16°

268 112 6
                                    

" Konuşmuyor ,anlatmıyor diye hissetmiyor  sanmayın .
Kimisi içine atar çığlıklarını ."

                                     Cemal Süreya



...............

"Senin hayatına bakmaya bile kıyamadığın bir kadın girdi mi hiç Mithat ? "
diye sordu bardağındaki rakıyı yudumlarken  meyhaneci .

Gözlerini bardağından çekip bir süre baktı karşısında rakısını yudumlayan ihtiyara , sonra
güldü Mithat . Öyle şiddetli güldü ki dağ gibi bedeni sarsıldı , gözleri sulandı. Elindeki rakı bardağını  dudaklarına dayayıp tek seferde içti bardakta kalan rakıyı . Gözleri  uzaklara daldı . Öylece izledi semayı . Bir süre sonra derince iç çekti .

" Ben bir kadın sevdim usta ama öyle böyle sevmek değil . Ben onu öyle sevdim ki ,dizlerim titrerdi güldüğü zaman . Bir görsen öyle güzel , öyle narindi ki nazarım değer de canı yanar diye içim gide gide bakamazdım güzel yüzüne  . Ben onu öyle sevdim ki usta  , o toprağın altında üşüyecek diye bende girdim onunla birlikte kara toprağın altına . " dedi sesi titreyerek.

Yılların acısıydı dilinden dökülen .

Anlayışla gülümsedi meyhaneci .

Eline aldığı yetmiş beşlikten doldurdu boşalan bardağa.

" Allah kimseyi taşıyamayacağı yükle sınamaz evlat  . Sabret , sabır herşeyin ilacı." dedi beyaz sakallarını sıvazlarken .

Hüznünün hüküm sürdüğü gözlerini gökyüzüne çevirdi Mithat .

" Toprak aldığını geri vermez bilmez misin usta ?" diye sordu Mithat .

Güldü meyhaneci . " Bilirim bilmesine de sen birşeyi kaçırıyorsun .  Belki senide yanına alıp sonsuzluğu vadedecek sana ." dedi ufak bir tebessümle .

Gülümsedi Mithat . " Umarım çabuk alır beni yanına da kavuşurum Leylam'a . " dedi rakısını yudumlarken.

Kalbine binen kaybın acısı öyle yoğundu ki bazen kalbinin atmayı bıraktığını  düşünüyordu .

Gerçi bu acıyı koca bendeni kaldıramıyordu küçücük kalbi nasıl kaldırsın .


................



Acı kor gibi dağlarken benliğini dizleri titredi genç kızın .

Kaybetme korkusu öyle çöreklenmişti ki yüreğine , nefes alacak derman bulamıyordu ciğerlerinde .

" Bu , bu izler nasıl oldu ?" diye sordu Alina .

Gözlerini babasının vücudundan çekip hemşireye baktı.

Hemşire bir süre baygın yatan adamın vücuduna bakıp " Bu izler yeni değil.  Çok önceden oluşmuş ." dedi .

Alina babasının bedenine tekrar bakıp iç çekti .

Bu denli kim yaralamış olabilirdi ki onu ?

" Bunu ona kim yaptı o zaman ?" diye sordu Ali daha fazla sesiz kalamayarak .

~Turna~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin