eymen'in gay crisisleriyle dalga gecmenize o kadar guluyorum ki AKSWOSNAKSMA
×
İlgi çekiciydi.
Kabul etmem gerekirse fazla ilgi çekiyordu. Çoğu kişinin gözü onda, daha doğrusu onlardaydı. İnsanlar büyük ihtimalle Jülide'ye bakıyordu ancak ben ona eşlik eden İsa'dan gözlerimi alamıyordum.
"Gelsene sen de, dans edelim." Fulden elimden tutup kaldırmaya çalıştı beni. Rahatsızca kıpırdandım. Fulden göz devirdi ve oflayarak elime bir şişe tutuşturdu. "Al iç biraz organizasyon ayık kafayla çekilmez."
Onu reddetmedim, elinden şişesini aldım ve birkaç yudum yuvarladım ağzımdan. Fulden hâlâ elimi tutuyordu, kendi kendini müzikle sallamaya başladı sonra. Belli belirsiz gülümsedim ona. Bir süre sonra yanımıza bir beden yaklaştı.
"Eğleniyor gibisiniz?" Gelen kişi Kaan'dı, elinde iki şişe tutuyordu. Fulden'in elinde benden geri aldığı içkiyi görünce bana uzattı birini, kabul ettim zoraki de olsa gülümseyerek.
"Ortam güzel." dedi Fulden az önceki cümleye karşılık, bir yandan hâlâ elimden tutmuş sallanıyordu hafifçe.
Kaan'ın gözleri oraya kayınca bilerek çekmeyerek ne tepki vereceğini merak ettim. "Siz sevgili falan mısınız?" dedi sonra gülerek. Açıkçası bunu dile getirmesine şaşırmıştım çünkü genelde bir şey demezler, kafalarında kurarlardı insanlar. Fulden 'ha?' dedikten sonra kendisinin bile farkında olmadığı birleşik ellerimize bakarak anladı durumu.
"Yok be," dedi elini çekerek sonra. "gardaşımdır bu benim oyy!" diyip kafamı kendisine çekerek koltukaltında sıkıştırdı sonra. Ayakta olsam bu hareketi yapamazdı da, oturuyordum işte.
"Tamam lan çok sırnaşma." deyip ittim onu. Zaten kapalı alanda daralmıştım cidden. Kaan biraz hmmladıktan sonra yanımdaki sandalyeye çöktü.
"Dans etmiyor musunuz?" dedi daha sonra içkisinden bir yudum alarak.
"Eymen'i ikna etmeye çalışıyorum." Fulden imalı imalı konuştu, göz devirdim ve içkimden bir yudum aldım. "Sen?" diye ekledi Fulden daha sonra. "Herkes orada."
Dediğiyle Kaan'ın başı oraya dönmüştü. Onu taklit edip ben de baktığımda gözüme çarpan bedenlerin arasında onları gördüm yeniden. Jülide Ayşegül ve İsa ortalarda bir yerde beraber dans ediyorlardı. Jülide İsa'nın ellerini yakalayıp kendisini döndürürken bakışlarımı tekrar Fulden'e verdim.
"Hepsi değilmiş gerçi, Remzi yok." dedi sonra Fulden düşünceli bir sesle. Müzik sesi yüksek olduğundan tek benim duyduğumu düşünmüştüm ancak Kaan ona katıldığını belli eden bir baş hareketi yaptı.
"İçki almaya gitti." diye yanıt verdi daha sonra. Demesiyle müzik ses seviyesinin azalması bir olmuştu. Herkes duraksarken merakla etrafa bakıyordu. Kurulu sistemin yanında duran Remzi elinde bir kasa içkiyi yere bıraktı.
"Gençler içki tazeliyoruz!"
Herkes oraya çullandığında Remzi aradan sıyrılıp tekrar gözden kaybolmuştu. Kızılan müzik yine yükselirken çok geçmeden bir kasa içkiyle de bizim oturduğumuz kısma geldi Remzi. Bir nevi bar tezgahı olan masanın diğer tarafına geçerek içkileri aramızdaki masaya bırakırken Kaan coşkulu bir ses çıkarmıştı. Eş zamanlı olarak anlaşmış gibi Jülide ve Ayşegül bitti yanımızda. Gözlerim İsa'yı görmese de aniden arkamdaki bedenin varlığını hissettim, daha sonra kokusu doldurdu burnumu. Dönüp arkama bakmamın çok garip kaçacağını düşündüğüm için pozisyonumu değiştirmeden oturmaya devam etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
annem eteğimi vermedi | bxb
Teen Fiction"Yani, pek sayılmaz. Tuhaf bir giriş yaptı, ilgimi çekmedi diyemem." Omuz silktim, birkaç detayı atlamıştım tabii. Mesela bana 'tatlı' dediği kısmı. "Tuhaf bir giriş yaptı derken? Ne dedi ki?" Aklıma gelince hafifçe gülümsemeden edemedim. "Annem...