| Töre kitabıdır. |
| Yetişkin içerik barındırır. |
"Bazen dayanmaktır sevmek,
Hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek...
Bazen yaşamaktır sevmek,
Soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek
Bazen ağırdır sevmek,
Sevdiğine layık ola...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM - ❤️
Hayat gerçekten bu kadar kötü müydü?
Geçmiş kapılarını aralamak için geç kalmamış mıydı?
Her şeyin üst üste gelmesi bana mı sınavdı yoksa karşımda ki adama mı?
O dolu gözler ile bana bakarken, benimde gözlerimin dolması normal mıydı?
Neden geldi dedim kendi kendime, neden şimdi geldin? Neden daha önce gelip almadın beni bu cehennemden?
Çekip alsaydın ya beni, kefenimi değil de gelinliğimi giymiş gibi hissirseydin ya, ama geç kaldın.. Çok geç...
"Birol.." dedim, ismi ağzımdan nasıl bir tonda çıktı bilmiyorum ama, Hazar'ın bakışları beni buldu.
"Doğruymuş Yasmin.. Evlenmişsin." dedi, gözlerinde ki yaşlar hızlanırken.
"Çok geç kaldın Birol.. Git buradan." dedim, burnumu sesli bir şekilde çekerken.
"Bir dakika bir dakika, ne oluyor burada?" dedi, Hazar bakışları Birol ile benim aramda gidip gelirken.
Birol'un konuşmasına müsaade etmeden dudaklarımı konuşmak için araladım.
"Yok bir şey, Birol'da gidiyordu zaten." dedim, işaret parmağım ile Birol'u işaret ederken.
"Yapma Yasmin.. Benden böyle yabancı gibi bahsetme, kurban olduğum." dediği, anda Hazar tarafından yakası tutularak dışarıya doğru savuruldu.
Dengesini kaybederek yere düşen Birol ile, bende hemen kapıdan dışarıya doğru adımladım.
"Sen kimin karısına kurban oluyorsun amına koyayım." diyen, Hazar ile gözlerim büyüdü.
"Karım için sustum, ama bu kadarına da müsaade etmem. Siktir git!" dedi, Hazar işaret parmağını Birol'un yüzüne doğru sallarken.
"Ben bilmiyor muyum nasıl şartlar altında evlendiğinizi Hazar Ağa." dedi, 'ağa' kısmı alayla çıkmıştı ağzından.
O sırada sesleri duymuş olacaklar ki başta Fırat olmak üzere olan adamlar ellerinde ki silahlar ile buraya doğru geliyorlardı.
Ama Hazar tek el hareketi ile durdurmuşru bütün adamları.
"Bana bak bana.." dedi, Hazar gözleri adamlarda ve ellerindeki silahlarda olan Birol'a, bakışları bu sefer Hazar'ı bulan Birol ile konuşmasına devam etti.
