Herkese yeniden merhaba. Hemdem ~ Bir kitap olarak sizlerle buluşmak üzere. Bizler ise hem buradan hem de Whatsapp Kanalından hikâyeye kaldığımız yerdem devam edeceğiz.
Keyifle okumanızı diliyorum lütfen yorum yapmayı unutmayın 🧡
###
Saat 17'yi gösterdiği gibi koşar adım çıktı vilayet binasından ve hemen aracına geçti. Lojmana vardığında kendi evine girmeden Metehan'ın evinin kapısını çalmıştı. Yusuf Yüzbaşı kapıyı açtığında yüzündeki memnuniyetsiz ifadeyi görerek kaşlarını çattı.
"Afedersiniz ama ağzıma sıçtı bu adam. Neymiş, sizin gibi bakamıyormuşum beyefendiye. Ben Vali Hanım değilim dedim. Olamazsın zaten dalyarak dedi bana. Saatlerdir saate bakıyor, mesai bittiği andan beri dakikaları sayıyor. Azıcık aklı vardı, onu da size âşık olunca yitirdi. Hastayken de hiç çekilmiyor Allah affetsin. Gidiyorum ben." Yusuf paldır küldür evden çıkıp giderken Nazenin onun ardından şaşkın şaşkın bakıp kalmıştı.
Eve girip kapıyı kapattı ve salona ilerledi. Koltukta uzanmış, arkasındaki kırlentlere sırtını dayamış, üstündeki battaniyenin altındaysa kaybolmuş adamın asık suratına baktı bu kez.
Salonda uğuldayan televizyonun sesini kısıp Metehan'a döndü ve
"Ne yaptın da Yusuf'u delirttin?" Diye sordu gülmemek için çabalarken.
"Senden başkası bakmasın bana istemiyorum. Ayrıca..." deyip kadının kolunu kavradığı gibi koltuğa çekti ve yanına oturttu.
"Özledim seni." Nazenin, çocuk gibi surat asmış, homurdanarak konuşan adama bakarken kahkahasına engel olamamıştı.
"Huysuz bir ihtiyar olacaksın ileride. Ve ben seninle nasıl baş edeceğim bilmiyorum." Derken Metehan'ın alnına dokundu. Alnındaki sıcaklık yok olmuştu. Boynuna dokundu elinin tersiyle ve bir an bekledi. Orada da sıcaklık hissetmeyince rahat bir nefes aldı.
"Ateşin düşmüş. Duş aldın değil mi?"
"Aldım." Dedi aynı huysuz ses.
"Neden bu kadar huysuzsun sen? Ben yokken ne oldu?" Metehan iyice astı yüzünü ve homurdanarak konuştu.
"Emanet etme beni kimseye. Sonra dalga geçiyorlar." Nazenin şaşkınlıkla ona bakıp neler olduğunu anlamaya çalıştı.
"Kim dalga geçiyormuş beni şapşal bordomla?"
"Götü bokluların diline düştüm. Bunca yıldır hasta olmayan adammışım. Bana bakacak, naz yapacağım kadını bulunca hemen hasta olmuşum. Dalga geçtiler benimle." Nazenin duyduğu sözlerle içine içine gülerken Metehan'ın yüzünü kavrayıp yanağına yaklaştı.
"Kıskanç onlar. Sen boşver onları." Der demez daha fazla dayanamayıp yüzünü adamın boynuna gömmüş ve kahkahalarla gülmeye başlamıştı.
"Çocuk musun sen? Buna mı surat asıyorsun? Yahu buna takılınır mı hiç."
"Ama çok dalga geçti vicdansızlar. İyileşince hepsinin ağzına sıçacağım. Beklesin onlar. Hele bir iyileşeyim." Nazenin hırsla söylediği sözlerle daha da gülerken geri çekilip onun yüzünü kavradı yeniden ve burnunu burnuna değdirdi usulca.
"Komutan kimmiş göster onlara bebeğim."
"Göstereceğim!" Diye dişlerini sıkarak homurdanan adamın yanına sokulup battaniyenin altına girdi ve başucundaki sehpada duran telefonu işaret etti.
"Alabilir miyim?" Diye sordu telefona dokunmadan ve Metehan başını sallayıp
"Al tabii." Diyerek izin verince aldı telefonunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM
RomantizmHemdem; canciğer olmak, çok yakın dost, yoldaş olmak anlamına gelmektedir. Birlikte, manasındaki 'Hem' kelimesiyle, nefes, can, zaman manasındaki 'Dem' kelimesinden oluşmuştur. Hemdem olunan kişi ile aynı zamanda yaşamak, aynı nefesi almak, bir can...