" Uzaktan seviyorum seni !
Boynuna sarılmadan .
Yüzüne dokunamadan .
Sadece seviyorum !Öyle uzaktan seviyorum seni !
Elini tutmadan .
Yüreğine dokunmadan .
Gözlerine dalıp dalıp gitmeden .
Şu üç günlük sevdalara inat,
Serserice değil adam gibi seviyorum .Öyle uzaktan seviyorum seni,
Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden .
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan .
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.Öyle uzaktan seviyorum seni!
Kırmadan ,
Dökmeden ,
Parçalamadan ,
Üzmeden ,
Ağlatmadan uzaktan seviyorum.Öyle uzaktan seviyorum seni!
Sana söylemek istediğim her kelimeyi ,
Dilimde parçalayarak seviyorum .
Damla damla dökülürken kelimelerim ,
Masum beyaz bir kâğıtta seviyorum ."" Cemal Süreya "
........... ......
Kalbi binlerce parçaya ayrılırken nefes alış verişi sıklaştı genç adamın .
Duydukları ağır gelmişti belli ki .
Bal gözleri dolmuş hatta taşmaya başlamışken kalbinde oluşan boşluğun yarattığı ağırlıkla sarsıldı bedeni .Öyle bir ifade vardı ki yüzünde, tarif etmeye kelimeler yetmezdi .
Hayatında belki de ilk defa bu kadar evsiz hissediyordu benliği .
O susuyordu lakin gözleri öyle şiddetli tepki veriyordu ki 'konuşsa daha az canım yanar ' diye düşündü Sedat .Bu sırada kesilen nefesine tezat sağlam bir soluk çekti ciğerlerine Agâh .
Bu ilk can yangını değildi .
Bu kadar büyüğünü belki ilk defa yaşıyordu ama o çoğu insanın yanından bile geçemeyeceği dertleri sırtına yük etmiş adamdı .Bir süre sesizlik oldu . Konuşmadı Agâh . Zaten o hep susardı .
Ne zaman canı yansa susardı .
Benliğine öyle işlemişti ki gördüğü zulüm, tepki dahi veremez olmuştu .Dizlerinde kalan son dermanla ayağa kalktı genç adam .
Bedenini zar zor taşıyordu sanki uzun bacakları .
Attığı ilk adımla tökezleyip düşecek gibi olsada kendisini toparlayıp birkaç adım daha attı.Bu sırada can simidi gibi sarılmıştı elindeki turna kuşuna .
Attığı son adımda bedeni yaşadığı yoğun şoka daha fazla dayanamayıp sarsıldı .
Tam düşecekken tuttu oğlunu Sedat .
En az kendisi kadar iri olan bedenini kanatları altına alıp sarmaladı ." O-oğlum " dedi sesi titreye titreye .
Yere doğru çöken ikilinin gözyaşları birbirine karışırken " Oğlum yemin ederim bilmiyordum . Ben ,ben inanmadım başta ama öyle gerçek gibiydi ki yüreğim dağlandı acıdan .
Bilemezdim oğlum . Sizi , sevdamı sonsuza kadar kaybedeceğimi bilemezdim ." dedi kollarının arasındaki oğlunun bedenini sarmalarken .Öyle acı bir görüntü vardı ki boğazı düğümlendi uzaktan onları izleyen Niyazi'nin.
Sedat yere çökmüş kendisi gibi yerde olan oğlunu iyice kucağına çekip sımsıkı sarmalamıştı kollarıyla oğlunun bedenini .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Turna~
ChickLit( ASKIYA ALINDI ) " İnsanı acıları büyütür güzel kızım..." ....... Sapkın bir ruhun hırsı uğruna katlettiği hayatların hikayesi. Acı bu hikâyede başrol. Peki sen bu acıyı iliklerine kadar hissetmeye hazır mısın ? Hazırsan başlayalım.