Fam' // Skz ✓

six

Gerginlik ikisinin de vücudunu sararken havadaki feromonlar da aynı şekildeydi. Omega olan olduğu yerde küçülmüş bir şekilde parmaklarıyla oynarken araba durana kadar başını kaldırmamıştı. Yolun sonunda bittiğini anladığında ise küçük bir teşekkür mırıldanıp bir an önce uzaklaşmaya çalışarak arabanın kapı kulpuna elini attı fakat tek bir kelime onu durdurmaya yetmişti.

"Lix."

Duyduğu hitap nedeniyle hareketine son verip yerine geri dönerken bakışlarını hala kaçırıyor, içine içine konuşuyordu.

"Efendim hyung."

Alfa da cümlelerini toparlamak adına kendine biraz süre tanırken çekingenliği yanındaki gençle kapışırdı. Direksiyona diktiği bakışları ve hafifçe yaydığı gergin feromonları eşliğinde çok düşündüğü konuşmasına başladı.

"Kızgınlık doğamız gereği olan bir şey ve senin buna karşı yapabileceğin pek de bir şey yoktu. Sadece bunu benimleyken yaşaman gibi bir sorunumuz oldu ve ben de zaten hemen oradan uzaklaştım. Yani bu sebeple benden utanmana veya çekinmene gerek yok. Beni tanıyorsun, ne demek istediğimi az çok anlamışsındır değil mi?"

Omega olan çekingenliğini korurken Chan sorusu devamında gence ufak bir bakış atmıştı. Onu onaylayan bir kafa işareti ile karşılaşırken cümlelerine devam etti.

"Şey, bu haftaki sürü içi toplantımıza katılamadın ve birkaç şeyden geri kaldın." Kendini zorlayarak da olsa o teklifi sonunda edebilmişti. "İstersen yarın seni alayım ve bir yerde otururken bilmediklerini konuşalım, hem vakit geçirmiş oluruz."

Omegaya üstü kapalı bir şekilde randevu teklif etmeyi sonunda başarabilirken heyecanla gencin dudaklarından çıkacakları bekledi. Felix ise duyduğu şeyin şaşkınlığını kısa bir süre yaşayıp alfanın yüzüne bakmamaya kararlı bir şekilde yanıtladı.

"Olur, yarın boşum."

Chan aldığı olumlu cevap ile gülümsemesini saklamazken neşeli çıkan sesiyle bir şeyler söyledi.

"Seni gelip alırım ben, ne zaman geleceğimi de mesaj atarım akşam."

Felix daha fazla dayanamayacağını düşündüğünden diğerini onaylayıp veda etti. Alfa da apar topar arabadan inen gencin ardından küçük bir "Görüşürüz." mırıldanarken her şeyi doğru yapmış olmayı diliyordu.

Minho'nun tavsiyesi üzerine omegayı bir randevuya çıkarmayı planlamıştı. Fakat bunu açık açık yapamayacağını bildiğinden başka bir şeyi öne sürerek teklifini yaptı. Tabii bu kadar erken karşılaşacaklarını tahmin etmediğinden hazırlanacak ve plan yapacak pek vakit bulamamıştı. Sessiz yol boyunca söyleyeceği her şeyi kafasında oluştururken aslında başarılı da olmuştu.

Seungmin kapıdan içeri girer girmez çığlık atmaya başlayan ev arkadaşına anlamsız bakışlar gönderirken Felix sıkıca gence sarıldı. Bir yandan da olduğu yerde tepinirken fazlasıyla sevinç doluydu. En sonunda halsiz kalıp nefeslenirken durabilmişti. Seungmin ise bu duruma hala bir anlam yüklemeye çalışıyordu.

"Chan ile randevuya çıkacağım!"

Duyduğu şeyle istemsizce gülümserken arkadaşının sevincine sonunda bir anlam verebilmişti. Ona sıkıca sarılıp mutluluğunu belli ederken konuştu.

"Senin adına çok sevindim."

Seungmin'den beklenildiği gibi sade bir tebrik almıştı, koşuşturarak odasına girdiğinde bir süre de yatağında tepinerek sevindi. Bu randevunun diğer buluşmalarından çok farklı olacağı açıktı. Chan teklif ederken bile öncekilerden ayrı bir havası vardı.