30' acı zeytin ve yumurta

3.6K 412 870
                                    

gecen bolum medya gozukmuyormus, guncelledim simdi gidip bakabilirsiniz😚

×

Kulağıma dolan martı sesleri ve bilincim yavaş yavaş yerine geldiği an başıma giren ağrıyla yüzüm buruşmuştu. Gözlerimi araladım ve soğuk güneş ışınlarının doldurduğu odaya baktım.

Neredeydim lan ben?

Kafamı kaldırıp da etrafıma bakındığımda yeni evimizde olduğumu fark edip bir nefes verdim. Başım müthiş ağrıyordu. Yerdeki içki şişeleri, oyun kartları ve bardaklar... Oturduğumuz minderler bile aynı şekilde kalmıştı. Sahi, içiyorduk ve oyun oynuyorduk. Bi' ara kustuğumu anımsıyordum.

Gözlerim koltuğa gittiğinde aniden sanki beynimde bir şimşek çakmış gibi oldu. Hızla gözlerim vücudumu tararken iç çamaşırımın üzerimde olduğunu gördüm.

Ben... Biz...

Aklıma nefes bile almama izin vermeden bir şeyler doluşuyordu. Ama hepsi bulanık ve kesik kesikti.

İsa neredeydi?

Sanki minik bir kediymiş de ben yatakta görememişim gibi üstümdeki pikeyi tekmeledim, yoktu.

Kalbim inanılmaz bir hisle kasılırken durup bir nefes verdim.

Aynı anda çok şey oluyordu ve benim başım çatlamak üzereydi. Şimdi öncelikle... Dün tam olarak neler olmuştu? Sonuna kadar ileri gitmediğimizden emindim ve ikimiz de rahatladıktan sonra koltukta sızmış olmalıydım.

Seviş benimle, tamamen.

Kendi sesim kulaklarımda yankılanırken dudaklarım ve ayaklarım karıncalandı. "Allah kahretmesin." dedim hissettiğim utanç gözlerimi dolduracak vakite geldiğinde. Aptal orospu çocuğu, çocuğa sikişelim diye yalvarmış mıydın?

Ben kendi kendime kızarken birkaç görüntü daha düştü zihnime. Bana yaptıkları... Yatakta iyice doğruldum. Peki İsa neredeydi..?

Telefonumu arıyordum ancak bulamıyordum. Kalktım ve dünkü iç çamaşırımı altıma geçirdim.

Kendimi iğrenç hissediyordum.

Odasında yoksa ne yapacaktım? Kendimi iğrenç hissediyordum. Çocuğa sarhoş hâlde benimle seviş demiş ve daha kim bilir neler yapmıştım. Başıma ağrılar saplantı. Dilim damağım kupkuruydu, midemde bir yanma vardı.

Odasının kapısı açıktı. İçeri şöyle bir baktım, yoktu. Panik tüm bedenimi ele geçirirken iğrençlik hissi büyüdü. Nereye gitmişti, neden gitmişti? Tüy kadar hafif adımlarımla arkama döndüğümde mutfaktan görünen bedenle bir nefes verdim.

Adımlarım yavaşça oraya giderken köşedeki masaya oturmuş cama dönük sigara içen İsa'nın bedenini görmüştüm. Küllükte bir sürü bitmiş dal vardı, saat kaç bilmiyordum ama bir süredir uyanık olmalıydı. Kapıda durup ona baktığımı bile fark etmedi uzun bir süre. Sigaradan bir nefes alırken yüzünü görebildim sonunda. Durgun duruyordu, esen rüzgarla perde havalanıp yüzünü yaladı. Umursamadan dumanı dışarı üflerken sonunda mutfaktan içeri bir adım attım.

"İsa?"

Sesimi duymasıyla refleksle yerinde sıçrayıp ayağa kalktı. Ayağını masaya çarpmış olacak acıyla sendeleyerek inlemişti daha sonrasında. Endişeyle ona adımlayıp kolundan tuttum. "İyi misin?"

Şaşkın bakışları beni buldu. Tuttuğum kolunu çekerken kalbimdeki o korkunç sancı kendini yine belli etmişti.

"Üşümüşsün." dedim bir şey demeden, refleksle geri çekmiş olabilirdi sonuçta, üzerinde durmayacaktım. Ayrıca teni çok soğuktu. Üzerinde dün çıkardığı şeyler vardı, masanın üzerinde ağrı kesici paketi ve neredeyse sadece birkaç yudum alınmış su dolu bardak vardı.

annem eteğimi vermedi | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin