Fam' // Skz ✓

fiveteen

Birlikte yenen sıcak bir akşam yemeği sonrası keyifli sohbetler eşliğinde arabayla sahile geçtiler. Bu süreç boyunca da sürekli eskiyi anıp önceki sürülerindeki birçok anıyı konuşmuşlardı.

Yapılan şenlikler, eşek şakaları, büyüklerden birbirine karşı bir şeyler hissettiği için gizlice mühürlenen çiftler, kimisinin buluşmaları, yaptıkları eğlenceli oyunlar ve bir sürü şey. Chan'ın aralarında en sevdiği lider babasına yaptıkları şakalardan biriydi. O gün fazlasıyla eğlenmişler sonrasında ise baş omega annesi sayesinde azardan ve cezadan yırtmışlardı.

Felix'inki ise sürüdeki diğer gençlerle birlikte yarışmalar düzenledikleri zamandı. O gün Chan ile aynı takımdaydı ve ekip arkadaşı olduklarından birçok defa yakın temasta bulunmuşlardı. Örneğin halat çekme yarışmasında alfanın hemen ardında bulunmuş, onun büyük bir liderlik güdüsüyle diğerlerini yönetişine en ön sıradan şahit olmuştu. Ayrıca oynadıkları diğer oyunlarda da takım içinde bile birkaç defa ikisi eşleşmiş ve o şekilde yarışmışlardı. Son olarak da omega düşerek yaralandığında onu kucaklayarak şifacı annesinin yanına götürmüş, abisi diğerlerine göz kulak olduğu için pansuman bitene kadar beklemişti. Sonrasında ise oyunlara katılamayan Felix'in yanında durup gençleri yalnızca izlemişti.

O gün omega ilgi duyduğu alfanın yarışlara katılıp eğlenmesi için ne kadar çok dil dökmüş olsa da Chan bir sürü bahane sunarak yanında kalmıştı. Felix de platonik aşkıyla fazlaca vakit geçirmenin ve alfanın oldukça yakın davranmasının keyfini çıkartmıştı. Elbette bu olay başka birinin başına gelse Chan'ın aynı şeyi yapacağını biliyordu fakat yine de kendi başına geldiği için heyecanlanmadan edememişti.

Yol boyunca bu tarz anılara değinmeye devam ettiler, daha çok güzel şeyleri konuşurken akıllarına gelen bazı kötü hatıraları dile getirmediler. Sonuçta mutlu ruh hallerini kötü yönde etkilemek istemezlerdi.

Bir banka geçip denizin kıyıya vurarken çıkarttığı dalga sesleri ve çevrenin sakinliğini test ediyorlardı. Sohbetleri buraya gelince kesilmiş, yalnızca manzara ve deniz havasının tadını çıkardılar.

İkisinden de huzurlu feromonları hafifçe yayılırken birbirinin kokusunu almış, benzer hisler paylaştıkları için sevinmişlerdi. Aslında bu huzurun ana kaynağı birlikte olmalarıydı, birbirine sakin bir liman sunan ikili bunun deneyimini yaşıyordu ve farkındaydılar.

Chan daima Felix'in güvenli limanıydı. Ne zaman bir sorun yaşasa onun kollarında sakinlik bulur, onun verdiği tavsiyelere uyarak doğru kararlar almaya çalışırdı. Alfa her seferinde ona kucak açmıştı ve istemsizce bu güvenilir kollar omegaya yuva olmuştu. Kendini her defasında onunla bulduğunda hislerini farketti sarı saçlı beden.

Chan onun için yalnızca arkasını kollayan biri değildi, çok daha anlamlıydı. Gülüşü, sözleri, tavırları ve herkese gösterdiği nezaketi... O eşsizdi ve hayatında ilk defa bu kadar mükemmel biri bulunan omegayı kendine çekmiş, rüzgarına kapılmıştı. Elbette birçok kişi Chan'ın bu özelliklerine ve ta kendisine hayrandı fakat Felix yalnızca kendisinin onu bu kadar iyi tanıdığını düşünüyor, başka omega veya betaların sevgisini kendininki yanında yetersiz görüyordu.

Haklıydı da, Chan'ı en güzel seven kişi Felix'ti. Onun kendisine baktığından çok daha güzel bakıyordu ki omeganın gözünde en güzel bakışlar yanında oturan alfaya aitti. Seviyordu onu, öyle çoğu kişinin sıradanlaştırdığı basit bir sevgi değil. Onu bir anne gibi, sevgili gibi, arkadaş gibi ya da çocuğu gibi seviyordu. Belki de hislerine aşk ismini vermek sevgisini kısıtlamak demekti.

Bakışlarını yanındaki sevdiği adama çevirdi. Kusursuz bulduğu her bir ayrıntısı tekrardan hemen önündeyken gülümsemesini büyütmeden edemedi. Bu alfa onun için çok değerli ve güzeldi.