Sonunda istediği iş için büyük bir fırsat yakalayan Elvan, bunu değerlendirirken kendisini büyük bir kaosun içinde bulacağını bilmiyordu.
Sadece mesleki anlamda yaşanacak karmaşalara hazırlanan genç kadın; işinin, hayatının ve kalbinin de karışacağ...
Özel bölüm geldi. Saklı El, Cisimsiz ile ilgili olmayan, ekip üzerinden kurgular ile devam edebilir demiştim. Hala o ihtimal var. Bu bölüm, o zamana kadar bizimkileri özleyenler için ara sıcak :) Devam etmezse de başka bir özel bölüm ile bitiririz :)
Uzun bir bölüm oldu. Haberiniz olsun. Bir de bir ara belki biraz yakınlaşma olabilir :)
Bölüm ile ilgili fikir ve düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Kamptayken yayınlıyorum. Tekrar kontrol etme fırsatım olmadı maalesef. Varsa yanlışlıklarımın kusuruna bakmayın lütfen <3
Keyifli okumalar <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çok heyecanlıyım!" Başını yana eğerek elini yanağıma uzattı ve gözleri her zamanki gibi sevgi dolu baktı. Kimse annem gibi bakamazdı zaten...
"Rabbim heyecanını da mutluluğunu da daim etsin güzel kızım..." Gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde benimkiler de doldu.
"Ya ama, hayır hayır hayır! Sakın ağlamayın! Makyajın akacak!" Feride'nin sözlerinin mantıklı, sesinin de telaşlı olması tüm o duygusal havayı dağıttı ve gülmeye başladım. "Ben gidip Mert'e bakayım." O, odadan çıkıp salona geçerken ben de yatağımdan kalktım.
"Anne sence nasıl oldum?" deyip bir tur etrafımda döndüm. Turumu tamamladığımda annemin dua etmeye başladığını gördüm. O her zamanki gibi dudakları ufak ufak kımıldayarak duasını okurken komodinin üzerindeki telefonuma uzanıp baktım.
Ferhat yaklaşık yarım saat önce 'Çıkıyoruz.' diye mesaj atmıştı. O anda ağzımda atmaya başlayan kalbim keşke göğüs kafesime geri dönseydi...
Ekranda yeni bir bildirim olmadığını görünce telefonu tekrar komodinin üzerine bıraktım. "Seni tanımasam heyecanlı olduğunu anlamazdım." diyen anneme çevirdim gözlerimi gülümseyerek. O da bana gülümsedi ve birlikte mutfağa geçtik.
Annem hazırlıkları kontrol ederken ben de kenardan bir tane sigara böreği aldım. Sabahtan beri bir şey yememiştim. Koşuşturmaktan fırsat kalmamıştı.
"Kızım! Çık şuradan! Üzerini kirleteceksin!" Annem tarafından mutfaktan kovulunca el mahkum çıktım. Salona geçmeden önce girişteki boy aynasında tekrar görüntüme baktım.
Aslında uçuk mavi diz altımda bir elbise giymeyi planlamıştım. İnci küpelerim ve inci rengi babetlerimle de gayet güzel olurdum. Ama Feride "Babaanneme benzemek istiyorsan mükemmel bir seçim Elvan!" diyerek seçimimi değiştirtti.
Sonra birlikte alışverişe gittik. Koyu vişne çürüğü renginde ve tamamen vücuduma oturan elbiseyi aldık. Altına da ten rengi hafif topuklu ayakkabılarımı giydim. Dekoltesiz bir elbiseydi ama vücudumu öyle bir sarıyordu ki dekolteye ihtiyacı da yoktu.
