{KIZIL ŞARAP}

584 14 0
                                    

Bana ne yapacaklarını bilmiyorum ama şehzadeyi kuratarmam lazım saat gece 4 tü padişah önünde 2 tane şişe vardı.

Ama uyumuştu yavaşca kalktım ayağa hızlı nefes alıp veriyordum elimle ağzımı kapatım yerler kirli, leş gibi kokuyordu zindan.

Yavaşça padişaha yaklaştım anahtarları nerede ola bilir? Etrafa baktım oturarak uykuya kalmıştı vücuduna elimi dolaştırdım belki ses falan gelir.

Ceplerine baktım hiç bir yerde yok ayağı kalktım şişenin yanında parlayan bir şey gördüm hemen aldım çok kilit vardı. Tek tek denedim.

"Hiç biri değil!" dedim fısıltıyla.

"Bunumu arıyorsun?" diye bir ses geldi.

Arkamı dönüp baktım.
elinde bir kilit vardı. Padişahın.

"Beni bırakın lütfen..."  yalvaran gözlerle dedim.

"Şehzadeyimi kurtarmaya gidiyorsun? " dedi.

"Evet!" dedim.

"Hiç bir yere gidemezsin!" dedi kalınt bir ses tonla.

"Beni bırakmasanız-" sözümü kesti.

"Beni tehdit mi ediyorsun?" dedi gözlerini kısıp.

"Halka benimde çaldığım söylerim." dedim.

Sesli bir şekilde gülmeye başladı.
"Önce buradan kurtulmaya çalış!" dedi itici bir şekilde baktı.

Ağalara gelmesini emretti.
"Burada ayrılmayın." dedi sinirli bir ses tonla.

Sonra harem asına yaklaşıp.

"Elliniz de kaçar ise sizde kendiniz yok bilin." dedi fısıltıyla.

Ve çıktı.

Ben gözlerimi kapatıp uyuma taklidi yaptım bir süre bekledikten sonra ağlar hepsi uyımuştu saat 6 olmuştu elime şişelerden birini alıp yere fırlatım hemen hızlıca bir tane cam elime alıp eteğimin arasına koydum adamlar neye uğradığını şaşırdılar hepsi yerlerinden fırlamıştı.

"Napiyorsun lan sen?" dedi aralarından biri.

"Yanlışlıkla oldu." dedim.

"Bu kızın nezaretini değiştirin dua et padişahın gözdesi sin yoksa sana 50 tane kırabaç vururduk." dediler.

Bende adama ters ters baktım ama birşey demedim.

Beni başka bir nezarete aldılar sabah olmuştu uykusuzluktan ölücektim tam gözlerim yavaş yavaş kapanıcak.

"Padişah geliyor..."

Ayağa kalktım ama hala yorgundum üzerinde kahverengi ve siyah bir kürk yüzü parlaktı Bana baktı bir süre tam gideceken.

"Siz hainsiniz!" dedim yorgun bir sesle.

Arakasını dönüp bana terkrardan baktı

Parmaklıklar ardına iyice yaklaştı.

"Neyin sonucuna vararak bu soruyu soruyorsun?" dedi sorgular gözlerle.

Elimdeki camı onun boynuna tutum.

"Adamlarına söyle beni çıkarsınlar." diye bağırdım.

Arkası bana dönük olduğu için yüz ifadesini göremedim o kadar sert tutmuştum ki hayatta çıkamazdı.

Bir FermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin