Adsız Bölüm 6

48 0 0
                                    

Merve'nin ağzından...

"Baş başa kaldık ha?"

"..."

"Daha önce hiç dilsiz arkadaşım olmamıştı."

"..."

"6 yaşındasın sanırım? Yaşına göre biraz küçüksün gibi geldi sanki."

"..."

"Yüzüme de mi bakmayacaksın?" diye hayal kırıklığıyla sorduğumda başını okuduğu kitaptan kaldırıp kısaca bakmıştı bana. Hemen sonra da bakışlarını yere indirmişti.

Fazla utangaçtı galiba.

"İşaret dili biliyor musun?" diye sorduğumda ilgisini tekrar çekmiş olmalıyım ki tekrar yüzüme baktı. Ardından sonunda uzandığı yerden doğrulup ayağa kalktı ve arka tarafa doğru ilerlemeye başladı.

"Ege?" diye arkasından seslendiğimde bazı sesler duymaya başlamıştım. "Ege yanıma gel lütfen! Bıçaklarla oynama lan!" Bir süre daha beklesem de gelmeyince ayağa kalkıp ben gideceğim sırada yanıma gelmiş ve masanın üzerine bir bardak su ve bir çay tabağının üzerinde iki hap getirmişti.

"Bunlardan biri zehirli galiba. Öldürecek misin beni?" diye şaka olarak sorduğumda kısa bir an gülümsediğini görmüştüm. Ardından tekrar ciddileşerek yüzünü çevirmiş ve eline ne ara getirdiğini görmediğim kağıt kalemi almıştı. Kağıda kısaca bir şey yazdıktan sonra da yönünü bana çevirmişti.

"İç."

Evet çok acayip ama çocuk 6 yaşında benim doktor yazımdan daha güzel yazı yazıyordu. Ben de işte onun yaşındayken zombi kıyameti olsa ne yapardım onları düşünüyordum...

"Ne ilacı ki bunlar?" diyerek avucuma aldığım hapları ağzıma koyduğum sırada tekrar bir şeyler yazmaya başlamıştı.

"Ağrı kesici ve antibiyotik. Mikrop kapmasın diye."

"İlaçlar konusunda fazla bilgilisin sanırım?" 

"Biraz biliyorum. İşaret dilini yani."

"A ne güzel!" dedim hayranlıkla. "Ama ben onu da bilmiyorum ne yapacağız? Sen sürekli yazacak mısın bana böyle? Elin yorulmasın?"

"Sorun olmaz. Sürekli yazarım ben zaten."

Yazdıklarını okuduktan sonra anlayışla başımı salladım ve geri yaslandım. Hiç konuşamamak gerçekten oldukça zor olmalıydı. Şahsen ben onun yaşlarındayken o kadar çok konuşurdum ki en sonunda bir keresinde amcam beni bağlayıp balkona kilitlemişti.

Yok neymiş sen martılarla konuş onlar seni dinlerler!

Ya bizim aile çok değişik aq...

Acıkıyordum bu arada... Mutfak ne taraftaydı acaba?

Ege bir süre benim gibi düşünceli şekilde durduktan sonra kendine gelmiş ve düşünceli düşünceli elindeki küçük not kağıdına bir şeyler yazmaya başlamıştı. Yazma işlemi bittiği zaman da kağıdı bana gösterince ona doğru eğilmiştim yazıları daha net görebileyim diye.

Ne yapayım körüm yani... Astigmat ve miyopla bir yere kadar görünüyor yazılar.

"Merve Abla senin ailen de öldü mü yoksa zombi mi oldular?" 

Yazmış olduğu soru ile kaşlarım çatılmıştı. 

"Bilmiyorum." dercesine omuz silktim. Şahsen kardeşlerimin de zombi olduğuna inanmıyordum. Onlar da beyinsizdi. Hatta benden de beyinsizlerdi. Hatta dünyada kalan son insan onlar olsa yine de zombiler onlara saldırmazlardı yani, o derece salaklardı. 

eĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin