23. Ölüm Getiren

2.5K 143 71
                                    

🩹 20.07.2022 🔥

⭐️⭐️⭐️ OY VERMEYİ UNUTMAYIN! ⭐️⭐️⭐️
Keyifli okumalar!
- yektane

Medya: Hedonutopia - Harika

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
Sen bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
- Cemal Süreya.

🔥🩹

23. ÖLÜM GETİREN

En çok seven, en çok kaybedendir.

KIVANÇ YÜCE'DEN

"Sizi resmi olarak tanıştırmadım. Bu, Mehmet. Eşim." dedi elindeki evlilik cüzdanını sallarken.

Dünyam sallanıyor sandım... Gözlerimi, mavi olmasına rağmen toprağa benzettiğini söylemişti. Beni bir mezara çevirmek istediğini anlayamamıştım. Gerek yoktu ki, ben ona âşık olduğumda zaten bir ölüden ibarettim.

Küçük de olsa bana âşık olma ihtimali olan kadın, şimdi bana imkânsız mı olmuştu? Ben kendi ellerimle sevdiğim kadını bir başkasına sunan adamdım değil mi? Büyük ihtimalle daha fazlasını hakkediyordum ama bu benim vicdanlı tarafımın düşüncesiydi.

Kalbim, aşkım bencildi.

Çivit mavisi gözlerini üzerime dikmiş, gülerek tepkimi bekliyordu.

Böyle gülme be kadın... bak, sana âşık oluyorlar diye geçirsem de içimden asıl gerçeğin bu olmadığının farkındaydım. Gülmediğinde de âşık olan bendim çünkü.

Kahretsin! Kader sanki onunla benim arama birkaç boğum düğüm atmıştı. Bende ki nasıl bir şanstı da yıllar sonra onu bulmuştum hem de kardeşinin öldürüldüğü gün.

O, bana hediye gibi gelirken ben ona ölüm getirmiştim.

Ben ölümü getirendim.

Avuç içlerim sadece birkaç saniye dayandı. Ben sevmediğim, tahammül edemediğim insanlara psikolojik şiddet uygulamayı tercih ederdim ve bundan hiçbir zaman çekinmezdim. Akıl oyunları bana göreydi, beden şiddeti hiçbir zaman benlik olmamıştı. Ama olay Feris'e gelince aklım yerinde olmadığı için ona dokunan veya zarar veren her insanı hırpalayasım geliyordu.

Mehmet'e gelen yumruğum sanki beni dövüyordu. Adamın suratına çarptığım yumruk, normal bir bedeni yere düşürebilirdi ama o düşmedi. Bir adım geri sendeledi. Onun bir polis olduğunu kısa bir anlığına unutmuştum. Bir daha vurdum. Bu sefer ki yumruğum daha sertti, düştü.

Mehmet, şimdi istediği kadar gidip mahkemeye verebilirdi.

Aklım, "Adamın suçu ne, Kıvanç!" diyordu. Kalbim, "Benim sevgilimi sevmek." dedi.

Dedim ya, ben Feris'in yanında aklımı kullanamıyordum, sadece kalbim çalışıyordu. Kalbim de şu sıralar arızalıydı.

Üstüne çıktığım adamın suratına yumruklar savururken kimsenin beni durdurmaması beni daha asileştirdi.

Feris sanki adamla zorla evlenmiş de adam da bu yüzden suçluymuş gibi onu dövmem benim suçum değildi. Bananeydi ki... o adam Feris'e bakamazdı.

Mehmet, ilk başta debelenmişti ama üstüne çöken yüz kilo bir adam olduğundan dolayı sonrasında yumruklarımı savuşturamadı.

Ağzından, burnundan ve hatta gözünden kan gelen adamı; yoruluncaya kadar yumrukladım. Onun yüzünden gelen kan mı parmaklarımın üstündeydi yoksa benim parmaklarımda ona vurmanın etkisiyle kanıyordu anlayamadım.

YARALI KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin