Adsız Bölüm 5

35 0 0
                                    

Zehra'nın ağzından...

İçeriye oturduktan sonra aynı söyledikleri gibi Merve'ye böreklerini ve şu garip samuray kılıcını vermişlerdi. Merve de sessizce bizi izlemeye başlamıştı.

"Diğer iki arkadaşınızdan bahsettiniz. Onlar nerde?"

"Söyledik ya. Fişek iki defa ateşlendi ve muhtemelen o ikisi bizi kurtarmak için yanımıza geldiler. Ama biz orada değildik. Muhtemelen geri dönmüşlerdir diye umuyorum. Ama onlar geri dönmeden önce Gece'yi götürmüş olmalılar."

"Tamam. O zaman şu Dicle ve Canan'ı bulmak için şimdiden işe koyulalım."

"Yok öyle hemen konuyu dağıtmak!" dedim sertçe. "Anlatın bizimle ne derdiniz var? Ne diye kaçırıyorsunuz bizi? Ya da ne demeye bize yardım ediyorsunuz?" dedim sonradan alayla. "Ne istiyorsunuz lan bizden?" diye ima ile sorunca Görkem gözlerini kıstı.

"Ne ima ediyorsun?"

"Kısaca biz sürtük değiliz demek istiyor." diye açıkladı Merve hala börek yemeye devam ederken.

"Konuşma hakkın yok!" diye onu uyaran Hazar ile hızla ağzına gizli bir fermuar çekmişti.

"Sori!"

"Arkadaşınız Gece ve şu küçük kız Asya var ya?" dedikten sonra masanın alt tarafından rulo şeklinde bir harita çıkartıp yaymıştı masaya. "Onlar şuradaki askeri üsse götürülüyor." dedikten sonra da kırmızı ile X işaretli bir alanı göstermişti Güneş.

"Askeri üs mü? Neden?"

"Orası güvenli bir yer. Endişelenmeyin arkadaşınız orada güvende!" dedikten sonra da o X yerinden oldukça uzakta bir yeri göstermişti.

"Biz buradayız."

"Oha o kadar uzak mı?" diye dehşetle soran Merve'ye sinirli bir bakış atmıştı Hazar.

"Kardeş taktın mı bana amk! Tamam konuşmuyorum!" diyerek tekrar sinirle böreklere döndüğü zaman herkes tekrar ilgisini haritada toplamıştı.

"Bizim şu zamana kadarki tek amacımız o askeri üsse girebilmekti. Ne yazık ki oranın bazı kuralları var."

"Mesela oraya sadece 10 yaşından küçükleri ve yardıma muhtaç olan kadınları alıyorlar."

"Madem orası güvenli bir bölge o zaman Ege'yi alıp gitsenize?" dedim küçük çocuğu göstererek.

Ege, Güneş'in 6 yaşındaki kardeşiydi ve küçükken yaşadıkları bir olay yüzünden travma nedeni ile dilsizdi. Duyuyor, görüyor ama konuşamıyordu. 

"Neden hala burada bu kadar zombinin içindesiniz ki?"

"Sadece yardıma gerçekten muhtaç kadınları ve çocukları alıyorlar dedim... Onun dışındakilerin hepsi zengin. Paran varsa yaşarsın hesabı. Ve bizde o kadar para yok. Anlayacağın üzere para fakiriz."

"Gidip banka soyun o zaman?"

"Banka gibi büyük ve kapalı alanlar çok tehlikeli. Her şeyden önce zombilerle dolu. Onları atlatacak olsak bile kasanın nasıl açılabildiğine dair en ufak bir fikrimiz bile yok. Hayatımızı riske atmaya değmez." diye açıkladı Merve'yi Güneş.

"E siz çocuk değil misiniz hala? 18 oldunuz mu?" diye sordum ben bu sefer.

"Çocuk olup olmamaya bakmıyorlar. 10 yaşından küçükleri alıyorlar sadece. O da sırf genç oldukları için. Ve ayrıca sorun bu olmasa bile topluca gitsek yine bizi almazlar." dedi Kerem. "Ege ve refakatçisi olarak Güneş beraber gidebilir. Ama bizi almazlar. Orası muhtemelen yeterince kalabalıktır."

eĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin