SON REİS

40. BÖLÜM

Alpaslan: Ne olup bittiğini bize de söylecek misiniz Aziz bey?
Aziz: Kendiniz baksanız daha iyi olur.
Ceylan: Açsana Alpaslan.
Alpaslan: Açtım teyze.
Ceylan: Bunlar... 
Alpaslan: Haşmet abi çok üzülecek.
Ceylan: Nasıl bu kadar kolay ihanet edebiliyorlar.
Alpaslan: Listeye bak; Tosi, Özcan, Selim ve bu teşkilatın içindekiler.
Ceylan: Nur zamanını bekliyor bunlarla iletişime geçmek için.
Aziz: Biz alalım onları.
Alpaslan: Bence öyle yapmayalım.
Aziz: Neden?
Alpaslan: Bu ihaneti birilerini kullanarak yaptılar. O nedenle bu işte Özcan'ı, Yamana. Tosiyi, Haşmet abiye Selim'i Ahmet abilere bırakalım.
Ceylan: Alpaslan doğru söylüyor.
Aziz: Alpaslan sen önce o zaman amcanla konuş, İlyasta onlarla ayrı ayrı konuşup ne yapacaklarına karar versinler.
Alpaslan: Tamam.
Aziz: Ceylan bizde teşkilatın içinde ki hainlerin temizliğini yapalım.
Ceylan: Nasıl isterseniz.

- GALERİ -

Fahri: Erkenden ne işin var İlyas?
İlyas: Ömürle biraz aram açık abi. Bende trip yememek için geldim.
Fahri: Bende hayret ediyordum İlyas, kavgasız baya yürütüyordun ilişkiyi.
İlyas: Senin başka uğraşacak işin yok mu Fahri abi? Neyse Ercanlar nerde bi çay versinler.
Fahri: Geliyorlar.
Zafer: Reisim senin ne işin var burda?
İlyas: Benim yerim ya Zafer. Sana sormalı mıydım gelmek için.
Zafer: Estağfurullah Reis bu saatte beklemiyordum sadece.
Ercan: Bizde bir gelen olur diye fazladan simit almıştık abi çayın yanında iyi gider.
İlyas: Olur olur iyi olur. Bende kahvaltı yapmamıştım.
Zafer: Hayırdır Reisim neden yapmadın?
İlyas: Zafer, sabah sabah çenen düştü yine çay doldur çay. O değil Fahri abi, Alpaslandan haber gelmedi daha çözememiş olabilirler mi şu işi?
Fahri: Bende konuşmadım.
Ercan: İyi insan da lafın üzerine gelir. Alpaslan abi geliyor.
Fahri: Belli ki hareketli güne uyandık.
Alpaslan: Günaydın.
İlyas: Günaydın yeğenim gel.
Zafer: Çay ister misin Alpaslan reis?
Alpaslan: Yok Zafer sağol.
İlyas: Ne yaptınız Alpaslan?
Alpaslan: O iş tamam amca.
Fahri: Bu yüzünden düşen ne o zaman?
İlyas: Fahri abi doğru söylüyor, bişey var sende. Anlat Alpaslan?
Alpaslan: Depo da konuşalım amca.
İlyas: Önemli diyorsun yani. İnelim o zaman bakalım.
- DEPODA -
İlyas: Anlat yeğenim hadi.
Alpaslan: Amca senin verdiğin belgelere baktık ve içinden bir liste çıktı.
İlyas: Ne listesi?
Alpaslan: Nurlarlarla iş birliği yapanların listesi.
İlyas: Güzel bişey buda bizim için.
Alpaslan: Amca çokta güzel değil.
İlyas: Sebep?
Alpaslan: Çünkü bu listede tanıdığımız hatta dost bildiğimiz insanların da isimleri var.
İlyas: Mesela kim var?
Alpaslan: Özcan.
İlyas: O gebersin zaten, başka.
Alpaslan: Tosi.
İlyas: Ben ilk geldiklerinde de demiştim gözüm çok tutmadı ama işte arada Behzatlar vardı. Ama Haşmet abi çok üzülecek. Başka kim var?
Alpaslan: Selim.
İlyas: Bu adam artık ben saf değiştirdim artık sizinle beraber olacağım demedi mi Alpaslan?
Alpaslan: Dedi amca.
İlyas: Vay arkadaş vay. Neler olmuşta bizim haberimiz yokmuş.
Alpaslan: Amca, Aziz bey dedi ki İlyas herkesin önünde söylemesin o hainin de bulunduğu ailede söylesin ortak hareket edilsin dedi.
İlyas: Bende öyle düşündüm. Onların olmadı bir an konuşmak lazım. Diğerleri de dikkat etsinler belli etmesinler.
Alpaslan: Aynen amca.
İlyas: Bir yerden başlamak lazım ben çıkıyorum.
Alpaslan: Tamam amca.

- ÇAKIRBEYLİ EVİNDE -

Hayriye Ana: İlyas nerde?
Mine: Sabah erken çıktı?
Hayriye Ana: İşimi çıktı?
Mine: Sormadım anne.
Enişte: Bize de haber vermeden çıktı önemli birşey mi var Hızır Ali?
Hızır Ali: Bilmiyorum enişte.
Didem: Sen sormadın mı hala?
Ömür: Sormadım.
Hatice: Hayırdır Ömür niye durgunsun.
Ömür: Durgun değilim Hatice abla.
Hayriye Ana: İlyas uşağım mı bişey dedi?
Ömür: Yok anne ne diyecek?
Hayriye Ana: Derse bana gel.
Özlem: Alpaslan da sabah erken çıkmış belli ki işleri var.
Enişte: Hızır Ali geçen sana dediklerimi hatırladın mı?
Hızır Ali: Hatırladım da sırası değil.
Didem: Ne dedin ki Enişte?
Hızır Ali: Boşver bitanem.