Herkese yeniden merhaba :)
Nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir. Öncelikle Kurban Bayramınızı kutlamak isterim.
Bayramınız Mübarek Olsun. Hoş sohbetlerin edildiği, ailelerin bir araya geldiği, güzel ve unutulmaz anılar biriktirildiği bir bayram olsun inşallah. Kötü, üzücü, kalp kırıcı ve yıpratıcı olan gerçeklere inat bol bol gülümsediğimiz bir bayram yaşayalım :) Ve bu bayramların kıymetini bilin lütfen çünkü yakın geçmişimizde kimsenin kapı bile çalamadığı bayramlar gördük. Sözün özü; Güzel dualarınızın, dileklerinizin ve tüm ibadetlerinizin kabul olması dileğiyle demek istiyorum. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin de yanacıklarından öperim.
Eylül ayında görüşmek üzere hoşça kalın.
### Sık Sorulan Sorulara toplu cevap vermek istedim. Lütfen bir iki dakikanızı ayırıp okursanız çok sevinirim. ###
Çok fazla soran olduğu için yeniden belirtmek istiyorum... Hemdem Hikâyesinin yeni bölümleri Eylül ayında gelmeye başlayacak. 'Neden Eylül ayı?' sorusunu soranlar için de şöyle açıklamak isterim. Şu an Esmerim Lâl kitabının devamı olan Esmerim Abre kitabını da düzenliyorum ve düzenlemeyi en kısa sürede bitirip, dosyamı yayınevime teslim etmek ilk hedefim. Esmerim Abre bittiğinde de Hemdem'e bölüm biriktirip, sizleri bekletmeden belli aralıklarla bölüm yayınlamak istediğim için Eylül ayı dedim. İnşallah hiçbir aksilik yaşamaz ve Eylül ayında Hemdem'e başlar, düzenli olarak da devam ederiz.
Lütfen oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınızı büyük bir merakla, bayıla bayıla okuyorum. Şimdiden teşekkür ederim. Diyerek gidiyorum... Keyifle okumanız dileğiyle.
###
Belinden tuttuğu bedenin nasıl gerildiğini, usul usul nasıl titrediğini hisseden Metehan, Nazenin'in kulağına doğru eğildi.
"Hadi dışarı çıkalım ve sizi güvenli bir bölgeye alalım." Sesi sakin ama tok, ne istediğini bilir gibi çıkmıştı. İtiraz kabul etmeyeceğiyse açıktı. Nazenin, önündeki korku filmlerini aratmayacak tabloya bakarken
"Birkaç parça eşya alayım." Diye fısıldadı. Odadan çıkmak için harekete geçmişti ki
"Burası..." Dedi olay yerini göstererek. Olacak prosedürleri harfi harfine biliyordu aslında. Hukuk fakültesinde öğrenmişti ancak yaşadığı şoktan olsa gerek neler olacağını idrak etmekte güçlük çekiyordu.
"Olay yeri inceleme ekiplerini çağıracağız." Diyen adamın sesiyle, resmi her adımın bilincine yeni ermiş gibi başını hafifçe sallayıp bir adım daha attı ama yine durdu. Aralarındaki bariz boy farkı yüzünden başını kaldırmış, yemyeşil gözlerindeki korkuları gizlemeden kahverenginin koyu tonuna sahip o gözlere bakmıştı.
"Neden bu oda? Neden çalışma odam ya da yatak odam değil? Ve neden tavşan?" Metehan bir koluyla omzunu sarıp onu yürütmeye çabalarken sorularına vereceği cevapları biliyordu fakat o cevaplar için doğru zaman mıydı işte onu bilmiyordu.
"Nazenin Hanım, bunları sonra konuşalım mı? Hadi siz hazırlanın..."
"Hayır hayır... Bilmek istiyorum. Çünkü bu oda ve tavşan bir mesaj değil mi?" Binbaşı kaçışı olmadığını anlayarak başını sallarken, çevresindeki askerlere bakıp kendilerinden uzaklaşmalarını sağlamıştı. Bir bakışıyla evin dışına çıkan adamların arkalarından bakmayı kesip, hâlâ cevap bekleyen kadına döndü.
"Evet, tahmininizde yine doğrusunuz. O odanın seçilme sebebi... Şehit edilen Valimizin yatak odası olması. Vali Bey, o odada son nefesini verdi. Tavşan ise..." sustu çünkü aklından geçerek diline üşüşen sözleri söylemeye çekindi. Hiçbir şeyden çekinmeyen adam, gerçeklerin vahim sonucundan çekiniyordu, bu da diline vuruyordu. Suskunluk olarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM
RomanceHemdem; canciğer olmak, çok yakın dost, yoldaş olmak anlamına gelmektedir. Birlikte, manasındaki 'Hem' kelimesiyle, nefes, can, zaman manasındaki 'Dem' kelimesinden oluşmuştur. Hemdem olunan kişi ile aynı zamanda yaşamak, aynı nefesi almak, bir can...