Fam' // Skz ✓

twenty three

Taze mühür izine bastırılan dudaklar ile güne başlarken yüzüne yerleşen gülümsemeyle gerindi. Sonrasında ise gözlerini aralayıp çıplak bedenini sarmalayan Jeongin'e daha da sokulmuştu.

Çift törenden yaklaşık bir hafta sonra tam manasıyla eş olmayı tercih etmiş ve ikisinin de istekli olduğu bir gün olan önceki geceye denk getirmişlerdi. Bu konuda diğer iki çift gibi acele etmek yerine sakin takılmış ve yalnızca birlikte geçirilen vaktin tadını çıkarmışlardı.

Hyunjin alfasının bedenine adeta yapışırken yataktan kalkmak istemiyordu, tüm zamanını genç eşi ile değerlendirme fikrindeydi. Yeni mühürlenmiş olmalarının verdiği tatlı hissiyat da hakimdi fakat öğleye yaklaşan saat nedeniyle alfa olan konuştu.

"Dün gece fazla üşendiğin için duş almadık ama şimdi temizlenip kahvaltı yapmalıyız uykucu."

Jeongin ona yaslanan omeganın sabah güzelliğini izlemeye devam ederken mırıldanmıştı fakat diğeri şimdiki durumundan oldukça memnundu ve bunu bozma niyetinde de değildi. Çıplak göğsüne başını yasladığı bedene biraz daha sıkı sarılırken kapattığı gözleri ile mızmızlanarak konuştu.

"Ama senden ayrılmak istemiyorum, biraz daha böyle kalsak?"

Hafifçe doğrularak diğerinin rahat pozisyonunu bozarken göz göze geldiği dudak büzen genci ikna etmeye çalışarak konuştu.

"Ayrılmayacağız zaten, tüm gün seninim ama yataktan kalkmalıyız. Yapmamız gereken şeyler var, örneğin duş sonrası birlikte hazırlanan bir kahvaltı yapmak gibi."

Uykusu yeterince açılmış olan omega büyük bir neşeyle eşini onayladı, zaten sıkılmıştı fakat alfasından ayrılmak istemediği için naz yapıyordu. İkili çabucak ayaklanıp birlikte bol kıkırtılı bir duş almak adına banyoya adımlarken diğer bir yandan sürekli tartışan çift normalin aksine oldukça huzurluydu.

Changbin omegasının dizlerine uzanıp onu işi sırasında rahatsız etmemeye çalışarak izliyordu. Seungmin parmakları arasındaki bitkilere ve yanındaki kitapta bulunan formüllere oldukça odaklı görünüyordu.

İnce dudakları hafif aralık, gözleri yavaş hareket ediyor ve genellikle tek bir noktada sabit, yüzündeki prenslere yakışır net ifadesi sayesinde oldukça tapılası görünüyordu. Changbin omegasına hayrandı ve her bir hareketini dahi dikkatle incelemek onun için büyük bir zevkti.

Çalışkan olduğundan kafasının içinde sürekli bir şeyler dönüyor ve bunu yalnızca onu tanıyanlar fark ettiğinden suskunluğunun anlamını bilenlerden biri de eşiydi. Seungmin yalnızca samimi olduğu insanların yanında fazla konuşur ve kendini göstermeyi severdi, bunun dışında nadiren tanımadığı kişilere gerçek kendini yansıtırdı.

Omeganın zarifliğinde kaybolup onun ne kadar eşsiz olduğunu düşünürken neredeyse aklını kaçıracak gibi hissediyordu Changbin. Ayrıca uzun bir süredir sessizlik hakim olduğundan da harekete geçerek genci sinir etmeye başladı. İlk işi ise parmakları arasındaki bitkileri uzaklaştırıp dikkati üzerinde toplamaktı.

Seungmin elinden alınıp biraz ilerideki masaya bırakılan çiçekler nedeniyle kaşlarını çatarken cevabını doğrulan bedenin gözlerinde aradı. Changbin ise sonunda odağı bozabilmenin verdiği neşeyle omegasına sokuldu.

"Haa!"

Daha çok saldırırcasına bir hamle yaparken koltukta yan devirdiği gencin üzerindeki yerini alarak onu hapsetmeye çalıştı. Bu sırada ise Seungmin her zamanki gibi söylenmekle meşguldü.

"İşim var alfa! Rahat bırak beni, gıdıklanıyorum! Changbin dur ya! Hem senin yapman gereken bir sürü şey vardı diye hatırlıyorum, niye buradasın?"