Lirisha Tom ile kardeş asalara sahip olduğu için çok mutluydu. Garrick'in dediklerine fazla kafa yormadı ve sadece 'kardeş asa' kısmına odaklanmıştı. Tom ise Garrick'in ağzından çıkan her bir kelimeyi ölçüp tartıyordu. Tam olarak anlamasa da Lirisha'nın önemli biri olduğunu anlamıştı. Asalar sahibini seçerdi, asalar'ın her birinin anlamları vardı. Tom iyice düşündü.
Kendi asası gücü temsil ediyordu, baskın ve cüretkâr duruyordu. Lirisha'nın asası zarifti, o da güçlüydü özellikle kötü güçleri geri püskürttüğünden söz etmişti Garrick. Bir de unicorn kılı vardı. Saf bir ruh ve temiz bir kalbi temsil ediyordu. Riddle'ın asasının tam tersi olmasının sebebi bu olabilir miydi? Kıza dönüp baktığında gerçekten de duruluk görüyordu. Kendisinde göremediği şeyleri görüyordu, daha önce kimsede göremediği şeylerle birlikte...
"Alışverişiniz neredeyse tamamlandı çocuklar. Son bir şey kaldı."
"Nedir efendim?" Diye sordu Tom ile Lirisha hemen.
"Eğer isterseniz, bir evcil hayvan."
"Gerçekten mi!"
"Hadi gelin bakalım." Bir dükkana yöneldiler. İçeride bir sürü hayvan vardı. Yarasalar, kurbağalar, fareler, kediler, baykuşlar...
Lirisha etrafına iyice bakındıktan sonra bir baykuşun yanına gitti.
"Sen de bakmayacak mısın Tom?" Diye sordu Albus yanında sessizce duran çocuğa.
"Hayır, efendim." Tom kısa ve net bir cevap verdi ve düşüncelerine dalmaya devam etti.
Lirisha ise kendisine tüylü bir dost seçmişti bile. Lirisha hayvanları severdi. Özellikle kedileri ama kedi almak zordu ve Bouquetler'in kabul etmesi de zordu. Bu yüzden bir baykuş istemişti. Beyaz, kahverengi kırçılları olan, ufak ve kocaman gözlü bir baykuşla arası ısınınca hemen onu aldı. Baykuşunun bir gözü kahverengi bir gözü elaydı.
Dükkandan çıkarlarken Lirisha sevimli dostuyla çok mutlu görünüyordu. Parmağını kafese doğru uzatıyor, tatlı şeyler söylüyordu. İltifatlar ediyordu.
"Hey, baksana Tom. İsmi ne olsun sence?"
Tom cevap vermedi.
"Bilmiyor musun? Hadi ama biraz yardımcı ol bana!"
"Neden kendin bulmuyorsun? Senin hayvanın."
Lirisha bir şey demedi ve sevimli dostuyla oynamayı bıraktı.
"Şimdi, sizi bu akşam kalacağınız yere götüreceğim. Lirisha zaten eşyalarını bırakmak için gelmişti ve görmüş oldu. Fakat orası uzak olduğundan cisimlenmemiz gerekiyor. Mideniz bulanacak, başınız dönecektir. Hatta canınız biraz yanabilir. Acemiler için cisimlenmek fazlasıyla tehlikelidir fakat merak etmeyin. Benimleyken en fazla kusarsınız veya baygınlık geçirirsiniz."
Lirisha cisimlenmekten korkuyordu. İlk tecrübesi pekte iç açıcı değildi, ayrıca kusacağından emindi.
"Gözlerinizi kapatmanızı ve birbirinize tutunmanızı istiyorum."
Lirisha tereddüt etmeden yanındaki oğlana yapışıverdi. Kucağındaki baykuşuna ve çocuğa sımsıkı sarılıyordu. Aynı zamanda da gözlerini iyice yummuştu.
Tom kendisine sülük gibi yapışan kıza baktı ve sıkkınca iç geçirip Albus'a tutundu.
Bir an için öleceğini sanan kız cisimlenir cisimlenmez Tom'u bırakıp kusmaya başladı. Tom ise elleriyle başta alnını ovdu ve sonra da üzerini silkti. İğrenerek kenarda kusan kıza baktı.
"İyisiniz değil mi?" Diye sordu Albus her ikisine de bakarak.
"Oh Bouquet, sanırım cisimlenmeye zor alışacaksın." Albus bunu dedikten hemen sonra kıza bir önceki seferlerinde de yaptığı gibi bir mendil daha uzattı. Kız teşekkür edip ağzını sildi ve utana utana arkalarından kalacakları otele girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
free | Tom Marvolo Riddle fanfic
Fiksi Umum-Tom Marvolo Riddle fanficidir- Adeta kendi kendini hapsettiği bir kafes içerisinde git gide büyüyen ve onu yiyip bitiren, yutan bir karanlıktaydı Marvolo. Lirisha onun için buradaydı. Bilmiyorlardı ama birbirleri için nefes alıyorlardı. Beraberken...