SON REİS

19. BÖLÜM

(Akşam)

(Arabada)

Enişte: İlyasım ne oldu söyle artık da.
Hızır Ali: Amca kime diyoruz. Biz bişey anlamadık bi telefon geldi baskını ortada bırakıp eve gidiyoruz. Ne oluyor.
İlyas: Ömür...
Enişte: Ne olmuş Ömüre?
İlyas: Nuru vurmuş.
Hızır Ali: Ne yapmış ne yapmış.
İlyas: Beni bi daha tekrarlatma oğlum işte Ömür, Avukat Nuru fidanlıkta vurmuş.
Enişte: Sebep ne İlyas?
İlyas: Onu evde kendisine soracağım. 
Hızır Ali: Yengem şimdi niye vurmuş olabilir Nuru?
İlyas: Enişte ...
Enişte: Söyle İlyasım.
İlyas: Sen gidip de Ömürü doldurmadın demi yok şöyle yok böyle diye. 
Enişte: Yok bişey demedim.
İlyas: İnşallah öyledir.

(Eve Gelirler)

Mine: Hoşgeldiniz abi.
İlyas: Başlatma şimdi hoş gelmesine Ömür nerde?
Mine: Herkes içerde abi.
İlyas: Ömür! Ömür!
Hayriye Ana: Sakin ol uşağım ne bu hal.
İlyas: Ne sakin olması ana bırak Allah aşkına. Sizin olup bitenden haberiniz var mı?
Didem: Ne olmuş ki?
İlyas: Benim karım bugün bir kadını  vurmuş.
Hayriye Ana: Ne vurması ne kadını ne diyorsun İlyas.
İlyas: Fidanlık da Nur Hanımı vurmuş.
Didem: Hala?
Hatice: İlyas ne diyor öyle Ömür?
İlyas: Sana bir soru sordum Ömür. Neden yaptın niye yaptın.
Ömür: Evet vurdum. Çünkü sana karşı birşey hissediyormuş.
İlyas: Öldü mü?
Ömür: Maalesef. Sen benim üzerime geliyorsun da böyle bir durumda sen ne yapardın. Mesela birisi bana karşı birşey hissetse ve bunu gözlerinin içine baka baka dese ne yaparsın.
İlyas: Öldürürüm. Senle biz aynı değiliz Ömür sen bana söylemeliydin ben uygun bir biçimde çözerdim.
Ömür: İyi bir dahakine öyle yaparız.
İlyas: Ömür kalk özür dilemeye gidiyorsun. Bende seninle geleceğim geçmiş olsun diyeceksin kusura bakma diyeceksin ben bir cahillik ve kabalık ettim diyeceksin.
Ömür: Ölürüm de gitmem. Ne özürü dileyeceğim.
İlyas: Ömür koskoca Derin devletin Azizin avukatını vurdun birde özür mü dilemeyeceksin. 
Ömür: Kimse kim.
İlyas: Ne demek dilemem. Ondan özür dilemezsen herkesten herşeyden bir şeyler dilenecek hale gelirsin sen bu işleri haybeye mi zannediyorsun Ömür.
Enişte: Tamam İlyasım Ömürün üzerine gitme oda seni düşünmüş.
Mine: Abi polisler geldi.
İlyas: Buyur burdan yak.
Polis: Ömür Çakırbeyli.
Ömür: Benim memur bey.
Polis: Avukat Nur hanımın vurulması ve Aziz Bey'in talimatı üzerine sizi tutuklamamız gerekiyor.
İlyas: Memur bey ben eşimden dinledim Avukat ölmemiş diye duydum.
Polis: Emir kesin İlyas bey.
Ömür: Buyrun gidelim.
Hayriye Ana: Kızım.
Didem: Halam.
İlyas: Tamam siz evde bekleyin ben giderim haber ederim merak etmeyin.
(İlyaslar Gider)
Hayriye Ana: Yahu bu kadın kim Ömür kızım niye vurmuş onu?
Enişte: Teyzem işte Alpaslan derin devletle iş yapıyor ya bu kızda Alpaslanın yanına geldi birlikte idiler.
Bu kadında İlyasa...
Hatice: Ne diyorsun kocam.
Enişte: Öyle Haticem.
Didem: Halama ne olacak Hızır Ali.
Hızır Ali: Valla hiç bilmiyorum.

(Emniyette)

İlyas: Şimdi müdürüm...
Müdür: Burda sen değil avukatı vuran eşin cevap versin İlyas.
Evet Ömür Hanım nedir ne değildir bu olay.
Ömür: Müdür bey o kadın ahlaksızın teki ailem için tehlikeli olabileceğini düşündüm ve vurdum.
İlyas: Allah'ım sen bana sabır ver.
Müdür: Peki o kadının kim olduğunu biliyor musun avukat olması dışında.
Ömür: Nedir?
Müdür: Milli istihbarat birimine bağlı bir ekibin koordinasyonunu yapan ve devlet için önemli bir isim. Ülkemiz için hem yurt içi hemde yurt dışında çeşitli faaliyetler göstermiş de birisi.
Ömür: Doğrudur ama ben bunlar için değil sadece aile husumeti için yaptım.
İlyas: Şimdi ne olacak Müdür bey?
Müdür: Ömür hanım bir kaç gün  nezarette kalacak sonra mahkemeye sevk edilecek. Ya tutuklu yada tutuksuz yargılanacak.
İlyas: Gördün mü Ömür başına nasıl bir iş aldın.
Müdür: Bundan sonra sizin yapacağınız bir iş yok siz gidebilirsiniz İlyas bey.
Ömür: Evdekilere söyle beni merak etmesinler.
İlyas: Sen kendine iyi bak yakında ama çok yakında seni çıkaracağım. Her zaman güçlü ol.
Ömür: Tamam.