06°

410 128 41
                                    

" Mutluluğun gözü kördür ,yalnızlık sağır .
Ondandır biri tökezleyerek yürür ,
öbürü uykusunda bile bağırır..."

Özdemir Asaf



...................

"Bunu da yanına al oğlum . Ne olur ne olmaz sende kalsın ." dedi Mithat bey elindeki silahı Agâh' a uzatarak .

Agâh hiç düşünme gereği bile duymadan başıyla onaylayıp silahı aldığı gibi pantolonunun bel kısmına yerleştirdi .

Üstündeki kapüşonlu polarının fermuarını çekip kapüşonunu yüzünü örtecek şekilde kapattı .

Son olarak Mithat beyin uzattığı maskeyi alıp taktı .

Şimdi sadece bal rengi gözleri görünüyordu .

" Bunu da ihtiyacın olacaktır ." dedi Mithat bey elindeki zarfı Agâh'a uzatarak .

Agâh kedisine uzatılan zarfı alıp içine baktı .

Gördüğü bir deste para , kredi kart ve anahtarla ne diyeceğini bilemeden Mithat beye baktı .

" Özür dilerim ama bunu kabul edemem . Bu çok fazla ." dedi hayretle .

Mithat bey kaşlarını çatıp kendisine geri uzatılan zarfa baktı .

Eliyle zarfı itip " Hiçbir itirazı kabul etmiyorum . Bunlar sana lazım olacak . Al ve dilediğin gibi kullan ." dedi kararlılıkla .

Agâh daha fazla itiraz etmeden zarfı alıp cebine koydu .

Utançla başını eğip bekledi .

" Kaldır o koca kafanı eşek sıpası benden utanma demedim mi ben sana ?"
diye sordu Mithat bey . Kelimeleri sinir barındırsada sesi yumuşacık çıkmıştı .

Agâh başını kaldırıp minnetle baktı adama .

Yıllarca çektiği acının kefareti gibiydi .

Onun yanındayken sanki tüm acı geçmişi yok olacakmış gibi geliyordu .

Başını kaldırıp peri kızının gözleriyle bire bir aynı olan gözlere baktı .

Mithat beyi ilk gördü zamanlar sürekli birine benzediğini düşünüyordu .

Şimdi kime benzediğini anlamıştı .

" Kabul ederim  ama bir şartla."dedi Agâh . Tatlı bir tebessümün yanısıra kendinden emin bir şekilde bakıyordu karşısındaki adama.

" Sizden isteğim tek şey her biri farklı renkte bin adet kağıt ." dedi yüzünde sükünetini korumaya devam eden gülümsemesiyle .

Mithat bey şaşkın bir tavırla kaşlarını çattı .

O kadar kağıtla ne yapacağını düşünüyordu bu sırada da .

" O kadar kağıdı ne yapacaksın oğlum?"diye sordu sesinde saklayamadığı bir merakla.

Agâh'ın kocaman gülümseyerek baktı adama .

" Peri kızına bir dilek hakkı vermem gerek . Onun için lazım ." dedi neşeli bir sesle .

Mithat bey duyduğu mahlasla şaşırıp kaldı

Agâh kızına ' peri kızı ' mı demişti ?

" Peri kızı mı?" diye sordu kendini tutamayarak .

~Turna~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin