22' ne derse giderdi hoşuma

3.1K 434 688
                                    

Atlamayınn

×

Sınıfın yarısının geldiği, gelen yarısının da dersi dinlemediği birkaç saatin ardından derslikten çıkarken Fulden yanımda bitti hemen.

"Ya gelmiyor musun gerçekten?" dedi omzuna taktığı çantasını düzeltirken.

Kız arkadaşlarıyla kafeye gidiyordu ama beni de götürmek istiyordu. Kafamı iki yana salladım. "İsa'yla görüşeceğim. Hem Gökçe de olmayacak mı?" dedim sona doğru sesimi kısarken. Dudaklarını büzdü ve kafasını salladı. Ekledim, "görmek istemiyorum o kızı."

"Aranız hiç düzelmeyecek mi?"

"Asıl sen nasıl hâlâ arkadaşsın anlamıyorum." Ona bakmadan ilerlerken.

"Flörtöz olmasa iyi kız yemin ederim." Fulden koluma girdi.

"İlişkimi bitirdi diyorum." dedim ben de buna karşılık.

"Zaten toksiktiniz. Gökçe hatasını kabul etti zaten sonra, artık öyle değil." Durdu, aklına geçen seneki olaylar gelmiş olmalıydı. "Aman iyi oldu boş ver." Yüzünü buruşturdu, güldüm. Eski sevgilim Pelin'le pek anlaşamıyorlardı, sebep Pelin'in benim en yakın arkadaşımın kız olmasından rahatsız olmasıydı. "O değil de geçen gördüm onu."

Omuz silktim. "Normal değil mi?" Aynı okuldaydık sonuçta.

"Normal de, bayağı kilo vermiş. Tarzı falan da değişmiş, kız güzelleşti senden sonra."

Güldüm. "Güzeldi zaten."

"Hii, ex'e güzel denmez, sus." dedi Fulden kolumu çimdiklerken. Eski sevgilim olup olmamasın bir şeyi değiştirmiyordu ki, Pelin güzel bir kızdı. Kendisi kilolu olduğunu iddia ederdi ve moralini bozardı hep ama bana her türlü güzel geliyordu işte, o zamanlar seviyorduk tabii.

İç çektim.

Aniden omzumda hissettiğim temasla arkama dönerken, bir ses hemen kulağım yanında bitti. "Selam."

İsa Demir, yüzümün hemen dibindeydi. Gülümseyen suratına bakıp ben de gülümserken buldum kendimi. Bu sırada Fulden kolumdan çıkmıştı.

"Selam."

"Ben kaçıyor o zaman..." dedi Fulden adımlarını hızlandırarak. "Baybay İsa!" Arkasını dönüp el salladıktan sonra seri adımlarla ilerledi, öğrenciler arasında kaybolan silüetini izlerken Damla'yı görüp koluna girişini izledim.

"Beni mi bekliyordun?" dedim İsa'ya sonunda dönerek. O da Fulden'in gittiği yoldan gözlerini alıp bana verdi. Kafasını kısaca salladıktan sonra ufacık gülümsemişti.

"Nasılsın?" dedi elleri ceplerindeyken. Gözüm birkaç saniye hırkasına kaydı, bir yerlerden tanıdık gelmişti. Bi' ara benim de böyle bir hırkam vardı sanki, sahi neredeydi o? Gerçi dümdüz siyah hırkaydı işte.

"Kahvaltı teklifimi kabul etmeyince öğlen yemeğini de es geçersin sanmıştım." dedi İsa omzuyla hafifçe benim omzuma vurup dalgacı bir tavırla. Yemekhaneye giden yolumuzda birkaç öğrencinin gözleri bize kayıyordu.

Güldüm hafifçe. "Kafam doluydu o gün biraz."

Kendisini biraz bana yaklaştırdı, eğilerek yüzüme baktı. "Şimdi boş mu?"

Sinsice gülen çocuğun bana bakan yan profiline baktım bir süre. Göz kenarlarına yaptığı makyajı yeni fark ediyordum. Siyah, ince bir çizgi yukarı doğru çekilmişti. Fulden'in gözünü daha çekik yapması için yaptıklarına benziyordu ama çok daha ince ve küçüktü.

annem eteğimi vermedi | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin