Selam canlarım.🍷
Yeni bir bölümle yine yeniden. 😁
Bu bölümü geçiş bölümü gibi düşünebilirsiniz.Keyifli okumalar.
|HALSEY-WİTHOUT ME|
(24.08.2022 - 21:00)
★★★Bazı anlarda kelimeleriniz tükenir, aklınız bulanır. Ne diyeceğinizin, ne yöne bakacağınızın komutu beyninizden gelmez. Tüm fonksiyonlarınız vücudunuzun yaşadığı anlık şok yüzünden donmuştur zira.
Benim şu an yaşadığım olay da buydu. Mesajı kaç kez okudum hatırlamıyorum.
Bir mesaja bir yanımda oturan Kuzey'e bakıp anlam vermeye çalıştım.
Uzaklaş.
Bu ne demekti?
Kuzeyden mi uzaklaşacaktım?
İstemsiz anın şaşkınlığıyla bir telefona bir Kuzey'e bakıyordum.
Bu durum Kuzey'in dikkatini çekti.
"Ne oldu?"
Şu an ona cevap verebilecek durumda değildim. Yerinde doğrularak telefonuma bakmaya çalıştı. Ekranı anında kapattım.
"Yok bir şey." Diyip geçiştirdim. Kuzey inanmayarak şüpheci gözlerle beni süzmeye başladı. Onu umursamadım. Şu an kimseyi umursayacak ruh halinde değildim.
Tanrım! Ne oluyor?
Tedirgin olarak etrafıma bakmaya başladım. Bu masadakilerin de dikkatini çekti.
Bunu nasıl bilebilirdi? O gece de bilgilerine hemen ulaşmıştı. Beni takip mi ediyordu? Tüm bu olanlara anlam veremiyorum.
Bakışlarım dikkatle dışarıdaki masaları ve daha ilerisi çimenlik alandaki insanları taradı. Etrafta şüphe çeken kimseyi görmeyince dalgın bakışlarımı telefona çevirdim.
"Peri bir şey oldu anlat."
Kuzey'in sorusu masadakilerinde dikkatini çekti. Eren dikkatle bana bakıyordu.
"Kuzey niye darlıyorsun birader kızı. Sana anlatacak bir şeyi olsa anlatırdı."
Eren'nin daha sonra benden açıklama beklediğini gözlerinden anlamıştım. Bu masada o iki asalak varken derdimi anlatmayacağım bildiği için üzerime gelmiyordu.
Kuzey ise sinirle Eren'e döndü. Bir şey söyleyecekken gereksiz Hale'nin yine gereksiz bir cümlesiyle tekrar önüne döndü.
"Bir şey olduğunu sanmıyorum. Malum kızımız dikkat çekmeyi seviyor."
Alayla söylediği cümleden sonra Eren ona ters ters baktı.
Gözlerim kısıldı.
"Hale kes sesini! Senin gevşek ağzını hiç çekemem şu an. Herkes işine baksın." Diyerek telefonumu elime alarak ayağa kalktım.
Hale sinirle dik dik gözlerimin içine bakıyordu. Umursamadım.
"Görüşürüz çocuklar."
Çıkışa doğru ilerledim. Görmeyen gözlerle bahçeye çıktım. Ardından kendimi gözlerden uzak bir banka attım.
Elimdeki telefonun kilidini açarak Sedef'i aradım. Cevap vermiyordu. Gözlerimi devirdim. Tabi evde camış gibi yatıyordu. Telefonu kulağımdan çekip Sedef'e mesaj atmaya başladım.
Ayperi: Aç şunu! (13:50)
Ayperi: Acil!! (13:50)
Ayperi: Neler oldu bilsen. (13:53)
Ayperi: Siktir Sedef. Uykunda atlar diksin seni gerizekalı! (13:53)
Ayperi: Uyan!! (13:53)
Sinir telefonu yanımdaki çantamın üzerine fırlattım. Öne doğru eğilerek dirseklerimi dizlerime yasladım. Başımı ellerimin arasına aldım. Sinirle saçlarımı çekiştirdim. Düşünmekten delirecektim.
Tanrım! Kimdi bu adam?
Başta benim bilgilerimi buldu. Yetmezmiş gibi adamı evime götürdüm. Gerçi orada bir kopukluk var. Aklıma gelen şeyle gözlerim kocaman açıldı. Ya o benim evimi bulduysa?
İhtimaller aklıma geldikçe boğuluyordum. O gün ben ne yaşadım? Deli gibi merak ettiğim bir soruydu.
Aklıma gelen fikirle başımı aniden kaldırdım. Ay bu benim aklıma neden daha önce gelmedi? Adam sanki bütün aklımı kendiyle birlikte aldı götürdü.
Telefonumdan yükselen sesle bakışlarımı o tarafa çevirerek telefonu elime aldım.
Bal kızım 🍯 arıyor.
Çok şükür hanımefendi uykusundan uyandı. İkonu kaydırarak cevap verdim.
"Ay ne oluyor Peri'm."
"Ne olacak Sedef Hanım ben belayı değil kerbelayı bulmuşum."
Söylediklerimle iki saniye sessizlik oldu.
"Anlamadım kızım. Neler oldu?"
Derin bir nefes aldım.
"Emin değilim ama galiba takip ediliyorum. Ve o bunu benim bilmemi istedi."
"Neeeğ?" diye bir çığlık yükseldi karşı taraftan.
Yüzümü buruşturarak telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Bu kızın ses ayarı en sonunda beni sağır edecekti.
"O kim yaa? Ohaa! Senin kii. Nasıl anladın? Ay sana bir şey mi yaptılar. Kaçırıp gelinlik mi giydirdiler. Noldu kızım anlatsana"
Nefes almadan art arda konuşunca ağzım balık gibi açılıp kapandı. Ardından sinirle söylendim.
"Sedef başlatma şimdi sorularına. Hazırlan gidiyoruz."
"Ay nereye gidiyoruz. Mekan basmaya mı? Adamın daha kim olduğunu bilmiyoruz. Allah'ım sen bu kızın aklını koru yarabbim."
"Sedef." Diye çığlık attım. Hattan bir dakika boyunca ses gelmedi. Sinirle soluk alıp vererek homurdandım.
"Ölmüş numarası yapma gerizekalı. O küçükken ise yarıyordu."
Bir iki saniye daha ses vermedi. Sonra işe yaramadığını anlamış olacak ki konuşmaya başladı.
"Peri'm ya şimdi biz nereye gidiyoruz."
"O gece gittiğimiz gece kulübüne."
Sedef şaşkınlık dolu bir ses çıkardı.
"Gece kulübüne mi? Bu saatte ne yapacağız kızım orada? Bak o geceden sonra hayatta içmem ben baştan söyleyeyim."
Gözlerimi devirdim.
Salak bu kız.
İç sesim ilk kez mantıklı bir cümle kurmuştu.
Ben hep mantıklı konuşuyorum aptal.
Sayamadığım kez gözlerimi devirdim. Ardından iç çatışmamı sonlandırıp Sedef'e cevap verdim.
"İçmeye değil salak kardeşim. "
"Ee o zaman bu saatte bizim o gece kulübünde ne işimiz var?"
Az önce aklıma gelen fikri onunla paylaştım.
"O geceki kamera kayıtlarına bakacağız. Kafama oturmayan şeyler var."
★★★
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası +18 || Yarı Texting
Ficción GeneralAyperi: Sen benimle dalga mı geçiyorsun? 0531***: Aksine çok ciddiyim. 0531***: Uslu olman gerekiyor. Sarhoş olduğunuzda en fazla ne yapabilirsiniz? ************ Dudakları dudaklarımın üzerinde, "Bedenin beni istiyor. Buna sen dahi engel olamıyorsun...