Adsız Bölüm 12

23 0 0
                                    

Dicle'nin ağzından...

(1 hafta önce...)

"Pst!"

"..."

"La sincap!"

"..."

"Allah rızası için şu cipsi uzat bana ne olur! Buradakiler ayak gibi kokuyor!" diye inlediğimde tip tip bana bakmış ardından da uzaklaşmıştı yanımdan.

"Ya ben nereden düştüm buralara ya!" diye bilmem kaçıncı yakınmamı yapıp geriye uzanmıştım.

Artık öldürecektim kendimi, bu böyle olmayacaktı çünkü!

En son hatırladığım şey Canan ile buraya gelmemizdi ve ondan sonra kendimi burada buluşumdu! Şaka gibi 3 gündür burada ayak kokan cipsleri yiyerek hayatta kalmaya çalışıyordum. KİM BENİ BURAYA ZİNCİRLEMİŞTİ ALLAH AŞKINA!?

AYI ZİNCİRLERİ Mİ LAN BUNLAR?!

Suyum çok vardı ve Allah'tan abur cubur reyonuna yakındım. Yoksa asla hayatta kalamazdım!

Gelen giden de yoktu. Ve ben bu zincirlerden kurtulamıyordum delirecektim en sonunda! Sincaplara yalvarır olmuştum resmen!

Gerçi çoğu enfekteydi ama bir vurdum mu geriliyorlardı zaten. Allah'tan zombi girmiyordu içeriye. Sırf bunun için fazla ses de yapamıyordum çünkü savunmasızdım!

Sırtımı arkamdaki soğutucu dolabına yaslayarak dizlerime sarılmıştım. Başımı geriye yasladığımda da kolumdaki büyük ısırık izini görmüştüm tekrar.

Sanırım en son Canan'ı ararken zombiye dönüşmüştüm. O süreç zihnimde canlanınca istemsizce titremiştim. Ne kadar süre öyle kaldığımı bile bilmiyordum. Hiçbir şey hatırlamıyordum ki o süreçte.

Tek bildiğim canımın fazla yandığıydı.

Ve aklıma o büyük soru dört dönüyordu. Ben zombiye dönüştükten sonra nasıl tekrar eski halime dönebilmiştim?

Kendime geldiğim andan beri bunu düşünüyordum!

Elimi bir süre ısırık izinin üstünde gezdirmiştim. Ardından uzun kollu giysimin kolluğunu indirerek saklamıştım ısırık izimi. 

"O cipleri istiyorum!" diye sinirle elimi uzatmıştım zincirlerin izin verdiği kadarıyla.

Beni burada bağlayanın Allah belasını versin ya!

Sonunda pes etmiş ve sinir bozukluğuyla geri yerime geçmiştim. Ağlayacaktım artık!

"Allah'ım!" diye ellerimi açmıştım. "Yalvarırım bana bir kurtuluş yolu-" derken dışarıdan bazı motor sesleri gelmeye başlamıştı.

Zombiler araba kullanamayacağına göre..?

"İMDAT!" diye bağırarak çırpınmıştım kapı tarafına yaklaşmak adına. "İMDAĞAĞAĞT!"

Saat akşama doğru olmalıydı ve dışarıda sanırım iki kişi sohbet ediyordu. 

Duyarlardı bence sesimi!

"HEY!" diye bağırdığım zaman seslerinin yakınlaştığını duymuştum.

Buraya geliyorlardı.

"Ya rabbi şükür!" diyerek ayağa kalkmıştım hızla. "BURADAYIM!" 

"KİM BENİM ÜSSÜME GİRMEYE CESARET EDER?!" diye duvarlardan yankılanan sesle beraber ışıklar açılmış ve kendime doğrultulmuş silahı görmemle beraber hızla eğilmiştim.

Sadece bir saniye geciksem şu an delik deşik olabilirdim.

"Ne oluyor lan burada?" diye şaşkınca gelen sesle beraber silah sesi de kesilmişti.

eĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin