Adsız Bölüm 1

68 2 0
                                    

"-ondan sonra prens tepedekinin Rapunzel olmadığını anlar anlamaz gerilemiş. Çirkin cadı kötü kahkahasıyla prensin üzerine yürüyünce de-"

"Canan!" diyerek sözümü kesmişti Gece. "Kalk hadi, gidiyoruz."

Başımı olumluca sallayarak tekrar dönmüştüm Asya'ya.

"Asya..." dedikten sonra derince nefes almıştım. "Tekrar bir maceraya atılalım mı seninle?"

"Hayır!" diyerek hızla yorganının altına saklanmıştı Asya. "Olmaz! İstemiyorum!"

"Ama güvenli değil burası. Hem zaten buraya geldiğimizde buradan tekrar ayrılacağımızı söylemiştim. Söylemedim mi?"

"Hayır!" Kesinlikle söylemiştim.

Sıkıntıyla nefes verip ayağa kalktığımda odaya Zehra girmişti. Ucu sivri çivilerle donatılmış sopayı sıkıca kavrayıp aynı zamanda tek koluna taktığı sırt çantasının diğer ucunu takmaya çalışıyordu.

"E hadi? Hazır değil misin hala?" diye sorduğunda başımla Asya'yı gösterdim. 

"Gelmek istemiyor."

"Canan geç oluyor! Burayı biliyorlar ve her an bizi beyinsizleştirebilirler!"

"Ben hala korkmuyorum." diye aptal gülümsemesiyle içeri girmişti Merve. "Beyin avcıları bana dokunmaz çünkü bende hala beyin yok." dedikten sonra Zehra'ya bakmıştı. Aralarında geçen uzun bakışmadan sonra da "Sende de yok." demişti gülerek. Kendinden emin sözleri beni kıkırdatmıştı. Zehra ise yüzünü buruşturunca "Deprem olsa camdan ters takla atarak atlarım diyen rahmetli babam mıydı amk? Sen de beyinsizsin. Biz güvendeyiz..." diye açıklamıştı kendini kısaca.

Gülerek yerdeki çantamın içine tamamen çürümüş yatağın üstündeki paketli ürünleri doldurmuştum. Merve'nin gerçekten bir organı eksikti...

"Merve... Bir kere de boş boş konuşacağına bİZE YARDIM ET!" diye öfkeyle odaya dalarak elindeki çantayı Merve'nin suratına fırlatmıştı Dicle. 

"Ben olmasam HEPSİ DEPRESYONDAN GEBERMİŞTİ!" diye isyankarca çantayı geri fırlatmıştı Merve.

"SENİN YÜZÜNDEN DEPRESYONA GİRECEKLER!"

"YA KESER MİSİN ÇENENİ?!"

"MAKAS VER KESEYİM!"

"Gerçekten iki dakika rahat durun ya!" diye bezgince girmişti Gece de içeriye. Ve bütün ekip tamamlanmıştık işte.

Size hikayenin başını anlatmama izin verin.

Ben Canan Şeker. 16'yım ve daha dün sabah 5 ölüyü öldürdüm. Söylenmesi biraz garip. Ama açıklayabilirim.

Sözde bilim üniversitesi olduğu öne sürülen büyük bir bina biz hala annemizin karnındayken Rusya'da inşaat edilmiş ve oraya çok sayıda bilim insanı başvuruda bulunmuştu. Hiç kimse o üniversiteden şüphelenmiyordu çünkü hiç tuhaf sayılabilecek bir yanı yoktu. Tek garipliği gereğinden fazla güvenlik önlemleri alınmasıydı o kadar. 

İşin aslı orası büyük bir laboratuvardı ve bir sürü yasadışı deney yapılıyordu. Ne yazık ki son yaptıkları bu aptalca deney ellerinde patladı ve şu an dünya nüfusunun %90'ı artık yok.

Rusya'nın silahlanma ve dünya lideri olma aşkı yüzünden dünyanın başına gelmeyen kalmadı. Toksoplazmoza parazitini hiç duymuş muydunuz? Çoğu insan nüfusunda olan ve çoğunlukla zararlı olmayan tek hücreli bir hücre. Ne yazık ki bu parazit fare gibi canlılara bulaştığında büyük bir saldırganlık ortaya çıkıyor. Ve bu fareler eğer insanlar ile herhangi bir temas kurarsa kişiyi tamamen yürüyen ölülere dönüştürüyor.

eĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin