sizi çok özledimmm
×
"Hay..." Sıkıntılı bir nefes verdim. "Bebeğim yine dolaba koyduğum suyu geri koymayı unutmuşsun!"
"Hass!" İsa birkaç adımda yanıma ulaştı. "Özür dilerim..." Uzanıp yanağımı öperken burnumu kırıştırıp buzdolabının kapağını kapadım. "Valla yolda alırım sana soğuk su." dedi arkadan sarılıp tatlı tatlı konuşurken. Sinirim yumuşarken bir nefes verip gözlerimi kapadım.
"Eve gelirken makarna da alalım."
"Alırız..." Kulağıma yaklaşıp fısıldadı. Kafamı geriye çevirip dudaklarımı uzattığımda bana sardığı kollarını gevşeterek dudaklarıma karşılık vermişti.
Ağzını hafifçe aralayıp beni öpmeye başladığında bedenimi ona doğru döndürüp elimle belini kavradım. Kendisini bana daha fazla yasladı ancak kısa bir süre sonra geri çekildim. "Seansı kaçıracağız."
Arka cebinden telefonunu çıkarıp saate baktı bunun üzerine. "Ohoo, oraya gitmemiz yirmi dakika zaten, net yetişiriz." Cümlesi biter biter bana tekrar uzandığında alelacele karşılık vermiştim. Öpücük yavaş yavaş hızlanmaya başlarken elleri hafifçe sırtıma gitti ve beni mutfak tezgahına doğru ittirdi. Aniden hızımız da artarken ona uyum sağlamaya çalışıyordum. Ah, İsa tanıdığım libidosu en yüksek insandı.
Sürekli olur olmadık zamanlarda ve yerlerde işleri kızıştırası geliyordu ve ben sürekli erteliyormuş gibi oluyordum. Neden bilmiyorum, içimde onunla sevişmeyi bir tabu hâline getirmiş olabilirdim ya da ilkimizin daha özel olmasını istiyordum. Sarhoş gecemizden sonra tüm olanları yarım akıl yaşadığım için duyduğum pişmanlık hissi yeniden yaşansın istemiyordum.
Ya da mesela sinema seansımızı kaçıracağız diye düşünüp mutfakta yiyişirken yaşanmamalıydı bu olay.
Kendimi geri çekip kendisine bana yaslamış İsa'ya baktım nefes nefese. "Cidden geç kalacağız."
Bir süre arzu dolu bakışları dudaklarımda gezindi ve kendininkileri yaladı hafifçe. "Hmhm."
Dudaklarımı birbirine bastırıp düz bir çizgi yaptım, gözleri hemen benim gözlerimi buldu.
"Hadi hazırlanan." dedim bir kez daha dayalı olduğum tezgahtan geri çekilmeye çalışırken.
"Tamam ya aman, ne filmmiş..." Kendisini geri çekti ve gözlerini devirdi. Giderken beline doğru, kalçasına, hafifçe vurduğumda ise kıkırdamıştı. "Biletleri iptal ettiririm bak."
Güldüm. "Hadi hadi..."
Odasına gitti ve ben de odama gidip üzerime kot pantolonunu geçirdim. Tişört ve onun üzerine sweatshirtümü giyerken koridordan İsa göründü. O da bir kot giymişti ancak üzerinde sadece tişört vardı.
"Üşümeyecek misin öyle?" dedim yakası geniş tişörte bakarken.
"Ceket alacağım." dedi aynadan dudak kremini sürerken. Vücudum anlık bir dejavu hissiyle sarsılırken gözlerimi bordo şeyden aldım.
"Süreyim mi sana da?" dedi muzip bir sesle.
"Seninkini dağıtmayı tercih ederim." diye mırıldandım yatağımdan telefonumu bulmaya çalışırken.
"Hep laf Eymen Bey, icraat göremiyoruz." dedi kremin kapağını kaparken çıkan sesten hemen önce. Ona dönük olmadığım için yüzündeki ifadeyi kestiremiyordum ancak dudaklarım kıvrıldı. Bir cevap vermemiştim o da odasına geri girmişti.
Kısa bir süre sonra tamamen hazır olmuştuk, evden çıkarken kapıyı kilitliyordum. O da ayakkabısını giyiyordu.
"Cidden filme gitmek istediğimizden emin miyiz?" dedim daha sonra gergin bir hâlde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
annem eteğimi vermedi | bxb
Teen Fiction"Yani, pek sayılmaz. Tuhaf bir giriş yaptı, ilgimi çekmedi diyemem." Omuz silktim, birkaç detayı atlamıştım tabii. Mesela bana 'tatlı' dediği kısmı. "Tuhaf bir giriş yaptı derken? Ne dedi ki?" Aklıma gelince hafifçe gülümsemeden edemedim. "Annem...