25°

238 73 3
                                    

Medya: Ali Akif.

..............

" Gülleri sarı severim , toprağı ıslak .
Türküleri yanık ,şiirleri hoyrat.
Havayı nemsiz ,çayı demsiz .
Bir seni olduğun gibi.
Bir seni herşeye rağmen.
Bir seni hâlâ."

                   Ümit Yaşar Oğuzcan



..................

 

Titrek bir nefesle aralandı dudakları .
" Sana sahip çıkamadım sevdam .
Oğlumuzu , seni koruyamadım .
Döndüm size sırtımı , bırakıp gittim .
Onca sene hiç gibi , ölü gibi yaşadım .
Ama şimdi anladım ki sadece nefes almak yaşamaya yetmiyormuş .
Geliyorum sevdam . Senden af dilmeye , senin yanına geliyorum ..."
dedi titreyen sesiyle .
Sonra bir ses doldurdu siyaha boyanmış semayı.
Gök gürültüsü gibi yüksek ve ölümün soğukluğunu taşıyan bir ses.

...

Boğazına düğümlenen çığlığı koyverdi kadın.
Tam kavuştum derken , bunca yıllık hasret bitecekken bunu ona yine yapamazdı.  Yine sesiz sedasız bırakıp gidemezdi .

" Sedat!" dedi biçare.  Ayaklarında derman kalmamıştı sanki . Bütün bir bedeni uyuşmuş , dünya dönmeyi bırakmıştı.
Göğüs kafesini dağlayan kalbi ise ikinci bir gidişi kaldıramayacağının sinyallerini veriyor gibi hızla çırpınıyordu .

Gözyaşları bir bir intahar ederken son bir dermanla birkaç adım attı sevdasına doğru.  Karşılaşacağı manzaradan ölesiye korkuyordu lakin emin olmak da zorundaydı .
Adımları birbirini kovalarken yüreği gittikçe kontrolünü kaybetmeye başlamıştı.   Oysa nede güzel hayallerle gelmişti sevdasına.

Uzun yılların ardından kavuşacaktı yüreği eksik yanına.  Lâkin hayat hayallere pekte mahal vermeden kendi bildiği gibi hareket etmeyi daha çok seviyordu .

Son adımını korka korka attı kadın Denizden gelen soğuk rüzgar titretti bedenini . Gözlerinden akıp giden yaşların bıraktığı ıslak yol rüzgarın soğukluğuyla iyice hissettirdi kendini .
Gözleri masanın üstünde duran silaha gitti , düşmüş gibi duruyordu .

Kalbi deli gibi çırpınırken yavaşça yüzüne çıkardı gözlerini.  Gözleri çarçabuk adamı süzerken herhangi bir yara ibaresine rastlamayınca dudaklarından küçük bir kıkırdama kaçtı. 

Beliki silah düşerken ateş almıştı.  Sevdası ise muhtemelen sızmıştı.
Kafası sandalyenin sırtına düşen adama bakıp iç çekti kadın .
Eli istemsizce adamın saçlarına gidip durdu . Ne zaman baş başa kalsalar saçlarıyla oynardı . Çünki adam saçlarıyla oynanınca uyuya kalıyordu .

Sedat  saçlarındaki elin varlığini hissedince ,sarhoşluğun verdiği uyuşuklukla, gözlerini araladı .

Bir süre boş boş bakıp gülümsedi.  Sürekli kayan gözlerine tuhaf bir parıltı çökmüştü.
Birkaç dakika karşısındaki kadına bakıp huzurla gülümsedi .

" Geldim sevdam ,sana geldim ."  dedi güler gibi.
Bu sırada uzaktan onları izleyen genç kız annesi yerine koyduğu kadının yüzünde çığ gibi büyüyen gülümsemeyi görünce doğru olanı yaptığını düşündü.

Bu mesafeden bile aralarındaki bağı anlayabiliyordu.  Dudaklarını saran gülümsemeyle birlikte sırtını ağaca yasladı. Daha çok bekleyecek gibiydi .







~Turna~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin