Didem: Ne işi canım burda halam hastaneden eve çıkmış.
Ömür: Ben iyiyim bırak işlerine baksınlar Didem.
Mine: Abla ben sana birşey hazırlıyayım mı?
Ömür: Yok canım sağol. Biraz dinlensem iyi olur.
Hayriye Ana: Tabi tabi sen git odana yat dinlen.
Hatice: Ben bi Özlemi arasam mı? Onlar nerdeler ne yapıyorlar.
Emine: Yok gerek yok ben görüştüm.
Hatice: İyi o zaman.

(Cemaller)

Cemal: Eee John ne oldu?
John: Çok kişiyi öldürdüm.
Cemal: Nasıl yani kim kim öldü?
John: Hastanede özellikle odanın yakınında kim varsa hepsini.
Selim: Hiç inanasım gelmedi.
Yavuz: Niye öyle diyorsun Selim, işinde bir numara diye duydum John için.
Halit: Hepsi bizi bulup kapımıza dayanırlarsa görürüz.
John: Siz bana güvenin.
Cemal: Buda olmazsa artık gelip bizi öldürmelerini bekleyelim.
Selim: Aynen öyle. Çünkü Alpaslan da hastanedeydi bu demek oluyor ki Alpaslana birşey olursa İstihbarat bize ağır bedeller ödetir.
Cemal: Umarım iş oralara kadar uzamaz.