(Hastanede)
Hemşire: Burdan sonra giremezsiniz.
İlyas: Ne yapın ne edin karımı ayağa kaldırın.
Alpaslan: Amca ne oldu?
İlyas: Biri sıktı kaçtı bende anlamadım.
Behzat: Ömür nerde? Durumu nasıl?
İlyas: Ameliyata aldılar şimdi.
Benim önüme geçti o vuruldu. Ambulansın içinde durumu ağır diyorlardı.
Behzat: Bu kız hiç gün yüzü görmeyecek mi arkadaş cezaevine girdi şimdi vuruldu. Ne bu başına gelenler.
Alpaslan: Babaannemler geldi.
İlyas: Niye herkese haber verdiniz?
Alpaslan: Ulaşamayınca telaş olmasınlar diye söyledik amca.
Hayriye Ana: Uşağım, kızım nerde?
Hızır Ali: Ameliyata aldılar.
Haşmet: Ne demek ameliyat ne oldu İlyas birşey söyle artık.
İlyas: Sahilde yürürken biri silah doğrulttu beni vuracakken Ömür önüme geçti ondan sonra burdayız işte.
Emine: Dua edelim Ömüre birşey olmasın.
Didem: İnşallah.
Doktor: Ömür hanımın ameliyatı öncesi size bilgi vereyim. Ömür hanıma iki kurşun isabet etmiş. Birisi sorunsuz yere gelmiş ama diğeri kalbinin yakınlarında bir yerde saplanmış bizi o zorlayacak gibi görünüyor.
Haşmet: Hayati tehlikesi var diyorsunuz yani doğru mu anladım.
Doktor: Maalesef doğru.
Behzat: Ne yapın ne edin kaldırın bacımı ayağa.
Doktor: Elimizden geleni yapacağız.
Alpaslan: Amca nereye.
Hatice: Bırakın yalnız kalsın yoksa bu suskunlukla kahrolacak.(Cemaller)
Cemal: Evet John seni dinliyoruz. Güzel haberlerin var mı?
John: Vurdum ama başkasını.
Selim: Nasıl nasıl anlamadım?
Halit: İlyas vurulmadı peki kim vuruldu.
John: Sevgilisi veya karısı bilmiyorum ama yanındaki kadın tam İlyası vuracakken önüne geçti o vuruldu.
Yavuz: Ömür vurulmuş eşi o kadın.
Cemal: Öldü mü?
John: Emin değilim iki kurşun yedi.
Selim: Kadının ölüp ölmemesi bizi ilgilendirmez İlyasın ölmesi gerekiyordu.
Halit: Aynen öyle.
Yavuz: O değilde Davut dan haber alamıyorum.
Halit: Abi... İlyaslar almış olmasın.
Cemal: Yada İstihbarat.
Selim: Herşeyi konuşur mu?
Cemal: Davut konuşmaz.
Yavuz: Tabi konuşmassa İlyas öldürür.
Cemal: Öldürsün bana adam mı yok.
O değil İlyas yine ölmedi...(Hastanede)
Doğan Baba: Kızımızın durumu nasıl?
İlyas: Kritik devam ediyor ameliyatı.
Şahin Ağa: Senin durumun nasıl peki. Biz geldik seni tek başına burda otururken gördük o yüzden yanına geldik.
İlyas: Ben nasıl olayım kötüyüm ama bunun sebebi benim yüzümden bu pis işlerle zerre kadar alakası olmayan canımdan çok sevdiğim masum kadının ölümle burun buruna gelmesinden.
Şahin Ağa: Senin yüzünden değil.
İlyas: Benim yüzümden tabi başka kimin yüzünden olacak Şahin Ağa.
Şahin Ağa: Ömürün kaderi bu. İnsan kaderinden kaçamaz İlyas.
Doğan Baba: İnsanın alın yazısı ne ise onu yaşar onu görür.
İlyas: Keşke diyorum benimle evlenmeseydi be...
Şahin Ağa: O ne demek öyle?
İlyas: Bakın bu kadın benim yüzümden çocuğunu kaybetti ve şuan anne olması mucizelere kalmış, bu kadın benim yüzümden yakın zamanda cezaevine girdi, bu kadın iki saat öncesinde benim yüzümden vuruldu... Ömürün başına daha ne gelecek siz söyleyin ne gelecek. Benimle evlenmemiş olsaydı mis gibi hayatı olabilirdi ama.
Şahin Ağa: Öyle olsaydı şöyle olurdu şöyle olsada böyle olurdu diye hayat yaşanmaz İlyasım. Siz Ömürle birbirinizi sevdiğiniz için evlendiniz.
Sen bu sevgiyi yok mu sayıyorsun.
İlyas: Yok saymıyorum ama hayat daha kıymetli diyorum. Yok yok ben kararımı verdim inşallah o ameliyattan sağ salim çıkarsa ona tercih hakkı sunacağım.
Doğan Baba: Ne tercihi?
İlyas: Benimle yaşamaya devam edersen seni böyle hayat bekliyor ama bensiz hayatı tercih edersen hayatın garanti de olur diyeceğim ve tercihine saygı duyacağım.
Şahin Ağa: Ömürü şu kadar tanıyorsam tabiki ölene kadar seninleyim diyecektir.
İlyas: O zaman ben zorla ayrılırım. Ayrılık acısı çekerim doğru ama en azından sevdiğim kadını kollarımda kanlar içinde görmem be Şahin Ağa.
Çünkü bu daha kötü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON REİS
ActionHızır Çakırbeylinin ölümünden sonra masanın ve ailenin başına geçen İlyas Çakırbeyliyi çok zorlu bir sınav bekliyor. Abisinden alacağı bu zorlu görevin üstesinden gelebilecek mi?