{"SAF SEVGİ BU DEĞİL!"}

1K 33 1
                                    

Sırlarla dolu bir saray korkak bir padişah annesinin ölümüne göz yumdu.kim öldürdü?bana olan aşkını kullanarak onu sömürecek değilim.Tabi buna aşk dersek.

*************************
Padişahın odasına girdim eğildim.

"Padişahım size-" derken iyice yaklaştım uyuyormuş yutkundum validesini neden zehirledi?

Hemen masasına baktım etrafa baktım mühür nerde? Nefes nefeseydim mühür çok önemli ama ortada yok. Dışarıda konuşma sesi geldi hemen hızlıca uzun perdelerin arakasına geçtim.ahh neden neden Ayçil?

Hafifçe yüzümün yarısını çıkardım.Menekşe Sultan gelmiş üzerinde mor bir kıyafet vardı.

Padişaha gülümseyerek bakıyordu.çok seviyorsan ağabine desene rahat bıraksın padişahı.Ne diyorum ben?

"Menekşe?"dedi padişah ağır soluk bir sesle.

Dur bir dakika Menekşe sultanla neden yorganın altına girdiler? Elimle gözümü kapatım Allah belamı verseydi de.
Ne yapıcaktım inleme sesleride geliyordu yere oturdum perdeyi iyice çektim derken çekerken ses geldi bittim ben tekrar mı kırbaclıyacaklar.

"Sesimi geldi?"dedi Menekşe sultan.

"Hayır duymadım ben."dedi padişah.

Şuna bak duymamış da geldi ses ama iyiki duymamış.Başımı yana yaslayıp uyudum evet çünkü çıkamam da bu sesleri katlanamam da aradan baya zaman geçti gözerimi açtım.

"Padişahım unutmayın ben olmasam sizi halkınız linç eder."dedi Halit paşa.

Neden uyudum ne konuştular ki?

"Ama beni linç edeceklerini sanmıyorum."dedi padişah.

Ahh!desene ben padişahım sana ne oluyor.

"Senin gibi bilgisiz birinin kim ne yapsın unutma benim sayemde tahtasın!okuman yok! yazman yok!"diye bağırıp çağırdı.

"Paşam benim olayımıda unutmayın?!"dedi Hasodabaşı.

"Az daha unutuyordum herkesin önünde Hasodabaşıından özür diliycek siniz yoksa isyanlar başlar."dedi sırıtarak.

Padişah da soğuk terler akıyordu yutkunup paşaya baktı gözleride dolmuştu. Sinirden perdeyi kemiricem.

Padişah yere çömeldi ne yapıyor bu?

"Herkesin içinde yapamam lütfen paşam."dedi.

Ne??

"Padişahım madem öyle..."diyip sırıtı sonrada sert bir bakış atıp devam etti."O zaman neden hakaretler ediyorsunuz hmm?"dedi bağırarak.

"Bir daha olmaz..." dedi padişah ben başımı nereye vursam?

İkisi çıktı padişah yerden kalktı bu tarafa doğrumu geliyor. Sıçtım hemde çook büyük peredeyi açtı.

"Ayçil ne zamandır burdasın?"

Boğazımı temizleyip ayağı kalktım.

"Çok olmadı." ters ters bakarak .

"Hmm iyi." kaşlarını havaya kaldırıp.

"Peki o zaman ben çıkacağım izninizle..."dedim eğilip çıktım.kesilikle beynimden silicektim.

"Şehzade hazretleri geliyor..."

Sesi duyar duymaz gülümsedim
eğilip Şehzadeye baktım.

"Kurtulmana sevindim." dedi çok hoş bir sesi vardı.

"Evet... Sizinle özel konuşalımı?" dedim fısıltıyla.

"Olur buyrun." dedi elini uzaetı ve hafif belime dokundu.

İkimizde kütüphane gittik.

"Evet dinliyorum." dedi kitaplara bakarak.

"Bana yardım ede bilirmisiniz? dışarıda isyancılar var." dedim.

"Olabilir bu çok normal nede olsa bir Padişah bir çok düşmanı var." dedi

"Bunun neresi normal paşalar ülkeyi yönetiyor." dedim kızgın bir sesle.

Gülümseyip bana baktı."Sen bunun için çok güçsüz sün." dedi.

"Güçlü olanlarda başta güçsüz değilmiler di?" dedim.

"Evet doğrudur ama sen hep aynı kalıcaksın." dedi

Ona sinirli bir şekilde baktım"Bana bakın ben güçsüz falan değilim bir kadın olduğum için mi küçümsiyorsunuz?"dedim bahane olarak.

"Hayır elbette güçsüz erkeklerde vardır. Tamam sana yardım edicem." dedi

"Neden ani karar değiştirdiniz?" dedim

"istemiyor musun yoksa?" dedi gözlerini kısıp.

"Evet ilk plan ne?" dedim.

Kahkaha atıp bana baktı. "Plan falan yok suikast mı yapıcaz?" dedi.

"Neden olmasın?!" dedim.

Şaşkın şaşkın bana baktı. "Tamam ilk işin onlara bir darbe vurmak yani birini düşürmek." dedi.

Bir süre konuştuktan sonra İpek kalfa içeri girdi.

"Ayçil padişahımız seni çağırıyor." dedi.

Tam kalkıcakken.

"Söylediklerimi unutma Ayçil." dedi başımı hafif salladım.

Padişahın kapısına vardığımda kapının önüne geçip tıkladım nefes alıp içeri girdim içeri girdiğimde karlıktı biraz mum yaktım her yer şarap kokuyordu.

"Yinemi içtiniz?" dedim Soğuk bir yüz ifadesi ile.

"Bırakamıyorum sen olmıyınca o vardı." dedi

Sözünü aldırış etmeden şarapları kaldırmaya başladım elimden alıp yere fırlattı.

Çenemi sert bir şekilde tutu.
"Bana bak..."dedi başımı yere eğdim.

"Sana son kez söylüyorum bana bak!" dedi bağırarak sarhoş bir sesle.

"Sen benim cariyemsin anladınmı?" dedi

"Siz...sevmiyorum ben" dedim birden ayağı kalktı tam düşüceken kolundan tutum

"Bırak beni sırıf seni unutmak için içiyorum ama sen hala aklımdasın seni hem öldürmek istiyorum hemde kıyamıyorum!!" dedi bağırarak.

Ona korkarcasına baktım. Normalde aptal cesaretim olan ben takıntılı olan bir padişah dan korkuyordum.

"Siz kendinizde değilsiniz müsadenizle gidice-" dedim sözümü kesti

"Bu gün burda kalıcaksın benimle uyucaksın." dedi

"Siz bir padişahsınız olmaz!" dedim.

"Ben sana fikrini sundiyince sunucaksın anladın mı? Ayçil." dedi yorgun bir sesle.

Şişeleri toplamaya devam ettim onu görmezden gelmeme çok sinirlenmişti beni hafifçe ittip üstüme çıktı iki kolumu elleriyle tutu.

"Anladın mı?" dedi nefes alıp vererek.

"Bırakın beni..!" dedim kızgın bir şekilde.

"Sana soru sordum?" dedi.

"Anladım" dedim fısıltıyla.

Üzerimde kalktı yatağa uzandı bende
Giyindim.
Yatakta padişahın uyuduğunu fark ettim çıka bilirdim ama çıkmadım sultanlar beni padişahla bir gün kaldımızı işitsinler yanına geçip arakamı döndüm padişahın elleri belime değiyordu birden beni kendine doğru çekti uykulu olduğu için kolarının arasından hemen çıktım.

Bir FermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin