| Töre kitabıdır. |
| Yetişkin içerik barındırır. |
"Bazen dayanmaktır sevmek,
Hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek...
Bazen yaşamaktır sevmek,
Soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek
Bazen ağırdır sevmek,
Sevdiğine layık ola...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar dilerim 💜
Sabah gözlerimi burnuma dolan o tarifsiz kokuyla açtım. Başımı yaslandığım o sıcak göğsü yuvayı vaat etmişti bana.. Hayatı öğretmiş, nefes almama yardım etmişti.
Dudaklarımı göğsüne batırarak bir öpücük kondurdum.
Hazar'ın mırıldanışını duydum ama hiç aldırmadan tekrar bir öpücük kondurdum.
Gözlerini yavaş yavaş aralamaya başlayan Hazar ile bu sefer dudaklarımın yeni adresi boynu olmuştu.
"Yasemin Çiçeğ'i?"
Hazar'a asla cevap vermeyi düşünmedim.
"Hmm.. Benim güzel karım yaramazlık mı istiyor?" Uykulu olduğu için daha kalın ve boğuk çıkan ses tonu çok güzeldi.. Ama kendimi kaptırmamalıydım.
Hazar beklemediğim bir anda bedenlerimizin yer değiştirmesini sağladı.
"Küçük kedicik oyun mu oynamak istiyor?"
Cevap vermeden sadece gözlerin içine baktım.
Görürsün sen birazdan kedicik mi kaplan mı olduğumu.
İç sesime gülümsediğimde Hazar ona gülümsediğimi düşünerek harekete geçmiş ve dudaklarını çoktan boynuma ulaştırmıştı.
Benim de bir eşim Hazar'ın çıplak göğsünde gezintiye çıkmıştı.
Hazar'ın diğer sağ eli belimden kalçarıma kayarak okşamaya başladı.
Kalçarımı kendine bastırdı.
Eli bu sefer eşofmanımın ipine gidince hiç beklemediği bir anda onu zar zor üstümden iterek hemen ayaklandı.
Bana şaşkınca bakan sevgili kocacığıma derin ve samimi bir gülümseme gönderdim.
"E ama misafirlerimiz var kocacığım. Onları bekletmek olmaz çok ayıp," diyerek banyoya yöneleceğim sırada Hazar'ın sesi ile durdum ancak yüzümü ona dönmedim.
