AHLÂ

9. Bölüm

YASEMİN ÇİÇEKLERİM, MERHABALAR.. 🌸

OY SINIRI : 200

OY ATMAYI UNUTMAYIN. 🤍🌸

KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM.🤍

Miran dedenin konuşması ile ağzımdaki suyu püskürttüm.

O 'ben evlenmeye karar verdim' mi dedi?

Ayşe hanım 'tövbe tövbe' diyerek homurdandı. Gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum.

Gözlerim Hazar'a kaydığında iki kaşı havalanmış, şaşkın bir şekilde Miran dedeye bakıyordu.

"Ya dede sıranı bekle Allah aşkına," dedi Botan.

"Sus lan, eşek oğlu eşek," kaşlarını çatarak söylenen Miran dede ile, Ayşe hanım 'tövbe estağfurullah,' dediğini duydum.

Bence de tövbe estağfurullah yani bu yaşta ne evlenmesi, daha Ali, Botan, Berzan ve Suzan evlenmemişti.

"Ya dede ne susucam ya, daha ben varım. Botan haklı valla sıranı bekle," dedi Berzan.

Sitemlerinde oldukça haklı olan gençlere üzgünce baktım.

Ali ise hiç sesini çıkarmamıştı. Sessizce konuşulanları dinliyordu.

Bir derdi var gibiydi.

"Sus! Sana mı soracağım denyo," dedi Miran dede.

Miran dedenin olduğu tarafa asla bakmıyordum. Bakarsam gülerdim.

"Yaa yenge Allah aşkına bir şeyler söyle, daha ben evlenmedim."

Kulağıma fısıldayan Botan ile bakışlarım onu buldu.

"Adam kafaya koymuş Botan, çok âşık herhâlde," dedim.

"Dede nereden çıktı bu şimdi?" Hazar'ın sorusu ile bakışlarım onu buldu.

Zavallı daha odadaki posterlerden haberi yok.

Aklıma gelen olayla daha çok gülesim vardı.

"Uzatmayan de hayde, çalışma odasında konuşuruz oğlum, " dedi, Miran dede.

Biten sofra faslından sonra, Hazar odaya gitmek için ayağa kalkınca ben, Botan, Berzan ve Suzan'da onunla aynı anda ayağa kalktık.

Hazar'ın bize attığı 'ne yapıyorsunuz' bakışları ile ben hariç hepsi tekrar yerine oturdu.

"Nereye?" dedim.

"Odaya hatun," dedi Hazar.

Kafamı sallayarak yerime oturdum. Hazar çektiği 'tövbe' ile adımlarını merdivenlere doğru attı.

Şu sıralar hepside tövbe çekiyordu.

Hızla yerlerinden kalkan Botan ve Berzan ikizleri, sağıma ve soluma oturarak sırıtmaya başladı.