26°

165 66 0
                                    











" İkimizde baharız ama
birimiz çicek açarken, diğerimiz yaprak döküyor. "

                   Binnur Evmez













.
.

.




Çabuk olalım aşkım.
Her şeyi paylaşalım .
Ben kendimi sana adadım.
Sevgilim sensiz anlamsızım.

Mahşere kadar benim aşkım .
Her âlem de senindir canım .
Nereye istersen sür köle diye.
Sensiz ölürüm cennette.

Seni seven kalbim sana deli oluyor anlasana .
Sana dayanamıyorum inan ki .
Sensiz mutlu olamıyorum...






Yıldız ablanın sesi hafif esen yaz meltemi gibi yüreğe huzur verirken tebessüm etti genç adam .
Elinde tuttuğu telefonun açık ekranında kararan görüntünün üstüne basıp aydınlanmasını sağladı .
Telefonun ekranına yansıyan görüntüye iç çekip küçük bir yudum aldı elindeki bardaktan .
Baş parmağının ucuyla ekrandaki resmi usulca sevdi .
En çok uzun siyah saçların üstünde gezindi parmağı . Resme dokunmak onu bu hâle sokuyorsa  kimbilir gerçekte nasıl yakardı yüreğini .

Yıldız ablanın sana dayanamıyorum dediği yerde istemsizce aynı sözler döküldü dudaklarından.
Sonrası da geldi hemen . Dili sussa gönlü razı gelmiyordu susmaya .
Bir kere daha tekrar etti Yıldız ablayı
Seni seven kalbim sana deli oluyor anlasana .
Uzun kirpiklerinin ardına gizlenen bal gözleri kederle kısılmıştı .
Baş ve işaret parmağını açarak resmi büyüttü .
Bu sefer gözlerinde oylandı gözleri.
Öyle güzel parlıyordu ki genç kızın kızıl kahve gözleri istemsizce iç çekti .
Bardakta kalan son yudumu dudaklarına götürüp içti .
"Keşke şu gözlerindeki ışıltının tek sebebi olsaydım ışığım . " diye mırıldandı .

Oturduğu bankta geriye doğru kayıp başını bankın sırtlığına dayadı .
Soğuk havayı derince içine çekip gözlerini kapattı .
Arkada Yıldız abla yüreğe dokunan sesiyle şarkıyı söylemeye devam etti .

Seni seven kalbim sana deli oluyor anlasana.
Sana dayanamıyorum inan ki.
Sensiz yaşayamıyorum.











...........................


"Alper ! " diye bağırdı Nusret .
Korkusundan dışarıya adım atamıyordu. Mithat bir kez daha her şeyin sahibi olmuştu .
O da plânını henüz devreye sokamadığı için sıçan gibi ilk bulduğu deliğe girmişti .
Evet arkası sağlamdı.
Zamanında kuvvetli dostluklar kurmuştu ama Mithat'ın şu anki gücü karşısında onlar bir avuç çapulcu gibi kalıyordu. 

" Efendim abi ." diye kapıyı açtı Alper .
Allah var şu itin yanında bir saniye kalmazdı ama üstlendiği bir görev vardı . Bu yüzden bu ciğeri beş para etmez herife abi çekiyordu .

Nusret içeri giren adamıyla birlikte ayaklanıp " Bu gün. " dedi .
Alper onu anlamayarak " Ne bu gün abi?" diye sordu.
Nusret yüzünde oluşan iğrenç ifadeyle birlikte " Adamlara haber ver . Kızı  bu gün alıyoruz . " dedi .
Alper bir süre tartar gibi yüzüne baktı Nusret'in .
Sonra da şüphe çekmemek için başıyla onaylayıp " Planın ne abi ?" diye sordu.  İçten içe de " Allah'ım sen o kıza yardım et ." diye yakınıyordu.

~Turna~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin