Elimde yüzü kana bulamış bir bebek vardı bebek ağlamaya başladı ve hiç durmuyordu terler içinde kalktım rüya çok tuhaftı.
"Aslı!!" diye bağırdım
Aslı en sadık cariyelerdendir. Orta boylu,esmer tenli, düz saçlı bir kız 22 yaşında.
"Beni çağırmısın Ayçil hatun" dedi
"Bana kıyafetimi getir" dedim
Beyaz renginde bir elbise büyük incili kolye elbisenin kol kısmı tüyle doluydu sade,düz,hafif dar bir elbiseydi saçımı dalgalı bir model.
"Aslı bana rüya yorumlayan birini getir"dedim
"Bu biraz zor" dedi
Bir kaşım havaya kaldırarak
"Neden?"dedim
"Çünkü saraya bu tipler gelmesi yasak ama"dedi sustu
"Ama... Ne?" dedim yüzümü buruşturarak
"Ama Fatma sultan tam bir büyücü. Hep çağırır büyücüleri sürekli büyü yapar bi annda ortadan kayboluyor sürekli onu ormanda buluyolarmış çok ustaca büyüler hazırlar" dedi
Ellimi çeneme götürdüm sonra Aslıya baktım
"Senden büyü falan istemedim rüya tabirinde usta olmuş birini getir yeter"dedim
Başını hafif salladı çıktı
Kütüphaneye şehzadeyi görmeye gidicektim haremin önünden geçerken haremde kavga çıkmıştı baş kalfanın yanına gittim.
"Nolmuş burda?" dedim
Önce iç çekti sonra bana baktı sesiz bir tonla:
"Menekşe sultan ve Fatma sultan herkesin içinde saç başa girdiler ayırana kadar öldük sonra işte harem deki kızlarda ikiye ayrılmıştı onlarda birbirine girdiler" dedi
"Neden kavga etmişler?" dedim
"Bi sırları var heralde padişahımıza anlatmıycaksın dedi Menekşe sultan Fatma sultan onu dinlemedi ayağı kalkıp gidiceken Menekşe sultan saçını tutu"dedi
"Sırları olduğunu pek sanmıyorum padişahı paylaşmaktan kavga ettikleri Aşikar." dedim gülümseyerek
Odama geri döndüm
"Ayçil hatun beni çağırmısın" dedi baş ağa
"Haremi kim yönetiyor?"dedim
Yüzünü buruşturarak" işim gücüm var bunu bana neden soruyorsunuz?!"dedi
"Sana bir soru sordum" dedim sakin ama hafif yüksek sesle
"Bilmiyorum" dedi
"Ayçil hatun sana bir büyücü gettirim ama bu gün olmaz gün bitti gece oldu ama şafak vaktinde sizi sarayın arak bahçesinde bekliyo olucam" dedi
Başımı hafifce salladım çıkması için
"Aslı kıyafetlerimi getir" dedim
"Yinemi dışarıya çıkıcaksın yakılanırsan öldürürler seni" dedi
"Sen ağzını kapat yeter" dedim
"Peki ne giyicemki ben?" dedim
"Evet dikkat çekmemen lazım" dedi
"Bana siyah bir elbise getir bide uzun bot ve hançer" dedim
Bacaklarımın bir tanesine ip bağlayıp hançeli oraya koydum sonrada elbiseyi giydim saçımı yukarıdan bağladım önden biraz saç bıraktım bir bezle ağzım ve burnumu kapatım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ferman
Historical Fiction‼️KİTAP TAMAMEN KURGUDUR. İki farklı hayat. İki farklı dünya. Farklı acı, aynı göz yaşı. Kederin verdiği acımasız hayatlar. 15. yüzyılın kölelik döneminde ülkenin padişahı gözlerini dünyaya yumdu. Her şey Halit Paşa'nın, padişahın oğlunu henüz dört...